En güzel bekarlığa veda partisi(+18)

446K 12K 3.5K
                                    

Selam canlar,

Bu benim için biraz sürpriz bir bölüm oldu. Dün gece Hazar'daki Petrol Platformu operasyonunu yazarken, operasyon yazmak istemediğimi farkettim. Aklımda niyeyse hep Emre vardı, o yüzden operasyonu ve iplerin kopacağı nikah bölümünü bitirmeyi bir sonraki buluşmamıza bırakıp içimden gelenleri yazmaya çevirdim kalemimi. Romantik ve seksi şeyler yazasım vardı, napayım:P

Oldukça uzun bir bölüm oldu, sever misiniz bilmiyorum, ama bu bölümü yazmasaydım Emre benim için eksik kalacaktı. O yüzden kendime izin verdim ve böyle bir şey yaptım.

Bu arada +18 kısımlar için yine minnakları uyarıyorum:)

Hadi okuyun ve yorumlarınızı benden esirgemeyin.

Çok sevgiler

Ayşe



EN GÜZEL BEKARLIĞA VEDA PARTİSİ

"Emre  Bey 13:00 uçağını mı tercih edersiniz 17:00 uçağını mı? 13: 00 uçağı Newyork JFK'e iniyor, 17:00 uçağı ise La Guardia'ya."

Pazar günü gerçekleşecek nikahın ertesi günü için Newyork'a iki kişilik first class uçak bileti ayarlamaya çalışan çömez, Emre cevap vermeyince endişeli gözlerle Duygu'ya baktı. Bir kaç dakika önce kahve isteyip istemediğini sorduğunda da cevap alamamıştı. Ankara'daki MİT Binasına gelişini her seferinde sabırsızlıkla beklediği istihbaratın en eğlenceli  adamı Emre Karaca, bugün kendisine sadece bir baş selamı vermekle yetinmiş, her zaman yaptığının aksine saç rengiyle dalga geçmemiş ve sekreterlerle flört etmemişti. Üstelik adamın kravatı yoktu. Ki, MİT binasına kravatsız gelen bir Emre Karaca, en az gri ipek kravatlarından vazgeçmiş bir Christian Grey kadar imkansızdı.

Christian Grey'in dişi versiyonu olduğuna inandığı buzlar kraliçesi Duygu'dan da işine bakmasını söyleyen soğuk bir bakıştan fazlasını alamayınca çömez bir kez daha denedi.

"Emre Bey... Uçak diyorum. Siz ve Hale Hanım için bilet rezervasyonu diyorum."

"Hı?"

Asistan sonunda cevap alabilmiş olmaktan dolayı rahatlayarak tekrarladı.

"Pazartesi 13:00 uçağı Newyork JFK'ya, 17:00 uçağı La Guardia'ya iniyor, hangisini istersiniz?"

Emre ayağa kalkıp kapıya doğru yürürken cevaplandı.

"Farketmez."

Emre çıkınca çömez Duygu'ya döndü.

"Hiç keyfi yok bunun? Sigarayı bıraktığı zaman bile böyle olmamıştı. Acaba evleneceğine pişman mı oldu? Kızları bırakmak sigarayı bırakmaktan zordur tabii."

Duygu çömeze bir öncekine nispetle daha soğuk bir bakış atıp ayağa kalktı.

"Burda kalmayı planlıyorsan üzerine vazife olmayan işlere karışma."

Sonra o da çıktı gitti.

Çömez Duygu'nun bakışları yüzünden üşüyen bedenini ısıtmak için kollarını kendisine sardı. MİT'e kabul edileli daha yedi ay olmuştu ama burası çok sıkıcıydı. Acaba ne zaman milletin angarya işlerini yapmayı bırakıp sahaya çıkacaktı? Bir de acaba Emre Karaca o kravatı dün gece bağladığı bir kadının bileklerinde unutmuş olabilir miydi?

-----------------------------------

Duygu Emre'yi boş toplantı odalarından birinde buldu. Bacaklarını masaya uzatmış, başını arkaya atmış, sıkıntıyla alnını ovuşturuyordu.

ÇATLASIN DÜŞMANLAR (Savaşma seviş Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin