40. Bölüm

24K 1.6K 131
                                    

Herkese uzun bir aradan sonra tekrar merhabaa sevgili okur dostlarım : )) Sonunda yeni bölümü tamamladım ve işte buradayım. Bu bölüm efsanee benden söylemesi. Yeni bölüm gecikti. Bunun sebebi yaklaşık on günlük bir köy macerası yaşamış olmam ve sonrasında annemin sipariş ettiği işler silsilesi... Yorgunluğumu üstümden atamadım doğrusu. Kafam pek yerinde değil : P

Diğer sosyal medya hesaplarım:

facebook grubu: Nur Akyol - Düşler Diyarım

instagram: nurakyol123

facebook sayfası: Düşler Diyarım


Keyifli okumalar dilerim. Yorum bırakmayı unutmayın < 33


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


''Böylece erkeklere olan güvenimi de kaybetmiş oldum. Hepsi aynıydı ya da değildi. Bir önemi yoktu. Sadece.... Kalbimdeki delik kendi başıma dolduramayacağım kadar büyüktü. Gerisini biliyorsun zaten.''

Oh.... İlk yaptığım şey kocaman, derin bir nefes alıp bırakmak oldu. Bir kuş kadar hafiftim, hafiflemiştim. Gözlerimi güç olsa da denizin sert dalgalarından çekip sağ tarafıma doğru çevirdim. Anıl Başar sessizliğini koruyarak beni dinlemeye devam ediyordu. Uzaklara dalıp gitmişti. Bir tepki vermemesi daha iyiydi. Beni üzebilirdi, kırabilirdi. Hiçbir şey söylemedi. Bazen sessizlik tepkilerin kralı olabiliyordu. Bilmesi gereken önemli nokta ise sıranın ona gelmiş olduğuydu.

''Yoksa sen de kadınlara olan güvenini mi kaybettin?''diye sordum dayanamayarak. Bir yerden başlamalıydı. Anıl Başar bu gece üzerime biraz fazla gelmişti ama şimdi, itiraf etmem gerekirse anlatmanın, paylaşmanın verdiği huzurla dolmuştum. Kalbim artık özgürdü. Kanatlanıp uçabilirdi. Bu özgürlüğü onunla paylaşmak istiyordum. Başlamak konusunda sıkıntı çektiğini görebiliyordum.

''Ben... Sanırım insanlara olan güvenimi tümden kaybettim Aslı.''dediğinde kalbimin orta yerine büyük bir hançer saplandı. Ağzından çıkan bir cümle beni derinden sarsmıştı. Bu güne kadar benden daha vahim durumda olan biriyle karşılaşmamıştım. Benim acım, benim duygularım dinlediklerimle kıyaslayınca hep üstün gelmişti. Ama şimdi... Şimdi durum farklıydı. Birinden darbe yemiş olsam bile güvendiğim insanlar vardı. Ailem, daha sonra bulduğum kız kurusu yoldaşlarım... Hepsi ne olduğunu bilmese bile canla başla çalışıp yanımda olmuşlardı. Hissediyordum. Pek sahte kocam benden daha ağır şeyler yaşamıştı.

''Ne-Neden?''diye sordum. Otuz yaşındaki kalbim biraz korku, çokça endişe doluydu. Çok mu kötüydü? Çok mu acı çekmişti? Öyle olmaması için çoktan dua etmeye başlamıştım.

''İnsan bir kez hata yapar. Hatanın büyüklüğüne göre nefesi biter. Ben çok büyük bir hata yaptım Aslı.''

Güldü. Ama bu gülümseme daha öncekilerden bin kat daha farklıydı. Samimiyetsizdi, ışıltısı yoktu, zorakiydi. Hiç istemediği bir şey yapıyormuş, iğreniyormuş gibiydi. Ellerim üşümüştü. Heyecandan mı yoksa soğuktan mı bilemedim. Birbirine sıkıca kenetleyip sıktım. Merakla bekliyordum. Yüzüme bakmadığı için şanslıydım. Konuşmaya devam etti.

Aranan Anne Bulundu! | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin