"zayn malik"

5.1K 209 77
                                    


"Kahvaltını etmeden hiçbir yere gitmek yok." Javier'ın minik bedenini kavrayarak onu yeniden sandalyelerden birine oturttuğumda oflayarak kollarını göğsünde birleştirdi. "Babam da yemiyor! Ona kızmıyorsun ama bana yapıyorsun bu haksızlık."

"O büyük bir adam, sende büyük bir adam olduğun zaman kahvaltı etmezsin, olur mu?"

"Hayır." diyerek bedenini diğer tarafa çevirip kaşları çatık bir şekilde duvara bakmaya başladığında oflayarak derin bir nefes aldım. "Yine kahvaltı krizi mi?" sesini duymamla irkilerek ona döndüğümde bana gülümseyen gözlerle bakıyordu.

"Evet." diye mırıldandım sesimdeki tüm bıkmışlıkla. "Lütfen oturup onunla birlikte birkaç parça bir şeyler ye." gülümseyerek bana yaklaştı ve dudaklarıma bir öpücük bıraktı. "Nasılsa yemek saati olunca okulda yemek yiyor, onu bu kadar sıkma."

"Babam doğru söylüyor." Javier kendi lehine bir şey duymanın verdiği mutlulukla sohbetin ortasına atladığında gözlerimi devirerek karşımda duran ve bana işleri zorlaştırmanın ona kattığı gülümsemelerden biriyle bakan kocama baktım.

"Bana yardımcı olman gerekiyordu."

"Üzgünüm," dudaklarıma bir öpücük daha bıraktıktan sonra yavaşça geri çekildi. "Akşam gecikebilirim, yemek için beni beklemeyin." diyerek masadaki telefonunu ve araba anahtarlarını aldığında kaşlarımı çatarak koridor boyunca peşinden gittim.

"Bu sefer ki bahanen nedir?" sol omzumu duvara yaslayarak ona baktığımda dudaklarını birbirine bastırarak tam karşımda durdu. "Sana bahane üretmiyorum, sadece bu aralar işlerim yoğun ve sık sık toplantı yapmak zorunda kalıyoruz. Yolunda gitmeyen şeyler var."

"Sık sık toplantı." diyerek onu tekrarladım. Gözlerim kapıya sabit bir şekilde kapıya bakıyordu ama sonra bunu yapmaktan vazgeçerek gözlerine baktım. "Gece oldukça bitik bir şekilde gelmenin sebebi de bu yoğun toplantılar sanırım."

"Cherina." sıkıntıyla adımı inlediğinde ona tek kaşımı kaldırarak baktım. "Aklında ki aptalca düşünceleri sil, lütfen. Tamam mı?" yüzümü ellerinin arasına alıp yüzünü bana yaklaştırdı. "Ben hala o adamım, karısını ve çocuğunu her şeyden çok seven sadık, sadece iş toplantıları yüzünden eve geciken o adam. Seni aldatmıyorum. Bu düşünceyi aklına kim soktu bilmiyorum ama artık rahatsız olmaya başladım."

"Bende gece yarılarına kadar süren bu iş toplantılarından oldukça rahatsızım."

"Yersiz kıskançlık yapıyorsun." ellerini yüzümden çekerek geriledikten sonra ceketini alıp giydi. "Seni seviyorum. Akşam görüşürüz." ona küçük bir gülümseme gönderdiğimde bana el sallayarak evden çıktı.

Onun hakkında ne düşünmem gerektiği hakkında artık emin olamıyordum. Gözleri bana hala güven veriyordu ancak söylediklerine inanmakta zorluk çekiyordum.

"Anne." Jav elimi tutup çekerek ona dönmemi istediğinde gülümseyerek gözlerine baktım. "Efendim bebeğim." kollarını bana uzattığında onu kucağıma alarak üzerimi değiştirmek için yukarıya çıktım. "Lena bize artık yeni bir öğretmenimizin geleceğini söylemişti."

"Yeni bir öğretmen mi?" kafasını olumlu anlamda sallayarak başını omzuma yasladı. "Evet," diğer elini omzuma yerleştirip birini kafasının altına koyduğunda onu yatağın üzerine bırakıp önünde diz çöktüm. "Peki neden olduğunu biliyor musun?"

Kafasını iki yana salladı ama sonra aklına bir şey gelmiş gibi yüzümü tutarak dolaba yönelmeme engel oldu. "Onun karnı kocaman olmuştu ve bende hasta olduğunu düşündüm." dediğinde gülerek ellerine bir öpücük bıraktım.

Burning Cigarettes 💏 zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin