İlk kez

538 15 1
                                    

Selam sevgili okuyanlarım:* Kusura bakmayın sizi çook beklettim bu hafta ama internetim sorunluydu bu yüzden yazamadım. Okuma sayısı da çok az o yüzden ne yapacağıma da karar veremedim henüz :( Bu bölümü elimden geldiği kadar uzun ve keyifli yazmaya çalışacağım:) İyi okumalarrr:** Bu arada azıcık +18 var. Ona göre:D 

OĞUZ DİRENÇ

Bir anda dudaklarımı dudaklarıyla temasa soktum. Sıcak dudakları bana hayat veriyordu. Hareketsiz dudaklarından anladığım kadarıyla bu onun ilk öpüşmesiydi. Kollarımın arasında öyle masum öyle ürkekti ki. O an bitsin istemiyordum. 

Ellerini enseme koydum ve onu kendime daha çok çektim. Bana karşılık vermeye başladığında ondan  zevk almaya başladım. Aslında çok farklı bir zevkti. Sıradan bir kadından veya Gizemden aldığım zevk gibi değil, heyecan veren, kalbimi daha da hızlı attıran bir zevkti. Hayatımda daha önce hiç yaşamadığım bir zevk. Mina adındaki bu küçük masum kız, beni benden almayı başarmıştı. Hayatımda ilk kez bir kızdan bu kadar etkileniyordum..

Bedenim daha fazlası için yalvarıyordu bana. İçine girmek için sabırsızlanıyordum resmen. Onu tüm benliğimle istiyordum. Özel olarak istediğim tek kızdı o. Mekan çok uygun değildi gerçi ama o an bedenim için ne mekanın ne de zamanın önemi yoktu. Şehvetin böylesini hiç yaşamamıştım. Bana ilkleri yaşattığını söylemiş miydim?

Sırtında duran ellerimi yavaş yavaş aşağı doğru kaydırmaya başladım. Avuçlarımda kalçalarını hissettiğimde ağzımdan bir inilti çıktı. Vücudunun böylesine güzel olduğunu hiç farkedemediğim için kızdım o an kendime. Bacaklarını kırmasında yardımcı olarak onu kucağıma aldım ve yere oturduğumda erkekliğimin sertleştiğini farkettim. İlk kez çıplak görmediğim bir kıza sertleşiyordu. 

Üstüme deli gibi zıpladığını hayal etmeye başlamıştım bile.. Hemen saçlarını arkaya attım ve tişörtününün üstünden göğsünü avuçladım. O sırada boynuna minik öpücükler bırakmaya başladım. Boynunu bir süre emdikten sonra çenesinden yanaklarına doğru öperken burnumda bir ıslaklık hissettim. Başımı kaldırdığımda mavi gözlerini yaşlı gördüm...

''Nee? Ne oldu sana?''

''Oğuz.. Özür dilerim. Ben.. Ben yapamam.'' dedi ve hıçkırıklarla ağlamaya başladı. 

Onu hemen kucağımdan serbest bıraktım ve ayağa kalktım.

''Hani bana aşıktın? Beni istemiyor musun?'' sesim sitemliydi.

''İstememek değil ama bunu yapamam. Bir çok nedeni var.''

''Bana bir neden söyle.!''

''Senin.. sevgilin var.'' gözyaşlarını elinin tersiyle silse de yerine yenilerini dökmekten geri kalmıyordu.

Bu sözü bana çok garip gelmişti. Ben çok çekici bir erkektim ve bunun gayet farkındaydım. Bu zamana kadar da bana hiç bir kız hayır dememişti. Her şeye rağmen Gizem'i düşünmüştü. Onunla hiç bir samimiyeti yoktu ama yinede onu düşünmüştü. Bir insan nasıl bu kadar iyi kalpli olabilir diye düşündüm. 

''Üstelik bu benim ilk seferim olacaktı ve ben daha hazır değilim.'' dedi ve ağlamaya devam etti.

Nasıl da aptalım!!! Önu öptüğümde ilk öpüşmesi olduğunu anlamıştım. Bakire olduğu da aklıma gelmeliydi. Ona fikrini bile sormadan zorunluymuş gibi hissettirmenin verdiği hüznü yaşıyordum. İlk kez bir kızın duygularıyla oynadığım için bu kadar üzgündüm. İlk...

''Özür dilerim.'' dedim ve başını göğsüme yasladım. Ağlamaya devam ediyordu. Ona sarılmanın verdiği huzur bambaşkaydı. Ellerimle göz yaşlarını sildim ve ona daha çok sarıldım.

''Senden gerçekten çok çok özür dilerim Mina.''

Ben ondan özür dilerken bile mutluydum. Çok farklı bir histi. Şevkat gibi acımak gibi değil. Şehvetten tamamen uzaklaşmıştı zaten. Adını bilmediğim, nasıl olduğunu tarif edemediğim bu duygu bedenimi ele geçirmişti. 

Hayatımda ilk kez bir kızı becermekten son anda vazgeçip sarılıyordum. Bedenim ilk kez bu duyguya boyun eğmişti. Ama buna rağmen huzurluydu. Hem bedenim hem de kalbim. Ben ona sımsıkı sarılırken göğsümü sıcak göz yaşları ıslatmaya devam ediyordu. 

MİNA YILDIZ

Sırtımda duran ellerini yavaş yavaş aşağı doğru kaydırmaya başladı. Avuçlarında kalçalarımı hissettiğinde ağzından bir inilti çıktı. Beni kucağına aldı ve yere oturdu. Kadınlığımın girişinde onun sertliğini hissedebiliyordum.  

Hemen saçlarımı arkaya attı ve tişörtümün üstünden göğsümü avcuna aldı. Boynuma minik öpücükler bırakmaya başladı. Bedenim onu istiyordu. Onun olmak istiyordum. Her bir hücrem onu hissetmek istiyor gibiydi. Daha önce yaşamadığım bir duyguydu. Üstelik Oğuzla yaşıyordum. Oğuz... Deli gibi sevdiğim tek kişi. Ama ona bile hayır demeliydim şu an. Beynime kontrolü ele alması için dua ediyordum. Gözlerimden akan yaşa mani olamadım. Boyumu emdikten sonra çeneme doğru öpücükler bırakmaya başladığında gözyaşlarımdan biri burnuyla temas etti. Hemen kafasını kaldırıp şaşkın gözlerle bana bakmaya başladı.

Evet. Ağlıyordum. Kendime engel olamamıştım. İlkimi öyle harabe gibi bir yerde üstelik sevgilisi olan bir erkekle yaşamak istemiyordum. Aslında Oğuzla yaşamayı hep hayal etmiştim ama sevgilisinden ayrıldığı bir zamanı düşünmüştüm. Gizemle arkadaşlığımız olmasa bile onun aldatılmasını da istemezdim. Hiç bir kadının istemezdim. 

''Nee? Ne oldu sana?''

''Oğuz.. Özür dilerim. Ben.. Ben yapamam.'' dedim ve hıçkırıklarıma engel olamadım.

Beni hemen kucağından bıraktı ve ayağa kalktı.

''Hani bana aşıktın? Beni istemiyor musun?'' sesi sitemliydi.

''İstememek değil ama bunu yapamam. Bir çok nedeni var.''

''Bana bir neden söyle.!''

''Senin.. sevgilin var.'' gözyaşlarımı elimin tersiyle siliyordum bir yandan.

Gözlerini gözlerimden kaçırıp düşünmeye başladığı anda sözlerimi devam ettirdim. 

''Üstelik bu benim ilk seferim olacaktı ve ben daha hazır değilim.'' dedim ve ağlamaya devam ettim.

İlk seferimin Oğuzla olması için deliriyordum aslında. Ama dediğim gibi buna şartlar uygun değildi ve bazen mantığı ele almak gerekiyor. Üstelik korkmuştum da. Acıyacak mı korkusunun yanında bir de ona engel olsam bana bağırır m? Bana kızar mı? Beni bir daha istemez mi? korkusu vardı. Tüm bu korku dolu düşüncelerin ardından bir anda boğuk sesini duydum.

''Özür dilerim.'' dedi ve başımı göğsüne yasladı. Ağlamaya devam ediyordum. Ona sarılmanın verdiği huzur bambaşkaydı. Elleriyle göz yaşlarımı sildi ve bana daha çok sarılmaya başladı. 

Benden özür dilemişti!! Oğuz Direnç.. Ömrüm boyunca hayalini kurduğum tek erkek benden özür dilemişti ve bana sarılmışrı. Doğduğum günün doğum günümden farklı bir gün olacağını hiç düşünmezdim.

''Senden gerçekten çok çok özür dilerim Mina.'' 

Bana sıkıca sarılırken göz yaşlarım akmaya devam ediyordu. Bu kez hüzün,korku,pişmanlıktan değil mutluluktandı..

''Sadece iki kelime''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin