#9 | Seaside

5.4K 211 46
                                    


Michael Clifford

Gecenin karanlığında, sahildeki bir bankta otururken buraya neredeyse her gelişimde yanımda Adriana'nın olduğunu düşünmek beni ürpertmişti. İçime yayılmaya başlayan acı dolu hissiyatı geçiştirmek istiyordum. Ben bu yola çıkarken, önüme kim çıkarsa çıksın acımayacağıma yemin etmiştim. Bana hiç kimse acımamıştı. Babam beni onun gibi olmadığım için ve şirketteki işlerin başında durmadığım için bitmek bilmeyen geceler boyunca dövdüğünde bana acımamıştı. Annem bütün bu olanlara seyirci kalırken bana acımamıştı. Charlotte, hayatımı kirletirken ne bana ne de minik meleğime acımamıştı. İçimden bir ses "Ama Adriana yanında oldu. O sana acımadı sana değer verdi." Diye haykırırken onu susturmak için büyük bir mücadele veriyordum. Acırsam, acınacak hale düşerdim. Seversem, sevilmeyecek hale getirilirdim. Bende her şeyden bir kaç adım uzakta durmayı seçmiştim. Kadınlar benim için sadece zevkten ibaretti. O lanet günü bir kaç dakikalığına da olsa unutmak için onlara yönelmiştim. Popülarite, para, güç hepsi hayatımda olmasını istediğim ama olmasa da boşluğunu hissetmeyeceğim şeylerdi. Yıllarca Nessie'nin boşluğunu içimde hissetmiştim. O gün o kafeterya da Adriana ben ve benim geçmişim yüzünden dayak yerken ona vurulan her darbe içime işlemiş ve iç organlarımı parçalamıştı. Ayağı kalkıp, ona vuranları öldürmek istedim. Onu kollarımın arasına alıp korumak istedim ama yapamadım. İçimde ki beni yiyip, bitiren öfkeye karşı koyamadım. İntikam isteğimin karşısında duramadım ve 48 kiloluk ufak tefek bir kıza acılarımın bedelini yaşattım. Ben orospu çocuğunun tekiydim. Korkularımla yüzleşemeyecek kadar korkaktım. Daha da kötüsü umursamadığımı düşündüğüm o kızın boşluğunu her zerrem de hissediyordum. Elimden gelse, içimdeki ateşi söndürebilsem ona doğru koşar, kollarımın arasına alır ve milyonlarca kez özür dilerdim. Acılarımı kendi acısı gibi sahiplenen en yakın arkadaşıma, ihanet etmiştim ve bunu yıllar önce yapmıştım. Evet bir şeyler yapmam gerekiyordu ama yapamazdım. Çünkü önceliğim kanatsız bir melekti. Sevdiğim kadındı. Ona olan bağlılığımı kimse zedeleyemezdi. Geceleri gördüğüm kabuslar, gündüzleri gördüğüm halüsinasyonlar artık bitecekti. Çok yakında intikamımı alacaktım ve siktiğimin şehrinden arkama bakmadan gidecektim. Evet, Adriana benim için pek çok şey yapmıştı. Luke'a yaklaşması konusunda aşırı tepki vermemin nedeni onu benimsemiş olmamdı. Benden başkasına yaklaşmasını istemiyordum. Ama onun yokluğunu bir süre sonra unutacağımı biliyordum. Asla unutmayacağım tek şeyse o lanet gün ve küçük meleğimin benden çalınmasıydı. Buna neden olan herkes bedelini ödeyecekti ve ben bunu sigaramı içerken keyifle izleyecektim.

...

Okul bahçesinde öylece dikilirken onunla konuşmam gerektiğini biliyordum. Muhtemelen beni dinlemeyecek ve kaçıp gidecekti ama yinede onunla konuşmalıydım. İçimdeki yaraları gösterdiğim tek kişi Adriana'ydı ve onunla konuşmadığım her saniye daha da kötü hissediyordum. Yine bana nefretle bakacaktı ama bunu yapmak zorundaydım. Adriana bahçe kapısında göründüğünde yanında duran çocuğa dikkatle baktım. Bu kuzeni Ashton'dı. Onu daha önceden Adriana'lara geldiği zamanlardan tanıyordum. Onu sevdiğim söylenemezdi. Bana bakışlarında düşmanlık seziyorum ve Adriana'nın ona yakın olması beni geriyordu. Bir kaç kere bunun için Adriana ile tartışmıştık. Çocuk Adriana'yı bırakıp, gittiğinde Adriana'da okul kapısından içeriye girip yürümeye başladığında yanına doğru gittim. Gözleri benimkilerle buluştuğunda yürümeye devam edecek sandım ama tam önümde durdu. Yine bütün gözlerin üzerimizde olduğunu biliyordum ama bu umurumda değildi.

"Adriana, konuşmamız gerek." Dediğimde bana öyle bir baktı ki işlerin yolunda gitmediğini anladım.

"Evet Michael, konuşmamız gerek. Ama bu sefer sen değil ben konuşacağım."

...

Adriana

Michael ile okuldan çıkıp yolda yürürken bana şaşırmış bir şekilde bakmaya devam ediyordu.

"Nereye gidiyoruz?" Diye sordu.

"Sahile." Dedim ve sonrasında hiç konuşmadan sahile gittik. Bir banka oturduğumuzda ona doğru döndüm. Piçin teki olduğunu biliyordum ama bu konu onun için bile fazla hassastı.

"Bak Adriana ne düşündüğünü biliyorum ve ben-"

"Hayır Michael, konuşma sırası bende." Dediğimde derin bir iç geçirdi ve sustu.

Sahile geldiğimizde bana doğru döndü.

"Seni dinliyorum." Dedi.

Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Böyle bir şey nasıl söylenirdi ki? Böyle büyük bir ihaneti kaldırabilir miydi? İçimde ki onu seven, isteyen tüm hücrelerim ona sarılmak ve acılardan korumak istiyordu. Ama söylemeliydim. Eğer bugün söylemezsem bir daha asla söyleyemezdim.

"Kafeteryada olan olaydan sonra Ashton'ı aradım. Ona Charlotte'dan intikam almak istediğimi söyledim. Senden de nefret ediyorum ama o kız yaşattıklarının bedelini ödemeli diye düşündüm. Sıra sonra sana gelecekti."

"Bu aralar Charlotte'dan intikam almak isteyen çok insan var. Sıranı beklemelisin." Dediğinde gözlerimi devirdim.

"Ashton'dan, o gün Charlotte'un Nessie'ye yaptıklarını kanıtlayan kamera kayıtlarına ulaşmasını istedim." Dediğimde Michael'ın gözleri birden açıldı.

"Ne yaptım dedin sen!? Böyle bir şeyi nasıl yaparsın Adrina? O çocuk bunu birilerine söyleyebilir! Tüm planlarım alt üst olabilir!"

"Michael yeter! Sesini kes ve beni dinle!" Dediğimde sinirle derin bir nefes aldı ve elini saçlarının arasından geçirdi.

"Ashton'ın polis departmanında çalışan bir arkadaşı var. Ondan yardım istedi ve kamera görüntülerini buldular."

"Tanrı aşkına Adriana! Olayı bir de polise mi duyurdunuz? Siktiğimin videolarıyla işim yok! O gün olanların hepsini kendi gözlerimle gördüm zaten!"

"Evet gördün ama sanırım göremediğin bazı şeylerde var."

"Daha fazla dinlemek istemiyorum."

"Michael-"

"Dinlemek istemiyorum dedim!"

Gitmeye hazırlanırken kolundan tutup bana bakmasını sağladım. Gözlerini gözlerime diktiğinde şuan tam zamanı olduğunu biliyordum.

"Kuzeni."

"Ne diyorsun sen ne kuzeni?"

"Kız Charlotte'un kuzeniymiş."

Birden gülmeye başladığında şoka girdi sandım ama hiçte öyle görünmüyordu.

"Cidden bu kadar saf olabileceğin aklıma gelmezdi. Nessie fakir bir aileden geliyordu. Çöpten karton topluyordu."

"Charlotte bana kafeteryada o kızdan değil senden intikam istediğini söyledi. O günden önce onu rezil ettiğinden bahsetti."

Michael bir süre düşündü ve banka oturup başını ellerinin arasına aldı.

"Demek küçük Nessie'me benim yüzümden zarar vermiş."

"Ah Tanrı aşkına Michael! Anlamıyor musun senden intikam almak için kuzeniyle bir olmuşlar! Ashton ve arkadaşı video görüntülerinden kızın yüz analizini yapmışlar. Asıl adı Bethany Germony ve Rusya'da yaşıyor."

"Sen çıldırmış olmalısın! Aptal kuzenin bunları uyduruyor! Siktir olup kendi işinize bakın!"

Ayağa kalkıp yürümeye başladığında arkasından bağırdım.

"Görsen tanır mıydın Michael?"

Arkasını dönüp bana baktı.

"Onu yetmiş yaşında görsem gene tanırdım."

"Pekala, madem o küçük kızın masum olduğuna inanıyorsun o zaman yarın benimle burada buluş. Kız yarın Rusya'dan buraya geliyormuş. Bana yanıldığımı kanıtla."

Dediğimde hiçbir şey demeden arkasını dönüp gitti. Geleceğini biliyordum. Gelmek zorundaydı.

Best Friend / Michael Clifford (Bitti)Where stories live. Discover now