''Kahramanımsın''

502 19 2
                                    

Merhaba arkadaşlarrr :)  Öncelikle bugün hemen yb yazmak istedim çünkü gerçekten çok şaşıracağınız şeylerin yaşanacağı bir bölüm. Çok uzun oldu:D  Umarım seversiniz. İyi okumalar <3 :) 

Evden çok fazla uzakta olmayan kömürlük deposuna doğru ilerledim. Eskiden kömür deposu olarak kullanılırmış ama şimdi bomboş duruyor. Deponun önüne gidince duraksadım. Çocukluğum geldi gözümün önüne. Kendimi seyrediyor gibiydim karanlıkta.

O sırada karanlığın içinden gelen bir sesle irkildim.

''Tek başına bu saatte? Fazla cesaretlisin bebeğim.''  kafamı çevirip ona baktım.

Kalbimin gümbürtüsü kulaklarımı patlatacak gibiydi. Tüm sesler susmuştu sanki sadece o tırmalayıcı sesi duyabiliyordum.

''Hadi gel biraz eğlenelim.'' yüzüne bile bakamıyordum.

Çığlıklarımın arasında beni kolumdan tutup kömürlük deposuna sürükledi. Üstüme çıkıp ellerimi bacaklarının arasına aldı.

''Bağırmayı kes. Sana gerçek zevki yaşatacağım.''

Göz yaşlarım akıp giderken üstümden birer birer çıkan kıyafetlerle çığlıklarımın şiddeti artıyordu...

''Zırıl zırıl ağlamayı ve çığlık atmayı kes sen de bana zevki yaşat. Yoksa sonu acı olur senin için.''

''Lü..lü..lütfen bırak. İstediğin kadar para veririm sana.''  sesimi hiç bu kadar titrek görmemiştim.

''Şu an seni trilyonlara bile değişemem güzelim. Ne yaparsın hormonlar işte.'' deyip bir kahkaha attı.

Bluzumu çıkardıktan sonra eliyle sırtımda yuvarlak hareketler yapmaya başladı. Göz yaşlarım yüzünden ıslak kalmış dudaklarımı ısırıyordu. Yavaş yavaş eli pantolonumun düğmesine gitti. Ona itiraz etmeye çalıştım ama ellerimi havaya kaldırıp birleştirdi. Tek koluyla elimi tutarken tek koluyla pantolonumun düğmesini açıyordu. Çığlıklarım depoda yankılanıp tekrar bana dönüyordu.

''Ne oluyor lan?'' sesi duyduğumda bir rahatlama geldi. Birinin sesimi duyduğunu düşündüm. 

''Gel Oğuz gel. Bak bulduğum parçaya. Seninle paylaşabilirim. Ama sıranı bekle.''

Oğuz demesi üzerine hemen başımı kaldırıp gelen adama baktım. Bu Oğuzdu. Gözyaşlarımın kızarttığı mavi gözlerime bakıyordu. Arkadaşı mıydı?

''Allah belanı versin hayvan herif.'' deyip hemen yanımıza geldi. Adamı üstümden atıp beni omuzlarımdan tutarak ayağa kaldırdı.

''Oğuz, ne yapıyorsun oğlum. Bıraksana işim bitmedi daha onunla.''

''Lan Ahmet ona dokunduğun için pişman edeceğim seni.''

''Tanıdığını bilmiyordum abi nerden bileyim?''

''Göreceksin gününü iğrenç herif. Geberticem seni.''

''Hoppa bi kız yüzünden aramızı bozmayalım. Hani bugün burada keyif yapacaktık. Biraları aldın mı?''

Omuzlarıma verdiği desteği kesip beni duvara yasladı. Sonra hemen onun yanında gitti. Göz kapaklarım ağırlaştığı için ve o iğrenç adamın yüzüne daha fazla katlanamayacağım için gözlerimi kapattım.

Gelen yumruk sesleriyle kendime geldim. Oğuz adamı yere atmış tekmeliyordu. 

''Pislik herif. Seni şerefsiz...''

''Oğuz bilseydim yapar mıydım. Kes şunu artık. aaaa...'' 

Yorgunluktan ölecek gibiydim. Ayrıca o kavgayı biraz daha izlemeye hiç gücüm yoktu. Zar zor Oğuz'un yanına gittim.

''Sadece iki kelime''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin