HAYATA TUTUNMAK #Wattys2017 (Ara Verildi)

Büyük Oyun 😊

Telefonumun müzik sesi ile heyecanla telefonumu açtım. Arayan Hicrandı.

''Alo, geldin mi? ''   dedim heyecanlı bir sesle.

Sevinçli bir ses tonu ile, 

''Geldim tabii ki! Burası çok güzel, gerçekten geldiğimiz iyi oldu. Ben girişindeyim, gelebilir misin yanıma? ''

''Tamam tamam, bekle geliyorum.''

Telefonumu masanın üzerine bırakıp, hızla dışarıya çıktım. Giriş yeri yakın olduğundan, kolayca buldum.

''Hicran! ''  diyerek Hicran'a sarıldım.

''Deniz! Çok eğleneceğiz burada, annemden iyi ki izin kopardım.''

Koluna girip, kaymadan ilerlemeye başladık. Odama götürdüm.

''Rüzgâr nerede? ''   dedi gülerek.

Oflayarak,

''Yan odada, pislik ya anca kendini düşünüyor.''

''Bilerek yapıyor, seni sinir etmek için.''

''Başarıyor da, sinir oluyorum.''

''Başarmasına izin verme o zaman.''

''Nasıl vermeyeyim? Gıcıklık yaptıktan sonra bir de kıs kıs gülüyor.''

''Tamam tamam.''

Hicran çantasını gardıropun önüne koydu.

''Eee? ''

''Eee? ''

''Ben sana soruyorum, sen de bana mı soruyorsun? ''

''Hadi kaymaya gidelim.''

''Ben kaymayı bilmiyorum. Yere yapışırım.''  dedim korku dolu gözlerle.

''Ben de bilmiyorum.''

''Eee o zaman ne yapacağız? ''

''Ya boşver çıkalım işte, burada kös kös oturmaktan iyidir.''

''Zaten iki günlük tatilimiz var. Evet haklısın çıkalım.''   diyerek gülümsedim.

Gerekli malzemeleri giydikten sonra, odadan dışarıya çıktık.

Hicran Rüzgâr'ın kapısının önüne gelince,

''Şunu da çağıralım mı? ''  dedi.

''Ben çağırmam, çok meraklıysan sen çağır.''  diyerek umursamaz bir tavır attım.

''Tamam çağırmayalım tamam.''  diyerek koluma girdi.

Dışarıya çıkıp, alana doğru ilerledik. Bir anda ayağımız kaymaya başladı ve,

''Ayy tut beni.''  diyen Hicran'ın sesi kulağıma yankılandı.

Kolunu çekiştirerek,

''Ben kendim ayakta duramıyorum. Sen beni tut asıl.''

Birbirimizin kolundan çekiştire çekiştire, düşerek, tepeye çıktık.

Hicran şaşkınca karşı taraftaki yamaçlara bakıyordu.

Ürkek bir ses ile,

''Deniz! ''  dedi.

''Efendim? ''  diyerek Hicran'ın, baktığı yere doğru başımı çevirdim.

''Rüzgâr değil mi o? ''

Yüzümü buruşturarak,

''Hıı! ''  dedim.