Gizemli Yabancı 11

20K 891 190
                                    


Üzerimde özellikle göz kapaklarımda ağırlık ve sızlama vardı. Tabi ışığın da verdiği rahatsızlık cabası. Gözlerimi açtığımda hemen geri kapadım. Işık fazla rahatsız etmişti. O yüzden gözlerimi alıştırarak yavaş yavaş açtım. İlk önce etrafımı algılamam biraz zaman aldı. Başımda ki ağrı da yavaş yavaş etkisini kaybediyordu. Otel odası gibi bir yerdeydim. Beni buraya kim getirmişti? Niye getirmişti? Yerimden kalkıp lavaboya gittim hemen. Her şey olmuş olabilirdi. Vücudumu kontrol edip elime yüzüme baktım bir şey var mı diye. Ama Allah'tan yoktu. Hemen eşyalarımı toplayıp montumu giydim ve dışarı çıktım. Çıkmam ile birlikte kapıda bekleyen iki adamla göz göze geldim. Ne söylemem gerektiğini ya da ne yapmam gerektiğini düşünemeyecek kadar korkmuştum. Adamlarla bakışırken karşıdan bize doğru yaklaşan Sinan beyi gördüm. Anlaşılan buda Savaş beyin işiydi.

'' Merhaba Zehra hanım nasılsınız? '' dedi gülümseyerek.

'' Nasıl olmamı bekliyorsunuz? Bu yaptığınıza adam kaçırma derler. ''

'' Hayır biz size söylemiştik. Hatırlarsanız isteklerinizi sözcüklere dökün dendiğinde sadece size ait bir gün istemiştiniz. Ve bizde size bu günü vermek istiyoruz o kadar. Amacımız size zarar vermek ve ya korkutmak değil. '' derken hala gülümsüyordu.

Şimdi ne desem boştu. Bu adamlar benim onu söylediğimi nereden duymuşlardı? Gerçi hata bende. Sürekli beni takip ettirip nerede ne yaptığımı bilen ve kimsenin haberi olmayan şeyleri bile bilen adamlar ne söylediğimi de duyarlardı öyle değil mi? Kesinlikle salaklık yapmıştım ve çok hafife almıştım onları.

'' Buradan hemen gitmek istiyorum. Amcam ve teyzem beni merak ederler. '' dedim. Telefonumu çıkararak saate baktım. Daha saat ondu. En azından şimdi yurtta olduğumu zannediyorlardı.

'' Siz merak etmeyim amcanıza ve teyzenize haber verildi. ''

'' Ne demek haber verildi. Kim haber verdi ne saçmalıyorsunuz siz. '' dedim sinirle saygı da bir yere kadardı.

'' Lütfen sakin olun. Telefonunuzdan bugün kitabevine gitmeyeceğinize dair mesaj atıldı. ''

'' Siz benim iznim olmadan nasıl böyle bir şey yapabilirsiniz? Siz kendinizi ne zannediyorsunuz? Şimdi buradan gidiyorum ve bir daha kesinlikle karşıma çıkmıyorsunuz. Asla anladınız mı? '' diyerek koridorda yürümeye başladım.

'' Aslına bakarsanız bu akşam Savaş bey ile yemeğiniz vardı. Yüz yüze. '' diyerek arkamdan bağırdı Sinan bey.

Yine de durmayarak yoluma devam ettim. Artık onu görmek istediğimden de pek emin değildim. Bu adam beni korkutmaya başlıyordu çünkü. Kim olduğunu neci olduğunu bilmiyordum ve son mektubunda yüz yüze geldikten sonra hep onu göreceğim yazılıydı. Ya adam psikopatın tekiyse ya da daha kötüsüyse o zaman ne olacaktı? Kendimi fazla kaptırmıştım bu olaya ve şimdi de gerçek sonuçlarıyla yüzleşiyordum ve durum benim hiç hoşuma gitmiyordu.

Arkamdan gelen adım sesleriyle iyice gerilmeye başladım ve daha da hızlandı adımlarım koridor bitiminde sola dönerek asansörün yayına gelmiştim ama Sinan beyle aramda on adım olduğunu görünce onun da asansöre binme olasılığını düşünerek merdivenlere yöneldim. Ama asıl hatayı kaçıncı katta olduğumu bilmeyerek yaptım. Çünkü aşağıya indiğimde otopark katına geldim ve beni bir düzine adam karşıladı. Daha da gerilerek arkamı dönüp merdivenleri geri çıktığım da Sinan beyin yanın da buldum kendimi.

'' Lütfen sakin olup beni dinler misiniz Zehra hanım. '' dedi. Tabi bu sıra da yanımıza iki tane koruma olduğunu tahmin ettiğim adamlar gelmişlerdi.

Dinlemekten başka şansım yoktu. Çünkü ne yaparsam yapayım buradan çıkamıyordum.

'' Evet. '' dedim konuşması için. Bir önce gitmek istiyordum.

GİZEMLİ YABANCIWhere stories live. Discover now