4 bölüm

91.7K 3K 267
                                    



Hayat bazan istediğin gibi yolunda gitmiyor sen ne hayaller peşinde oluyorsun ama o öyle bir şeyle karşına çıkıyor ki biranda tüm dünyanı yıkıp mahvede de biliyor öyle bir şey yapıyor ki biranda tüm dünyanı güzelleştire de biliyor. Size sadece kukla gibi verilen senaryoyu oynamak düşüyor.

Bana ne senaryo çizilmişti.Bunu hayat mı bana yapmıştı yoksa.Yoksa dünyada tek dayanağım kahramanım güvendiğim kişiler arasında ilk olan insan Baba mı.

Gerçekten beni he şeyden koruyan hiçbir zaman yanlış karar vermez dediğim adam. Babam... Benim hayatımı zehir edecek kararlar verdi mi.Hemde hiç düşünmeden.

Gülru'nun söyledikleriyle dona kaldım bu kız ne diyordu ya kim kimin ailesine gelmişti ki? Ben mi? Yok canım bu olamaz.Benim zaten bir ailem var. Niye tanımadığım, bilmediğim bir aileye katılayım ki.Hem o aileden olsamda ne sıfatla olacaktım ?

Tam ağzımı açıp bu olanların hesabını soracaktım Buğra beyin sakin ama insanı korkutan cinsten olan sesi kulaklarımda çınladı

- Ne saçmalıyorsun sen Gülru? Ne dediğinin farkındamısın?

- Şey... Şey abi... Ben sadece o artık bizimle kalacak ya zaten senle.

Demişti ki Buğra bey yine aynı ses tonuyla, çatık olan kaşlarını mümkünmüş gibi biraz daha çatıp

- Sende onun buraya neden geldiğini biliyorsun bunu bir daha sana açıklamayacağımı da sana söylemiştim. Bir daha böyle şeyler duyarsam sonu senin için hiç iyi olmaz söyleyeyim

Değip kafasını babama çevirmeden önce bana öyle bi bakışı vardı ki, hayatım boyunca bir erkek bana böyle bakmamıştır diye bilirim. Utancımdan kafamı hemen yere eğdim. Bakışlarının sebebi neydi?

Tam utancımı yenip bende cevaplarımı alamadığım soruları soracaktım ki Buğra bey babama dönüp

- Sizi dinliyorum Şükrü bey

- Buğra bey söz verdiğim gibi getirdim

Beni gösterdi. Ben şokla gözlerimi babama çevirdim. Gözüm istemsizce Buğra beye kaydığında küçümser gibi babama baktı ve

- Haa teşekkür de mi bekliyorsun?

- Yok estağfurillilah öyle demek is....

- Bana burda bir sürü masal uydurmaya çalışma. Ben senin için küçük çocuk değilim. 32 yaşında bence gayet herşeyin ne olduğunu kimin ne söylediğini bile bilen yaşdayım. Hatta onu söyleye bilirim ki senin ne düşündüğününde gayet farkındayım

Sözleri bittiğinde zannediyorum ki sakat olan kadın annesi onun yanındakı koltuğa oturdu ve gözlerini babama dikti.

Babam geldiğimizden beri bana hiç bakmıyordu başını yere eğmiş parmaklarıyla oynuyordu arada Buğra beye bakıyor yine bakışlarını ellerine dikiyordu. Artık delirmek üzereydim ve babama saygısızlık olmasın diye sesimi çıkaramıyordum. Geldiğimiz andan itibaren tekerlekli sandalyedeki kadının ve Buğra beyin küçümser bakışlarını hatta Buğra beyin babama saygısızca davranmasına göz yumuyordum. Az daha böyle giderse benim sabrımın da sonu gelecekti.

- Şey Buğra bey... Ben özür dilerim

- özüre falan ihtiyacım yok Şükrü. Bir aydır beni zaten oyalayıp duruyorsun. Sende güzel biliyorsun ki isteseydim bu bir ayı beklemezdim.

- Tabiki de biliyorum efendim size ne kadar minnettarım bilemezsiniz

- Tamam Şükrü gelelilim asıl konuya

Beni de sever misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin