EK BÖLÜM 7

12.1K 759 73
                                    

En son nerede kalmıştım hayatım anlatmaya? Uzun zaman oldu, farkındayım, ama iki çocuk bir tane de yolda olunca öyle her zaman kendinize vakit ayıramıyorsunuz dert arkadaşlarım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

En son nerede kalmıştım hayatım anlatmaya? Uzun zaman oldu, farkındayım, ama iki çocuk bir tane de yolda olunca öyle her zaman kendinize vakit ayıramıyorsunuz dert arkadaşlarım. Kendimi yakınmalara kaptırmadan hemen önce hatırladım kaldığımız yeri. Kaç yıllık eşimin, biricik kocamın evlilik yıldönümümüzü nasıl unuttuğunu size anlatıyordum.

Biz kadınlar tuhaf varlıklarız. Bunu kabul ediyorum. Unutmuşsa unutmuş yani ne olacak sanki diyemiyoruz, diyemiyorum. Elimizde değil. Sonra başlıyor kuruntular... Artık beni sevmiyor mu? Eskisi kadar güzel de değilim. İlişkimizde heyecan bitti mi? Yoksa.... Yoksa beni aldatıyor mu beni? Yok canım, daha neler diyebilirsiniz. Çekinmeyin lütfen söyleyin. Aklını başına topla Aslı, deyin bana. Ben şuracıkta depresyondan depresyona koşmadan yapın bunu. Yoksa her şey için çok geç olabilir.

Aklımda pir dönen cin tilkiler var ya, işte her şey bu yüzden oluyor bence. Düşünmenin kemiği yokki efendim kıralım ya da, durdurma tuşu yokki basayım şu düşük çeneli iç sesim sussun. Bende huzura kavuşayım.

Neyse, binbir düşünceyle yolun nasıl bittiğini anlamadan ulaşmıştım huzur yuvamıza. Evet, buraya "huzur yuvam" diyordum. Çünkü gerçekten öyleydi. Şehir hayatını stresini sevmiyordum. Mutlu etmiyordu, trafiği bunaltıyordu. En basitinden yağmur yağıyordu mesela. İstanbul'da yağmurun yağması çileye çabucak dönüşebilirken burada garip bir şekilde huzur kaynağı oluveriyordu. Böyle bir sürü örnek sıralayabilirdim. Ayrıca çocuklarda burada daha mutluydu. Hava soğuk olmadığı sürece istedikleri kadar bahçede oynayabiliyorlardı. Anıl geçtiğimiz hafta bahçemizdeki büyük çınar ağacına salıncak kurmuştu. Bizimkilere de eğlence çıkmıştı tabii. Efe biniyor Gaye kardeşini sallıyor, ama Gaye sallanmak isteyince kıyametler kopuyordu. Oyunbozanlık, mızıkçılık yapmakta sınır tanımayan bir oğlum vardı. Bazen ablasını sevmediğinii düşünüyordum yalan değildi. Kızıma yapmadığı işkence kalmamıştı. Kitaplarını yırtıyor, saçını çekiyordu. Salıncakta sallanmasına bile izin vermiyordu. Durum böyle olunca Gaye'nin Efe'den nefret etme potansiyeli artıyordu. Kim afacan bir kardeşi sevmeye devam ederdi ki? Benim melek kızım ederdi işte.

Bazen birlikte o kadar güzel oyunu oynuyorlardıki tüm negatif düşüncelerim anında toz olup uçuyordu. Ardından gelecek olan kavgalar 'pause' tuşuna basılmış gibi durduğunda çocuklarım oldukça sevimli görünüyordu.

Daldık çocuklara asıl konumuzdan saptık. Unutmak bir parça iyi gelmiş olsa da hala sinirliydim. Anıl özel günleri unutmazdı. Ben unuturdum o unutmazdı. Nasıl böyle bir şeyi bana yapabilmişti?

Arabadan indiğimde etrafın ilginç derecede sessiz olduğunu ilk dakikada fark ettim. Böyle sessizlik olmaz bizimkilerin bulunduğu yerde. Hele kocam ve çocuklarım bir arada olunca daha şiddetli olur gürültüler. Belki de daha gelmemişlerdi. Eve doğru yürüdüğümde ışıkların yanmadığını da görmüştüm. Evet, tahminlerimde haklı çıkmıştım. Ev boştu.

Verandaya ulaşan basamakları tırmanıp kapıya ulaştım. Anahtarı çantamın içinde bulmak biraz zamanımı aldı. Malum orada bir ben eksiktim. Efe'nin en sevdiği oyuncak arabası bile çantamdaydı. Bu çocuk bu oyuncağı çantama ne zaman atmıştı? Kilidi açmayı başarıp içeri girdiğimde hemen ışığı açma girişiminde bulunmuştum. İçerisi karanlıktı. Önümü göremiyordum. Düğmeye bastığımda beklenen aydınlık gelmedi. Kaşlarım sonuna kadar çatıldı. Yolda gelirken gördüğüm evlerin ışıkları yanıyordu. Yine sigorta mı atmıştı? Anıl en son yaptıracağını söylemişti. Bunu da mı unutmuştu? Her şeyi unutuyordu zaten!

Aranan Anne Bulundu! | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin