Kırdıkların ve Kıracakların için

129K 8.1K 1.5K
                                    


Canlar canım yavru kartallar,

Öncelikle çok özür diliyorum. Sabaha dedim ama gece oldu, oğlumla ilgilenmem gerekti de:)

Şimdi bir bölüm yayınlıyorum, yarın bir bölüm daha var. Bu bölüm yarın sınava gireceklere moral hediyesi, yarınki bölümde çıkanlara geçmiş olsun armağanı olsun:)

Lütfen sınavda stres yapmayın olur mu? Hayatlarınız için önemli bir dönüm noktası olduğu gerçek ama hayat asla bir sınava indirgenemez.

Ayrıca tamam sınavlar da hayat da kolay değil, hatta bazen hayallerimiz imkansız gibi görünüyor ama... Ne demiş bizim bordolar;  "Zor diye bir şey yoktur, imkansız zaman alır."

Hepinize çok sevgiler:)

Ayşe:)


BEKLE. KIRDIKLARIN VE KIRACAKLARIN İÇİN KALBİMİ TAMİR EDECEĞİM.

"Adam bak yine bi kasa balıkla gelme eve, bu sefer hepsini pencereden fıydırıp atıveririm he!"

Bahri Reis, o sırada okunan sabah ezanının hürmetine küfretmekten vazgeçti, hala yıldızlarla kaplı gökyüzüne bakıp bir sabır çekti.

"Ya sabır. Hanım kırk senedir fıydıramadın gitti!"

"Haydendiiii! Üstüme iyilik sağlık! Ne vakit fıydırmışım?"

"E ben ne dedim?"

" Vallaha adam sen bunadın, ne dediğini de bilmiyon gali! Hadi hadi, işim var benim, camları silcem."

Bahri Reis bir kez daha sabır çekti.

"Bi kere de Allah rızası için rasgele diye uğurla kocanı yahu!!!"

"Rasgelsin ama eve gelmesin. Hayde hayde, uğurlar ola!"

Nurcan Hanım kocasının suratına kapıyı kapadı, sonra söylene söylene mutfağa yürüdü.

"Sen suscen gali Nurcan. N'edicen, bu koca da kurban olduğum Rabbinin sana imtihanı. Sus Nurcan sus, kırk senedir sustun yine sus. Ne deyivermiş peygamber efendimiz, susan kurtuluvermiştir."

O sırada mutfaktaki sedirden boğuk bir ses duyuldu.

"Anam... Bi sussan da uyusak?"

"Hiiiiiiiii!!! Euzi billahi....."

Nurcan Hanım korkuyla çığlık atarak döndü ve sedirde yatan kafasını yastığın altına gömmüş kocaman bedeni görünce bu sefer sevinçle çığlığı bastı.

"Amanııııııın!!! Oğlum gelmiiiiiş, yiğidim gelmiiiş, Serdar'ım gelmiiiiş! Oyyyyy!...."

Serdar boynuna atlayan annesine sarıldı, sonra ayrılıp elini öptü.

Ama daha hatırını soramadan, Nurcan Hanım yüzüne dikkatli dikkatli bakıp kaşlarını çattı.

"Nen var oğlum?"

"Bi şeyim yok anne?"

Nurcan Hanım külyutmaz bir edayla kaşlarını kaldırdı.

"Var var, canın sıkkın."

Serdar gülümsedi.

"Yok anam, iyiyim."

Nurcan Hanım oğlunun yüzünü avuçlarının içine aldı, dikkatli dikkatli inceledi.

"Iıh, iyi değilsin, anlarım ben. Analar anlayıverir."

Serdar yüzünü annesinden kaçırmaya çalıştı.

ÇATLASIN DÜŞMANLAR (Savaşma seviş Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin