1. BÖLÜM "BASKIN"

248K 4.3K 2.1K
                                    

Buraya başladığımız tarihi bırakalım, üzerinden zaman geçtikçe kutlarız.

01. 12. 2020

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, size ihtiyacım var.

1. BÖLÜM "BASKIN"

"Kapıyı açın, polis!"

Korku yavaşça zihnime süzülüp cesaret duvarımı yıktı, yetmedi parçaladı, benden geriye kalan kalıntılara bakarken durmadı, basıp geçti, zihnimde büyüdü, daha fazla yer edindi ve kendimi ilk defa çaresiz hissettiğimde her zaman yaptığım şeyi yaptım, tüm kapıları üzerime kapattım, bu oyunda bir piyondum belki lakin bir şah gibi hamle yapmalıydım, kaybetme olasılığım yoktu. Hemde hiç.

"Kapıyı kırın!"

Sesi ikinci kez duymamızla eş zamanlı olarak kapı yumruklandı. Gözlerim endişenin tadına bakarken büyüdü, yüzümü kapalı kapıya çevirdiğimde elimdeki çatal masaya düştü. Ağzımdaki lokmayı yavaşça çiğnedim, kapı tekrar yumruklandığında lokmayı yutamadım, çiğnemeye devam ettim, çaresizlikten boğazıma koca bir yumru oturmuştu, içine düştüğüm çıkmazlardan sıyrılamadığım gibi öylece uzaktan kendimi seyre durdum, kendi gözlerime baktım, acıyı gördüm, çocukluktan kalma bu bakıştan hep nefret ettim, çünkü ben yalnız değildim, her zorluğun üstesinden gelen güçlü, çelikten daha sağlam, sözünü insanlara geçiren bir kadındım. İçimdeki küçük çocuğa hiç sığınmadım, kabuk bağlayan yaralarım benim zayıflığımdı ve her defasında acı çeke çeke kanatmasını bildim.

Bilerek kanımı akıttım kabuğuma, gün gelecek yaptığım şeyden nefret edeceğim, yine de güçlü görünmeye değerdi.

Polisin sesi tekrar yükseldi. "Hadi acele edin, kapıyı kırın!"

Kapı yine zorlandığında bana yapmamı gerektiren sorumluluktan kaçmanın bir anlamı olmadığını anladım, zihnime doluşan zayıf düşüncelerden hızla sıyrıldım.

"İçerde olduğunuzu biliyoruz! Kaçmaya yeltenmeyin sakın, etrafınız sarıldı!"

Ağzımdaki lokmayı yuttum, gözlerimi kapıdan alıp önce erkek kardeşimin gözleriyle buluşturdum, bana güven veren bakışındaki korkuyu görmek canımı yakmıştı, onun ablasıydım ve gerekeni her zaman ki gibi yapmalıydım. "K- korkma, ben buradayım." dedim titreyen sesim cesaretimi kırdı, erkek kardeşim için daha fazlasıydım halbuki. "Düşünüyorum, bana güven ve ağzını sakın açma."

Başını hızla salladı. Kapı şiddetle  yumruklanmaya devam etti. Polis memurunun sesini tekrar duyduğumda gözlerimi ikinci durağıma, bizi bu duruma düşüren ve onun suçlu olduğunu bildiğim halde evimin kapılarını açtığım adamın suratına çevirdim, korkudan rengi atmıştı, ağzını açtığında konuşamadı, gözlerinde beliren bakışı okudum, sevdiği kadına, benim en yakın arkadaşıma verdiği sözü tutamamıştı. Pis işlere bulaşmıştı ve sadece kendi başını değil, hepimizin başını yaktı.

Keşke karnı burnundaki arkadaşımın gözündeki yaşı görmezden gelebilseydim, doğmamış bebeğine acımasaydım.

"Beceriksiz herifler, kırın artık şu lanet kapıyı!" Polis memurunu iyice öfkelendirmiştik, bizi yakaladığında cezamızı fena kesecekti.

"Ne yapacağım ben?" diye panikle soran Serkan'ın tepkisini görmezden geldim, benim için öncelik erkek kardeşimdi, onu bu işten tereyağından kıl çeker gibi çekip kurtarmalıydım. "Şimdi yakalanırsam..." Serkan nefessiz kaldı, sandalyesinden kalkıp pencerenin kenarına geçti, perdeyi biraz araladı, başını öne uzatıp kimseye görünmeden dışarıya baktı. "Her yerde polisler var, pencereden atlasam bile yakalanırım."

BAKANIN OĞLUWhere stories live. Discover now