0.8

6.1K 301 54
                                    

# Christina Perri - A Thousand Years

# Mabel Matiz - Bir Hadise Var

Bölüm sonu notunu okuyun lütfen! ! !

Keyifli Okumalar! ! !

Fırat

Ahsen telefonunu almak için bizden ayrılmış ve hala gelmemişti. Meraklı bekleyişim kalbime endişenin tohumlarını ekmiş can suyunu vermişti. Hala neden gelmediğini deli gibi merak ediyordum. Daha fazla sınıfta durmaya katlanamayıp  hocaya işimin çıktığını söyleyerek hızlı adımlarla sınıfı terk ettim. Hissettiğim tek şey saf korkuydu. Ve endişe  kalbimde simsiyah bir bitki gibi tomurcuklanmıştı. Korkak adımlarla  bahçeye çıktığımda dışarıda kimse yoktu. Ellerimi sabırsızca ceplerime daldırıp banklara doğru yürümeye başladım. Başım yenilmişliğin verdiği hisle eğilirken yerde duran telefon huzursuzluğu bir ok gibi fırlatmıştı beynime. Elime aldığımda ekranda gördüğüm fotoğraf tüm duygularımı ters düz etmişti. Ben Ahsen için endişelenirken kardeşim mi tehlikedeydi?

Topraktaki ayak izlerine dikkat kesilip kardeşimin nereye gittiğini bulmaya çalıştım. Arka bahçeden gelen iniltiyle telefonu alelacele cebime tıkıştırıp o tarafa koştum. Sadece saniyeler içerisinde Ahsen aklımdan çıkmış kız kardeşim düşüncelerimin baş köşesinde yerini almıştı. Gördüklerime anlam vermeye çalışırken Bigem ' ağabeyimi arayalım' dediğinde ben anca fark etmiştim Ahsen'in yaralandığını. Dudaklarımdan adı döküldüğünde dizlerinin üzerine düşmüştü.

Kalbim bulunduğu yerde hayali katanalarla delik deşik edilmişti. Derimin altına işleyen acıya bir isim veremiyordum. Babam kollarımda son nefesini verirken hissettiğim duygulara eş değerdi bu acı. Koşarak yanına gittiğimde Bigem artık gözlerine dolan yaşları tutmak için çaba sarf etmiyordu. Onunda aklına babamı kaybettiğimiz anın geldiğine emindim. Ahsen dizlerinin üzerinde duramayıp yüz üstü yere düşmüştü. Gömleğini yırtıp yarasına baktım. Bunu yapan piç her kimse çok derin saplamıştı bıçağı. Sinirle dişlerimi sıktım. Sırt üstü çevirip kucağıma alırken Bigem'e döndüm.

"Ara Rüzgar'ı gelsin hemen! "

Bigem Rüzgar'ı aramaya çalışırken ben çoktan arabanın yanına gelmiştim. Ahsen sayıklıyordu. "Dayan güzelim dayan." Arabanın yanına vardığımda ayağımı tekerleğe sabitledim. Tek elimi serbest bırakıp cebimden anahtarı çıkarırken Rüzgar koşarak  yanımıza gelmişti. Anahtarı ona fırlatıp arka koltuğa Ahsen'i yan gelecek şekilde yatırdım. Bende yanına geçip başını dizlerime yasladım. Bigem öne oturduğunda Rüzgar gaza bastı.

"Abi ne oluyor? Ahsen neden hu halde?!"

"Onu Bigem'e soralım kardeşim, bende bilmiyorum!"

Gözlerimiz ona dönerken Bigem stresten konuşamıyordu. Yaklaşık yirmi dakika sonra hastaneye giriş yapmıştık.

Acile girdiğimizde Ahsen'i sedyeye yatırdım. Hemşireler koşar adımlarla cansız bedenini bizden uzaklaştırdılar. Sarp'ı aramak zorunda olduğumuzu biliyordum ama ne tepki vereceğini bilmediğimden ne yapmam gerektiğini şaşırmıştım.

"Bigem! Ahsen'in telefonunu ver."

"Al abi." telefonu elinden alırken hala titriyordu.

Kollarımı ona sarıp sakinleştirmeye çalıştım. Kollarımın arasında kesik kesik nefes alırken Ahsen'in telefonu çalmaya başlamıştı. Arayan Sarp'tan başkası olamazdı.

"Fındığım."

"Sarp ben Fırat. Ahsen'in sınıftan bir arkadaşıyım."

"Ahsen'in telefonunun sende ne işi var? "

KARAMELİN RÜYASI [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin