''Sadece iki kelime''

Beyin kontrolden çıkarsa

Sonunda evdeydim. Öyle yorucu bir gündü ki. Dinlenmeye ihtiyacım vardı ama başımı o soğuk yastığa koyduğumda akıma yine onun geleceğini biliyordum. Onu düşünmemek, ondan vazgeçmek için her şeyi denemiştim. Aşkın bu kadar bağımlayıcı bişey olduğunu asla hayal edemezdim. Ben özgürlüklerine düşkün bir insandım. Yani en azından kendimi öyle sanıyordum. Buyrun benden size bir tavsiye.. Karakterinizi aşık olmadan belirlemeyin. ASLA.

SEDA TATLI

Yaşadıklarımın etkisiyle hemen yatağıma uzandım. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Minadan nefret ediyordum. Sürtüğün teki. Gerçekten öyle.Tüm okulun erkeklerini kendine aşık etme peşinde. Zengin cici babası da olmasa bi halta yaramaz bi sürtük. Ona daha önce hiç bu kadar öfkelenmemiştim. Ilgaz'ın onu sevdiğini öğrenmem beni yerle bir etmişti. Ilgaz benim ilkokul arkadaşım. Ve ilk aşkım. İlk okuldan beri sevdiğim çocuk. Bugün ağlamamak için kendimi zor tuttum ve bunu Minaya belli etmemek için elimden geleni yaptım. O APTALA HİÇ BİR ŞEY ANLATMAM ASLA. 

O aptala sadece üvey babasının parası yüzünden katlanıyordum. Burslu girdiğim okulumda onun parasıyla her şeyi yapabiliyordum. Kantinde istediğimi yiyor, istediğim şeyleri giyebiliyordum. Onun gibi iyi -saf ve aptal- bir arkadaşım olduğu için şanslıydım. Bu yüzden ona kötü davranmamaya özen gösterirdim. Ama bugünkü olan.. Aşk mı para mı sorusuna cevap veriyor gibi hissediyordum kendimi. Ilgaz'ı onunn yanında görmeye asla dayanamazdım bunu biliyordum. 

Kulaklığımı aldım. Son ses müziğimi dinlerken gözümden düşen yaşları önemsemiyordum.  Fiziksel açıdan acı çekiyordum. İçimde bir yerler sürekli sızlıyordu. Kalbimin sesi beynimde yankılanıyordu. ''Neden hep o sürtüğü seçmek zorundalar?' Üstelik o daha bir erkeklle öpüşmeyi bile bilmeyen biri'

MİNA YILDIZ

''Minaa yemek hazır.'' Annemin bağırışıyla yattığım yerden doğruldum. Gerçekten yorgundum. Aklım bana her fırsatta o aptalı unutmamı söylese de kalbim yapamam diye bağırıyordu adeta. Kendime acımaya başlamıştım. Gerçekten kafayı yemek üzereydim. Aslında bana ara ara bakıp gülümsemese onu çoktan unuturdum. Ama bana umut dolu gözlerle bakışları her zaman hayallerimi süsleyen o kişi olmasını sağlıyordu. Piç.. Nasıl da biliyor kızları kendine nasıl bağlayacağını..

Hemen aşşağı indim. Annem ve cici babam Mehmet yemek masasına oturmuş beni bekliyorlardı. Ben gelince annem gülümseyerek ''Hoşgeldin tatlım'' dedi yanağımdan öptü.

''Hadi otur hemen yemeğini soğutma.'' dedi cici babacım.

Oturdum. Annem en sevdiğim yemeği yapmıştı. İştahla yemeye başladım. Karnımın doyması hep uzun sürerdi. Kaba bir tabirle - hayvan gibi yemek yiyordum.-. Odama çıktım ve ödevlerimi yapmaya başladım. Ödevler bittikten sonra da yatağıma uzanıp gözlerimi kapaım. Ertesi gün Oğuzu görmenin heyecanı kaplamıştı içimi. Her gece böyle hissederdim. Lanet olası bu his yüzünden kendimi aptal gibi hissettiğimi söylemiş miydim?

Sabah erkenden kalktım ve üstümü giyindim. Okula gitmek için yola koyuldum. Evim okuluma çok uzak değildi. Bu yüzden cici babamın şöförüyle gitmek yerine yürümeyi tercih ederdim hep. Okula yaklaşmışken hızla bir el beni elimden çekerek kendisine yaklaştırdı. Bir anda elimdeki her şey yere savrulmuştu. Ne oluyordu? Başımı kaldrıdığımda Oğuzla göz göze geldik. Bir anda dudaklarıma yapıştı. Ne yapacağımı bilemedim. Etraftaki herkes bize bakıyordu. O bakışları umursamadan ona karşılık vermeye başladım. Sıcak dudakları beni benden alıyordu. Onunla her şeyi ilk yaşıyordum. O benim ilk aşkım,ilk öpüştüğüm kişiydi.  

Dudaklarını dudaklarımda daha sert hissetmeye başlamıştım. Gittikçe bastırıyordu ve canımı yakmaya başlamıştı. Ama onu itemiyordum çünkü zevk alıyordum. Hem de çok. Hayatımda yaşadığım en güzel şeydi. Kalbimin duracağını hissediyordum. Alt dudaklarını dişlerimin arasına aldım ve bastırmaya başladım..

-Dıt dıt dıt dıt- Alarm sesiyle sıçradım. Gördüğüm bu aptal rüyanın bi açıklaması olamazdı. Bu rüyayı gerçekten görmüş olamazdım değil mi? Gerçekten kafayı yemeye başladım...