sweet dreams

2.4K 207 147
                                    


SİZ TEK KELİMEYLE HA Rİ KA SI NIZ❤❤

GELEN OY VE YORUMLAR İÇİN ÇOK TEŞÖKKÜR EDİYORUM VE BURAYA BIR KORAY SARGIN EFEKTİ BIRAKIP GİDİORUM

İYİ OKUMALAR

Saat sabahın beşi. Gözüme bir gram bile uyku girmiyorken hala ıslak olan saçlarımdan damlayan damlalarla birlikte oturmuş, oğlumun yatakta uyuyan bedenini izliyordum. Yağmur dindikten sonra baş göstermeye başlayan rüzgar odadan içeri süzülürken perdeyi havalandırıyor ve bedenimin titremesine sebep oluyordu.

Durgun hissediyordum ya da büyük bir manevi boşluğun içine sürükleniyormuş gibi. Gece olanlara hala inanamıyorken o anları sanki tekrar yaşıyormuş gibi hissetmek içimi ürpertiyordu ve bunun bir çaresi var mıydı bilmiyordum. Aklımdan atmanın bir yolu var mıydı?

"Ne yapıyorsun öyle?" Zayn, omuzlarıma bir battaniye bıraktıktan hemen sonra, ıslak saçlarımı parmaklarının arasında tutup açık olan pencereye baktı. "Amacın zatürreden ölmek falan mı?" camı kapatıp, banyoya gittikten sonra elinde bir saç kurutma makinesiyle geldi ve Jave'in üzerini sıkıca örttükten sonra, gürültüden uyanmasına engel olmak için elimi tutup beni aşağıya indirirken söylenmeye devam etti. "Tenin buz gibi olmuş. Gerçekten bu havada orada öylece dikilmiş ne yapıyordun?"

Beni, şöminenin önünde ki minderlere oturttu ve ben burnumu çekerken önümde diz çöküp yüzümün sağ kısmında hafifçe parmaklarını gezdirdi.

Sızlıyordu.

"Onu öldüreceğim." kalkıp, fişi prize takarken onu izledim, kısa kollu bir bluzla ortalıkta dolanıyor olmasına rağmen sıcak olması ilginçti ya da ben çok fazla soğuktum. "Burada olduğumu tahmin edecektir." dedim saatler sonra dudaklarımı ilk defa araladığımda. Onu bir daha görmek istemiyordum.

"Bu işime gelir." dedi ve köpeği sanki neyle ilgili konuştuğumuzu anlamış gibi beni sıçratacak şekilde havladı ama Zayn'in tek bir bakış atması yeniden kanepeye kıvrılmasına sebep olmuştu. Köpeğini oldukça iyi eğitmesine karşın bazı zamanlarda ona engel olamaması ilginçti.

Makineyi açıp, sıcak havayı saçlarıma doğrulturken ellerini aralarında gezdirerek daha çabuk kurumalarına yardımcı oldu.

Kendimi ona borçlu hissediyordum. İlk başlarda ona karşı önyargı dolu olmamı sağlayacak kibiri onu tanıdıkça yok olmuş gibiydi ya da aramızda geçen tüm o şeyler beni bunu düşünmeye itiyordu. "Daha iyi." makineyi kapatıp fişi çıkardıktan sonra kenarda ki masanın üzerine bıraktı. "Sana sıcak bir şeyler yapmamı ister misin? İçin ısınır." aslında kulağa iyi bir seçenek gibi geliyordu ve sıcak çikolataya her şeyden çok ihtiyacım vardı ama köpeğiyle salonda baş başa kalmak istediğimden emin değildim.

Ben cevap vermeyince avuç içini yüzümün yan tarafına yerleştirdi ve saçlarımı geriye iterken gözlerimin tam içine baktı. "Korkmana gerek yok. Biz buradayken sana zarar veremeyecek." diyerek Jo'ya baktığında Jo havladı. "Eğer o bir kız olsaydı seni benimle paylaşamadığını falan düşünecektim."

"Sadece çok fazla kuşkucu bir köpek ve bu da onu mükemmel bir koruyucu yapıyor."

"Bana baktığında bile ödüm kopuyor, Tanrı aşkına neden hala benden korumaya çalışıyor olabilir ki?" dediğimde gözleri muzip bir ifadeyle parladı ve ayağı kalkıp mutfağa giderken "Kim bilir." diyerek güldü.

Kafam karışmış gibi hissediyordum. Bana olan davranışları sıcak, samimi ve fazlasıyla korumacıyken neredeyse bana ilgisi olduğunu falan düşünecektim ama onun isteğinin sadece başka bir amaçla olduğunu düşünmemi sağlayacak bir havası da vardı bana karşı. Onunla daha önce olan şeylerin tek taraflı olmadığını kabul ediyordum ama evli olduğumu bilmesine rağmen, tüm bu şeyler hakkında ısrarcı olmuştu.

Zayn Malik başlı başına bir kaostu.

"Gözlerini üzerimden ayırmaman hoşuma gitti." avuçlarımın arasına bıraktığı bardağı ilk önce tutmaya çalıştım ancak sıcaklığı çok fazla gelince yanan ellerime üfleyerek onun gülüşü eşliğinde yere bırakmak zorunda kalmıştım. "Filmlerde ve kitaplarda böyle olmuyordu." isyan eder gibi çıkan sesim onu daha fazla güldürürken kıpkırmızı olan avuç içlerimi yanımda duran soğuk cama bastırdığımda hissettiğim sızlama ellerimi geri çekmeme sebep olurken sargılarımı sarmayı unuttuğumu fark ettim.

Zayn'in gözleri ilk önce camda ki lekede ve daha sonra üzerimde gezindi. Aceleci ama canımı yakmamaya özen gösterir bir şekilde avuçlarımı tutup kendine çevirirken kaşları çatıktı.

"Bana," nefes alışları derinleşirken bakışlarını yüzüme çevirdi ve yaralarımı temizlemek için birkaç saat önce indirdiği ilk yardım çantasından birkaç şey çıkardı. "Ne olduğunu hemen anlatıyorsun." dedi. "Hem de hemen."

"Bununla ilgili konuşmak istemiyorum." dakikalar sonra, o işini bitirdikten sonra kurduğum cümleler bakışlarının gözlerime çıkmasına sebep oldu. "Bu cevabı kabul etmiyorum, bana ne olduğunu anlat."

"Anlatmak istemiyorum, Zayn."

"Ne olduğunu bilmek istiyorum. Başına bunca şey gelmişken her şeyden bir haber oturamam."

"Sadece büyüsün istemiyorum, artık sakin bir ortama ihtiyacım var ve eğer sana ne olduğunu anlatırsam da bunun pek mümkün olmayacağını bilecek kadar da seni tanıyorum."

"Hayır, aslında beni tanımıyorsun çünkü bilmezsem olay büyümeyecek sanıyorsun ama, sandığın gibi değil. Eğer ne olduğunu anlatmazsan ben aklımda neler olduğunu kuracağım ve dayak çizelgem ona göre oluşacak."

"Tam bir psikolog gibi konuşuyorsun." sesimdeki alay onu kızdırmış gibi gözlerime bakarken kollarımı battaniyenin içine çektim.

"İşin içine akıldan başka şeyler karışınca psikolog gibi düşünmeyi bırakıyorum." gözlerime, beni ürpertecek bir derinlikte baktığında ortamın aniden değişen havası gerilememe sebep oldu. "Başka şeyler mi?" gözlerinde ki duygu seline karışmamak için bakışlarımı hafif hafif kendini belli eden şömine ateşine çevirdim.

"Evet, Anlamıyormuş gibi yapmaya devam edeceksen seni için daha açık konuşabilirim de." başımı hızla iki yana sallarken kirpiklerimi birkaç kez kırpıştırmak zorunda kaldım. Kalbim boğazımda atıyordu ama bunun hissettiklerimle bir alakası yoktu. "Şimdi anlatacak mısın?" yanıma doğru kayıp gözlerini üzerime dikmeye devam ettiğinde ona otelde olanlardan başlayıp diğer her şeyle birlikte olanları anlattım.

Gözleri pür dikkat, büyük bir sakinlikle beni inceliyordu ama boynunda ve alnında ki damarlar sinirden çok daha belirgin bir hale gelmişti.

"Sakin olacağına söz vermiştin." dedim tüm her şey bittiğinde. "Evet, deniyorum." kanlanmış gözlerini bana çevirdiğinde uzun uzun baktım ela gözlerine. "İstersen biraz uyu, yorgun gözüküyorsun." başını iki yana sallamasına rağmen, başını dizlerime yaslayarak ayaklarını ileri doğru uzatıp yattı.

"Sakin kalmaya ihtiyacım var." derin bir nefes alıp başını karnıma doğru çevirdi. Bir elimi alıp saçlarının üzerine bıraktıktan sonra diğerini tuttu ve elime sarılarak gözlerini kapattı.

Elimi usulca saçlarından geçirdikten sonra dudaklarımda küçük bir gülümseme oluştu, sanki o da bunu hissetmiş gibi gülümsediğinde hoşuna gideceğini düşündüğüm bir şarkıyı mırıldanmaya başladım ve, uyumayacağını söylemesine rağmen bir süre sonra dudaklarında ki o gülümsemeyle uyuya kaldı.

YENİ HİKAYEM ZAYN DEAD EYES AND CHARMİNG GİRL E BAKMAYI UNUTMAYIN

OY VE YORUM FİŞEKLEYENE BÖLÜM FİŞEKLİYORLARMIS🚀

Burning Cigarettes 💏 zmWhere stories live. Discover now