Çıkış Yapsam Silinir Mi? (KaiSoo)

38 ÇYSM?

Bölüm yiXinigami bebişime ithaf<31
Yorumlarınızı bekliyorum(':
*******

Lanet kampa neden geldim ki?'' Luhan sızlandı ve yanında duran ağaca sırtını yaslayıp derin bir nefes aldı.

''Eyyy amma nazlandın. Eee haklısın tabi, bu ince bacaklar oldukça güçsüzdür.'' Nereden çıktığını bilmediği hocasının konuşması ile irkildi. Sonra dediklerini algılayınca kaşlarını çattı.

''Bay Oh bunu futbol takımında olan birine demeniz çok güldürücü.'' Gözlerini devirdi ve onlardan önde yürüyen topluluğa yetişmeye çalıştı.

"O zaman mızmızlanma koca bebek. " Çocuk gibi kahkaha attı ve kolunu Luhan'ın omzuna attı. Luhan omzunda ki kola baktı, ardından omuzlarını silkeleyip kolunun düşmesi sağladı. Hızlandı ve iki-üç adım ötesinde ki Kyungsoo'ya yetişti. 

"Naber!" Kendinden kısa olanın koluna girdi ve adımlarına ona uydurdu.

"İyidir. Hayret aklına gelir miydin ben?" Kırıldığını belli eden ses tonu ile konuştu.

"Ne zaman çıkıyorsun ki? " İki elini kafasında birleştirdi ve kalp yaptı. Kyungsoo arkadaşının şapşallığına kıkırdadı ve yürürken aynı zamanda konuşmaya başladılar.

"Luhan! Kyungsoo!" Baekhyun nefes nefese onların yanına geldi.  İkili bakışlarını ona çevirince onların arasına girdi.

"Bensiz ne yapıyorsunuz siz? Hı?" Kıskandığını belli etmemeye çalışsa da başarılı olamamıştı.

"Awww...Baekkie~Büyümüşte bizi kıskanırmış. " Kyungsoo ellerini Baekhyun'un bal köpüğü renginde ki saçlarına daldırırken konuştu.

Baekhyun elinin tersiyle onu ittirdi.

"Ben senden 5 ay daha büyüğüm." Gözlerini devirdi. "Hem ne kıskanması be! Özledim sizi ondan. "

Ona hala inanmayan bakışlar atan ikiliyi görmezden geldi.

"Hey! Durmayın bizi takip edin, kaybolursunuz. "

Yaşlı olan bir hocanın uyarmasıyla , yürümeye devam ettiler.Luhan ve Baekhyun biraz daha önden yürüyorlardı çünkü Kyungsoo'nun arkasında ki acı katlanılacak gibi değildi. Öğretmeni sevişmelerinde oldukça nazik olsa da,  Kyungsoo her sevişmeden sonra ki gün acı çekiyordu.

Adımlarını Baekhyun ve Luhan'a uydurmaya çalışıyordu. Ama ne kadar dayanabilirdi bilmiyordu. Hem de yorulmuştu , ayaklarını ve küçük kıçını hissetmiyordu.

Bakışları önlerinde ki sürüye kaydı Jongin öğretmenler ile en önde yürüyordu. Jongin ne kadar minik sevgilisi ile yürümek istese de öğretmenler diğerlerine önderlik etmek için en önde yürümeliydi. Sehun ve yaşlı öğretmen ise arka tarafları kontrol ediyordu.

Küçük olan nefes nefese yanda ki ağaca yaslanıp gözlerini kapadı. Sırtında ki çantadan su çıkardı ve hemen kafasına dikti ardından biraz daha soluklandı. Geri yürüyüşe devam etmek için yaslandığı ağaçtan doğruldu.  Bakışlarını demin öğrenci ve öğretmen sürüsünün olduğu yere çevirdiğinde boş olan ortamı görmesiyle yorgun ayaklarını harekete geçirdi ve ormanın içinde koşuşturup onları bulmaya çalışırken daha da kayboldu.

"Ah! Aferin sana kayboldun." Kendine gözlerini devirdi. Bir insan bu kadar şansız olamazdı.

"Bela mıknatısı mıyım neyim ben? Araba çarpar, ormanda kaybolurum. Ah bir de Jongin Bey var,  sanırım tek iyi olan şey o. " Aşık moduna geçti ve Jongin'in muhteşemliğini düşündü. "Yah! Soo iyice manyadın! Burada kayboldun sen kendine gel. "

"Oha deminden beri kendi kendime konuşuyorum. Delirdim ben. " Kendine tokat attı. "Ah şimdi de kendime tokat attım!"

Sanırım cidden deliriyordu.

****

Herkes gülüşüp eğlenirken Chanyeol sıkıntıyla onların peşinden gidiyordu. 'Bitse de gitsek.' modundaydı,  omuzları çökmüş yerdeki yaprakları tekmeliyordu. Cidden sıkılmıştı,  bir şeyler ile uğraşması lazımdı.

Aklına küçük penguen arkadaşı gelince gezi boyunca eğik kafasını kaldırdı ve etrafa bakındı.

Ufaklığı görememesiyle endişe ile gözlerini büyüttü.

"Hocam!" Chanyeol'ün kalın sesiyle herkes ona döndü.

"Kyungsoo yok!"

*****
YEYY! Böyle ekşınlı sonlar çok güzel:') tabi yazınca güzel , okuduğum kitapta bu olunca meraktan ölüyorum 😣

Neyse laptopum -değerli bebeğim içinde kaisoo bebişlerimin olduğu her şey- bozuldu...Bu bölümü telden yazdım ve klavyem tam bir özürlüdür o yüzden uzun yazamadım):

Sorry my babe!
BÖLÜM BOYUNCA KAİSOO YOKTU YENİ FARKETTİM:'(
DİĞER BÖLÜM BOL BOL OLACAK*-*