13 bölüm

78.3K 2.7K 199
                                    


Hayatınızda bir saatin içinde hem umutlarınızın son bulduğunu hemde yeniden umutlarınızın yeşermeye başladığını yaşayıp hissettiniz mi ?
Ben şu anda o hissleri yaşıyorum desem ?

Ne diyeceğimi nasıl bir tepki vereceğimi şaşırmış durumdaydım.

- Bizim burda ne işimiz var?

Diye ona sorduğumda yüzünde garip bir gülümseme oluştu ama bu ne alay eder gibi ne de aşağılayıcı bir gülümseme değildi. Bu gerçek bir gülümsemeydi.

- İnsanlar buraya neden gelir?

- Şu anda şaka falan yapmıyorsun değil mi?  Yani gerçekten biz.

Elimle geldiğimiz yeri gösterdiğimde. Beni kafasıyla onaylamıştı.

- Evet küçük cadı şaşkınlığına bir son verdiysen eğer geç olmadan içeri geçelim. Hem ammada ağlakmışsın sen ya.

Ağladığımı söylemese belkide bunun farkında bile olmayacaktım. Ama bu öyle acıdan falan değil sevinç gözyaşlarımdı. Biranda elimin tutulmasıyla bakışlarımı Buğra'ya yönelttim. Gülru haklıydı Buğra gerçektende kötü biri değildi. Ama her ne kadar kötü olsa şu anda yaptığı benim için o kadar değerli bir şeydi ki anlatamam.

- Ben gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum..

Kelimler boğazıma dizilmiş ne söyleyeceğim, nasıl davranacağımı kestiremiyordum.

- Bir şey söylemene gerek yok. İllaki bir şey diyeceksen Evet demen yeterli olacak.

Yüzümde kocaman gülümsemeyle bir adım arkasıyla yürümeye devam ettim. Tabi bu sırada elimi hala tutmuştu. Bu gün benim en mutlu günümdü. Babamı artık her gördüğümde ne bakışlarımı kaçıracağım ne de yanında suçlu gibi olacağım. Ben evlenerek hiçbir kötü sözü üzerime yıkmalarına izin vermeyecektim. Aklıma gelen anıyla adımlarımı durdurdum. Elimi tuttuğu için o da durmak zorunda kalmıştı.

- Ne oldu?

- Sen bana evlenmem dediğin halde niye şimdi benle evlenmek istiyorsun?

- Çok soru soruyorsun.

Gerçekten bir anlık düşündümde ben çok mu soru soruyordum. Ama bir şeyleri bilmeği haketmiyor muydum?

- Sence haketmiyor muyum? Hem bir yaptığın bir yaptığına uymuyor. Neden söylesene.

- Hepsini hatırladığına göre sana bana bir daha neden diye soramayacağını da söylemiştim. Hem evlenmek istemiyor musun?

Bu adama gerçekten gıcık oluyorum. Aklımı kurcalayan o kadar cevapsız sorular vardı ki. Bu cevapsızlık beni dibe çekiyordu. Sanki onu çözmem için büyük çaba sarfediyordu. Nedensiz diyordu ya işte bunun büyük bir yalan olduğunu bir kez daha bana kanıtlamış oldu.
Onun yönlendirmesiyle nikah dairesine giriş yaptığımızda etrafa göz gezdirmeye başladım. Bu olanlara gerçekten inanamıyordum. Yanımızdan geçen gelin ve damada gözüm takıldığında istemsizce derin bir nefes aldım. Her kızın hayali değil midir beyaz bir gelinlikte sevdiği adamın kollarında nikah memurunun sorusuna evet diyerek yeni bir hayata adım atmak. Ama olsun buna da şükür. Ya dediği gibi hiç evlenmeseydi. Ben bunada razıyım.

Beni de sever misin?Where stories live. Discover now