GİZEMLİ YABANCI

Gizemli Yabancı 20

Sizinle bir şey paylaşmak istiyorum. Youtube kanalı açtım ve orada video paylaşmak istiyorum ama bu konuda çok kararsız kaldım. Sizce paylaşmalı mıyım?

Şuan tatilde olduğum için bölüm on gün sonra gelebilir. Ama kısa bölüm olur derseniz de paylaşırım karar sizin. Lütfen yorum yaparak bunların cevabını verin olur mu? Hadi keyifli okumalar.

Rahatımın bozulmasıyla yüzümü buruşturuyorum. Uyurken rahatsız edilmeyi sevmem ve şuan da birisi beni ciddi anlamda rahatsız ediyor.

'' Hadi güzelim uyanman lazım eve geldik. '' diyen sesi bir yerden tanıyorum ama şuan zaten rahatım ve yerimden kalkmaya hiç niyetim yok. Bu yüzden itiraz eden garip sesler çıkarıyorum.

Karşı tarafın verdiğim tepkiyle eğlendiği belli ama şuan onu bile umursamayacak haldeyim.

'' Zehra canımın içi kalkman lazım. ''

Bir dakika bir dakika bu sesi yakinen tanıyorum Savaş'ın sesi. Ama onun benim odamda ne işi var ki?

'' Odamda ne işin var? Amcam görürse tüfekle vurur bak benden söylemesi. ''

'' Ahaha güzelim sen izlediğimiz film de kalmışsın hala. Zehra hadi birtanem uyan. ''

'' İstemiyorum. ''

'' Cihan evi ara içeceğine içki mi kattılar yanlışlıkla sor. Normal uyuma şekli değil bu çünkü. '' derken küçük küçük attığı kahkahaları duyabiliyordum.

'' Tabi Savaş bey. '' diyen sesle dedektifin de burada olduğunu anladım.

Yavaş yavaş açılan bilincimle kendimi toparlamaya çalışıyordum. Gerçi bu saatten sonra toparlasam kaç yazar. Arabanın arka koltuğunda ayağımın biri koltuktan sarkmış ve diğer ayağım da ayakkabım yok, üstüm başım dağılmış halde savaşın kucağına uzanmış uyuyordum. Anlaşılan kendimi edebileceğim kadar rezil etmiş bir de bunu hoşlandığım adamın karşısında yapmıştım. Benim gerçekten bir doktora gitmem gerekiyor. Bu uyuma normal değil çünkü. Yanımda top patlatsalar duymam uyandırmaya çalışan olursa da ne yaparım Allah bilir.

Savaş ile göz göze geldiğimiz de hemen bakışlarımı kaçırarak etrafa bakıp ön koltukta bulduğum ayakkabımı aldım ve giymeye başladım. Hala kıs kıs güldüğünü hissedebiliyordum.

'' Gülme. '' dediğim de kahkahayı patlattı.

'' SAVAŞ! '' diye çığrındığım da daha çok gülmeye başladı.

Dedektife bakdığımdaysa durum içler acısıydı. Ses çıkarmamak için pancar gibi olmuş yüzüyle yumruğunu ısırıyordu.

'' Dedektif sende gülme. '' dediğim de dayanamayarak kapıyı açıp dışarı çıktı ve gülmeye orada devam etti.

'' Demek beraber uyuyunca böyle olacak ha. Yer yatağı almamız lazım. Beni yere attığın da canım acımaz inşallah. ''

'' Aşk olsun Savaş ya. Utandırmaktan zevk alıyorsun resmen. ''

'' Aşk olsun tabi Zehram başka ne isterim ben. ''

'' Tamam bu arada gördüklerini uzunca bir zaman hatta sonsuza kadar unutuyorsun tamam mı? ''

'' Asla unutmam. Senin her haline daha fazla kapılıyorum. Keşke seni uyandırmak zorunda kalmadan özgürce izleyebilseydim. Beni her gece yataktan atmana da razıyım. Senden gelecek her şeye razıyım. Tek isteğim bir gün bunların gerçekleşmesi. '' dediğin de yüzümün yandığını hissettim.