Küçük Cin'im ▷▷ 1

2.8K 195 71
                                    

Bu sefer fazlasıyla hazır hissediyordum. Oturduğum yerden kalkacak ve emin adımlarla ilerleyerek onun karşısına geçecektim. Uzun zamandır onu sevdiğimi söylemeyi çok istiyordum ve mümkünse bunun karşılıklı olmasını. Gerçekten de, ne güzel olurdu! Hep narin bulduğum ellerini tutar ve kızaran yanaklarından öperdim. Belki saçlarını okşamama izin verirdi ya da sarılma isteğimi tutamadığımda kollarımın arasına almama. Birlikte çok güzel vakit geçirebilirdik ve ben bunların hayalini kurdukça hızlanmaya başlayan kalbime mukayyet olamıyordum artık.

Yaslandığım ağaçtan çekildim ve okul kıyafetlerimi silkeleyerek okul kapısının orada, arkadaşlarıyla gülüşerek sohbet eden kıza doğru ilk adımı attım. Her ne kadar kendimden emin ve kararlı durmaya çalışsam da oldukça heyecanlı olduğum da bir gerçekti. Şu an yanımda bana destek verecek bir iki arkadaşımın olmasını isterdim açıkçası. Ama önemli değildi. Bunu kendi başıma başarabilirdim.

Göğsümün üzerinde gizli bir cesaret yumruğu sıkıp kendime güç verdikten sonra adımlarım artık hızlanmaya başlamıştı. Kararlılığım gittikçe artıyordu ve zihnimde, ben söyledikten sonra onun boynuma atlayacağına dair hayaller dönüp duruyordu. Umuyordum ki, her şey çok güzel olacaktı.

Son adımlarımdı. Merdivenleri de çıkacaktım ve sonunda karşısında olacaktım. Hiç tereddüt etmeden duygularımı ona açacaktım. Heyecanımı saklamak öyle zordu ki...

Bir basamak daha...

Bir basamak daha...

Bir basa-

"Dur!"

Durdum.

Kulağımın dibinde bir ses yükselmişti. Olduğum yerde sıçradım ve heyecandan atan kalbimi korku sardı. Göz ucumla hedefimin ve etrafındakilerin bana sırıtarak baktıklarını gördüm. Bu iyi değildi.

Başım hem sağıma hem soluma döndü ama ben, kulağımın dibinde öten o sesin sahibinden bir iz görmedim. O nedenle yanlış algıladığımı varsayarak kalan son birkaç adımımı tamamlamaya odaklandım. Tam son basamağı da atlatmıştım ki omzumda bir dokunuş hissetmemle sağıma bir kez daha döndüm.

Ne olduğu konusunda bir fikrim var mıydı?

Hayır, yoktu.

"Bence onun yanına gitmemelisin."

Gözlerim bana bakan kıza takılı kalmışken kulağımı sesin geldiği yöne doğrulttum.

"Onun hakkında hiç iyi şeyler duymadım."

Artık gözlerim kızdan tamamen çekilmişti ve ben arkamı döndüm. Kısık bakışlarım futbol topu büyüklüğüne gelirken önümde uçuşan mavi pelerinli ve küçük uçan insanı görmemle merdivendeki son basamağa takılıp popomu betonla bütünleştirmem bir oldu.

"Se-se-sen de..."

"Ben Kyungsoo." demiş ve hızla uçarak gözlerimin dibine gelivermişti.

"Senin cinin."

"Ne?"

Aklımı yitirmek üzere olduğum oldukça aşikar olmalıydı. İnsanlara, hayalet görmüş gibi yansıdığım oldukça açıktı ve ben neler döndüğünü ciddi anlamda merak ediyordum.

"Bence yerden kalk ve bana bakmayı kes."

Başımın üstünde uçarak gözlerimin önünden kaybolunca olduğum yerde süratle davranıp merdivenlerden kalktım ve üstümü çırptım. O küçük uçan şey, artık her neyse, hoşlandığım kızın başının etrafında yüzünü buruşturarak uçuyordu.

Little Genie || KaiSooWhere stories live. Discover now