Kararsızlık

539 21 1
                                    

Merhaba:) Bu bölümü biraz uzun yazmaya çalışacağım çünkü hafta içi yb yazmam zor gibi görünüyor. Bilgisayardan kaynaklanan bir problem yaşıyorum şu sıralar. Bilgisayar problemini halleder halletmez en az 2 günde 1 yb çıkar diye düşünüyorum. Bu arada bundan sonraki bölümlerde de multimedia olacak. Çok konuştum:D İyi okumalar:*

MİNA YILDIZ

Evin kapısından girer girmez annemin sorularına aldırmadan odama çıktım. Kalbim hala çok hızlı atıyordu. Hemen kıyafetlerimi değiştirip kendimi yatağıma attım. Bu yaşadıklarımın şokunu atlatmak için yatmaya ve düşünmeye ihtiyacım vardı. 

Annem de bir şeyler olduğunu anlamış olacak ki hemen odama geldi. 

''Hasta mısın sen?''

''Hayır. Sadece basit bir kırgınlık. Dinlenmeye ihtiyacım var anne.''

''Tamam bitanem. Bu akşam babanla dışarı çıkıyoruz. Sen yat dinlen.''

''Olur. İyi eğlenceler.''

Habere sevinmiştim. Yalnız kalıp kafa dinlemeye ihtiyacım vardı. Annemler çıktıktan sonra salona indim ve televizyonun karşısına geçtim. Film izleyerek kafamdaki düşünceleri dağıtabileceğimi sanıyordum ama yanıldığımı anlamam uzun sürmedi.

Bana yaklaşışı,beni öpüşü, ana ima ettiği şeyler.. Kafamın içinde dolanıyordu. Bana bu kadar neden yakınlaşmıştı onu bile bilmiyordum.

Televizyonun bana faydalı olmadığını anlayınca yukarı çıkıp tekrar yatağıma uzandım. 

***

Oğuz okula gelmemişti. Neden gelmediği hakkında ufak bir fikrim bile yoktu. Onu delicesine merak ederken kimden haber alabilirim diye dört dönüyordum okulda. Meraklı gözlerle etrafıma bakınırken kolumdan biri sertçe çekti.

''Hey! Ne yapıyorsun sen!'' dönüp baktığımda bu kişinin Gizem olduğunu gördüm! Yoksa Oğuz yaşadıklarımızı ona anlatmış mıydı?

''Sen tam bir fahişesin!'' son kelimeyi vurguladığında içime bir şey oturdu. Ben bir fahişe değildimm!

''Ne demek istiyorsun sen?''

''Her şeyden haberim var seni aptal!''  

İşte şimdi yanmıştım..

Oğuz'un Gizeme aldatıldığını söyleyeceğini hiç düşünmemiştim. Bu yüzden Gizem'in bu ani sıkıştırışına şaşıp kalmıştım.

''Aptal gibi yüzüme bakmayı kes artık! Sana Oğuz'u sevdiğini biliyorum diyorum!''

Oğuz'u sevdiğimi mi? 

Dün yaşananlardan bahsetmediğini kavradığımda rahatladığımı hissettim. Ama Oğuz'u seviyor olmam da başıma yeterince bela açacakmış gibi görünüyordu. En azından Gizem bana öyle hissettiriyordu o an. Dün Oğuz'a hemen itiraf etmiş olsam da bunu Gizem'e hemen söyleyemezdim. İnkar etmem gerekiyordu..

''Bu saçmalığı da nerden çıkardın?'' ayaküstü yalan söyleyen bir insan olup çıkmışım da haberim yok..

''İnkar etmekten vazgeç. Bana doğruyu söyle. Onu sevdiğini söyle!''

''Bu saçmalığı sana kim uydurdu? Hangi işgüzar sana bunları uydurdu bilmiyorum ama benimle bir alıp veremediği olduğu kesin.''

Bir an için Gizem duraksadı ve arkamızda bizi izlediğini yeni farkettiğim Sedaya baktı. Seda başını iki yana sallayınca Gizem kolunu boynuma dayadı.

''Uydurma olup olmadığı umrumda bile değil. Oğuzdan uzak dur yoksa çok fena canını yakarım.'' diyerek kolunu boğazıma daha çok bastırmaya başladı. 

''Sadece iki kelime''Where stories live. Discover now