Kanlı Elmas Part 2 Fragman

37.7K 2.7K 2.7K
                                    


Hala bekleyen varsa biz geliyoruz:)

Bu da küçük bir fragman, bırakıp kaçıyorum. Pazar gecesi bölüm gelecek.

Selamınaleyküm aleykümselam,

Ayşe

KANLI ELMAS PART 2 FRAGMAN

Şu canına yandığımın dünyasında, aslında çok acayip şeyler olur durur.

Ama gözlerimizi bencilliklerimizle bağladığımız için görmeyiz, durmayız. Sadece bağırırız; "Ben! Ben! Ben!"

Ve gerçekten çok gürültü çıkarırız.

Uzaktaki insanların trajedileri, o gürültünün içinde kaybolur.

Artık duyman imkansızdır, çünkü kalbini, "ben ben" diye bağırarak kendi çıkardığın gürültüyle mühürlemişsindir.


Bir balıkçı köyü SIERRA LEONE- 1 Nisan

İncecik bacaklı, kocaman gözlü, kapkara derili bir çocuk, bulduğu bir bisiklet tekerleğini çevire çevire götürüyor; kemikleri sayılan bitli bir köpek, tozlu yoldan geçen askeri jeeplere havlıyordu.

Serdar gizlendiği çalının arkasından elini kaldırdı ve arkadakilere çökmelerini işaret etti. Paraşütle atladıkları düzlükte paraşütlerini toplayıp sürünerek ilerledikleri iki kilometreden sonra, küçük bir ağaçlığı ince ağaç gövdelerinin arkalarına saklana saklana geçmişler ve nihayet MİT ajanı Es-Es ile buluşacakları balıkçı köyüne varmışlardı.

Serdar'ın işaretini bir arkadakine ilete ilete, Kartallar onar metre arayla çöktüler. En arkadaki Alihan, artçı olarak timin emniyetini alıp telsizini mandalladı.

"Kartal 2 konuşuyor. Kartal 4 rapor ver."

Serdar bir yandan toprak yoldan geçen askeri jeepleri izleyerek mırıldandı.

"Hükümet kuvvetleri. Rutin sabah devriyesi. İstihbarata göre tekrar gelmelerine kadar üç saatimiz var."

Alihan saatine baktı ve telsizden Kudret Komutan'a seslendi. İkiye ayrılmışlar, bir ekip karaya, bir ekip denize atlayarak köye gelmişlerdi.

"Kartal 1 biz hazırız, emir bekliyoruz."

O sırada balıkçı barınağının yan tarafından denizden çıkmakta olan Kudret Komutan, operasyonu onayladı.

"Herkes hazırsa köylülere ve balıkçılara görünmeden en kuzeydeki barınağa intikal edin."

O sırada telsizde Ulaş'ın sesi duyuldu.

"Kartal 3 hazır olmasına hazır ama bir şeyi çok merak ediyor."

Kudret Komutan hemen arkasında üzerindeki yosunları temizleye temizleye karaya çıkan Ulaş'a döndü.

"Neyi çok merak ediyorsun evladım?"

"SAT olan Serdar ama üç saattir yüzen niçin benim, onu çok merak ettim komutanım."

"Alihan ekibine seni istemedi, çok konuşup kafasını sikiyomuşsun, oldu mu evladım?"

Ulaş bi düşündü, Alihan kendi ekibine Serdar'ı, Şahin'i ve Recep'i almıştı.

Dudağını büküp telsizi  mandalladı.

"Kalbimi kırdın cunyır komutanım ama ben de sizin meraklınız değilim. Çok sıkıcı bi ekip olmuşsunuz."

Alihan cevap bile vermeye tenezzül etmedi.

Ulaş bir kez daha telsizi mandalladı.

"Pıh pıh. Komutanım kalbimi kırdığın için özür dilemeyecek misin?"

Kudret Komutan uzandı, Ulaş'ın telsizini tekrar waterproof kılıfının içine soktu ve Ulaş'ı kafasından tutup suya bastırdı.

"Zevzek ruh halin geçince elini kaldır."

Yaklaşık dört dakika sonra Ulaş nefesini tutmaktan yorulup elini kaldırdı. Kudret Komutan su yüzüne çıkmasına izin verince de derin bir soluk alıp sırıttı.

"Şu an kendimi acayip adam olmuş hissediyorum, arzederim Komutanım."

Kudret Komutan pis pis bakıp önden yürüdü. Volkan, Tansel ve Cengiz de Ulaş'a sırıtarak onu takip ettiler.

Ulaş arkalarından seslendi.

"Bu yaptığınız çok yanlış. Otoriteye karşı takım ruhunu korumamız lazım."

--------------------------------------

On dakika sonra en kuzeydeki balıkçı barınağının önünde buluştuklarında, karacı ekibin Ulaş'ın zevzekliğini çekecek ruh hali kalmamıştı çünkü barınağa gelirken görünmemeye çalıştıkları köylülerin yarısından çoğu sakattı.

Anlaşılan günde sekiz kez devriye gezen hükümet kuvvetleri bu köylüleri koruyamıyordu çünkü ikide bir köyü basan Devrimci Birleşik Cephe militanları, oy kullanma yaşındaki erkeklerden gözlerine kestirdiklerini ellerini keserek sakatlıyor, böylece diğerlerine de yaklaşan seçimlerde sandıklardan hükümete oy çıkmaması için göz dağı vermiş oluyorlardı.

Serdar barınağın kapalı kapısının yanında pozisyonunu alırken küfretti.

"Sikeyim. Birleşik Cephe'nin yetiştirdiği çocukları gördünüz mü, sırtlarında okul çantası, ellerinde tüfek var."

O sırada barınağın kapısı açıldı ve bir kadın sesi duyuldu.

"Çocukları öyle avlıyorlar. Ellerine tüfek vererek. Bir süre sonra okul çantası gidiyor, tüfek kalıyor."

-Devam edecek-

ÇATLASIN DÜŞMANLAR (Savaşma seviş Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin