Best Friend / Michael Clifford (Bitti)

#15 | Colorful

Ashton tam önümde durdu ve doğrudan gözlerimin içine baktı.

"Bunu yapamazsın Adriana, onunla kalamazsın."

Michael konuşmama izin vermeden önüme geçti ve Ashton'ın tam karşısında dikildi.

"Öyle mi? Buna kim karar veriyor?"

Kapının açılma sesini duyduğumuzda hepimiz o yöne doğru döndük. Annem market poşetleriyle, içeriye girdi. Hemen yanına yöneldim ve poşetleri yere bırakmasını bekledikten sonra ona sarıldım.

"Anne, iyi misin?"

"Evet bebeğim iyiyim. Bu sabah başım çok fazla ağrıdığı için doktoruma gittim ve bana eski ilaçlarıma devam etmemi söyledi. Onlardan bir tanesini içtiğim ve şimdi kendimi daha iyi hissediyorum."

Michael bir şey söyleyecek gibi oldu ancak ona ölümcül bakışlarımı attıktan sonra sustu ve kaşlarını çattı.

"İyi olmana sevindim anne. Seninle bir şey konuşmak istiyorum."

"Daha doğrusu istiyoruz." Diye düzeltti Michael.

Annem onu fark ettiğinde gülümsedi.

"Tanrım, Michael Clifford! Nerelerdesin sen? Beni anneni aramak zorunda bırakacaktın. Artık ziyarete bile gelmiyorsun."

Annemin hiçbir şey olmamış tavırları, beni şaşırtsa da ilaçların etkisinden olduğunu düşünerek evham yapmayı bıraktım.

Michael anneme yaklaştı ve ona sarıldı. Bu görüntüyü görmeyi o kadar özlemiştim ki ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

"Seni özledim tatlı şey." Dedi Michael

"Bende seni özledim bebeğim, burası senin de evin biliyorsun değil mi? Her zaman senin için burada olacağım hayatım." Annem, anne şefkatiyle konuşunca Michael'ın da duygulandığını gözlerinden okuyabiliyordum.

Annem de anlamış olacak ki Michael'ın omzuna şaka yollu vurdu.

"Hadi çıkart ağzındaki baklayı! Sebebi ziyaretinizi neye borçluyuz bay velihat."

"Anne biz biraz yalnız konuşabilir miyiz?"

"Tabi." Dedi annem kısaca ve birlikte mutfağa geçtik.

"Seni dinliyorum Adriana."

"Ne olduğunu biliyorsun işte, ona olan hislerimi biliyorsun! Bilmiyormuş gibi yapma."

"Bak tatlım, Michael'ı sevdiğimi biliyorsun. O benim oğlum gibi. Birlikte olmanızı ve hoş vakit geçirmenizi en çok ben isterim ama seni üzdüğünü biliyoruz. O kızı sevdiğini ve-"

"O kız devri kapandı. Öyle birisi Michael için hiç olmamış gibi olacak."

"Buna inanıyor musun cidden?"

"Tanrım, anne bir kerede sen bana inanmayı dene. Michael konusunda tereddütlerim var evet. Ona kızgın ve kırgınım ama beni sevdiğini söylerken ona sırtımı dönemem. Hayır bunu yapamam. Bütün bunların sonunda hata olduğunu anlasam da içim de hiçbir zaman -belki-olmayacak."

"Umarım yanılmazsın."

"Bir süre onunla kalacağım." Dedim

Annem tepkisiz kaldı.

"Her şeyin farkındayım. Ashton'ın bana ilaçları vermediğini biliyorum. Eski ilaçlarımı kullanmaya başladığımda, mantıklı düşünebildim. Ama hiçbir şey olmamış gibi yapacağım ve Ashton'ı bağışlayacağım. Onun tek suçu, yanlış kişiye aşık olmak mı? Sanmıyorum, aşık olmak bir suç değil aksine bir bedel. O bu bedeli ödedi ve ödemeye de devam ediyor."