8. BÖLÜM "HAİN"

37.1K 2.5K 629
                                    

8. BÖLÜM "HAİN."

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

3. Aralık 2016.

Yağmurlu geçen gecenin karanlığında yürürken, omuzlarımdan kayıp dirseklerime kadar inen şalımı yukarı çektim, kollarıma sıkıca sardım ve geniş bahçede ilerlemeye devam ettim.

Yakın arkadaşların bekar evinde toplandığı sade bir doğumgünü partisindeydim. Kızların muhabbetinden sıkılmış hava almak için dışarı çıkmıştım. Taze toprak kokusu bahçeden etrafa yayılırken ıslak çimenlere bastım, yaprakların üstünde biriken su damlalarında parmaklarımı gezdirdim. Dakikalara geçti, üşümedim. Çiseleyen yağmur saçlarımı ve omuzlarımın uçlarını ıslattı, geri dönmeye karar verdiğimde kahkaha sesi kulağıma doluştu, yerimden ayrılmadan etrafıma bakındım, kimse yoktu etrafta, karanlıktan ötesiniyse göremiyordum.

"Tabi ki oğlum ne sandın."

Tanıdık ses kalbime sıkıntının tohumunu düşürdüğünde geri gitmememi, duymamam gerekenleri zihnime fısıldadı.

"O konuda benden iyisi yok."

Ses Tolga'dan başkasına ait değildi.

Müştemilatın etrafında döndüm, açık kapıyı bulduğumda içeri girmekten vazgeçtim, sevdiğim adam sırlarını içkinin verdiği cesaretle ifşa etti bile.

"Evet onunla yattım," deyince kanım damarlarımdan çekildi, benden bahsetmiyordu, henüz kimseyle birlikte olmamıştım. "Sibel ateşli bir kız, düştüğü yeri yakan cinsten." Arkadaşları hep bir ağızdan vuu! senfonisine ayak uydu.

Sibel, benim en yakın sınıf arkadaşımdı.

Bunu bana nasıl yaparlar?

Kırgınlık omuzlarıma çöküp beni yıktı, ayakta duramadım, kapıya tutundum. Gözlerim nemlendi, gözyaşım yanağımdan akarken ihanetin tadına baktı.

"Aslı' dan biraz bahsetsene." dedi tanımadığım erkek sesi, gülme sırası bana gelmişti ve Tolga ağzını açıpta hakkımda tek laf etmedi.

Eminim ki kendince beni sevip kolluyordur, aptalım ya, oyununa gelecektim.

"Aslı'yı seviyorum." dediğinde başımı sessizce içeri uzattım, bakışlarım korkakça etrafı taradı, duvarlardan başka kimseyi göremeyince kapıdan gektim, koridoru aşıp salona ayak bastım. On kişiye yakın bir erkek topluluğunu uzaktan izledim, koltuklara gelişi güzel oturmuş yedikleri hatları ballandıra ballandıra birbirlerine anlatıyorlardı.

"Neden başkasıyla oldun o zaman?" Aklımdan geçen soruyu yakın arkadaşı sormuştu.

Tolga kendinden emin haliyle "Sizce?" dedi.
Keyfimden yaptım, Aslı kalbimde, başka kadınlarda götümün zevkinde demeyi unuttu.

Ahlaksız!

Söylemeye dilim varmıyordu bazı şeyleri, o haindi.

İçki şişesini kafaya diktiğinde tam karşısında duruyordum, harıl harıl içti, şişenin başını dudaklarından çekip koluyla ağzını sildi. "Beyler, konuştuklarımız aramızda kalacak, Aslı'nın kulağına giderse hepinizi öldürürüm."

"Oğlum eninde sonunda duyacaktır." dedi tanımadığım bir diğer arkadaşı. "O zaman ne bok yiyeceksin?"

"Duymayacak!" dedi sesini yükseltti arkadaşına, gözlerini ondan kaçırdığında "Aslı." diye devam etti ve tam o sırada beni fark etti, aramızdaki mesafe kadar hayatımıza şimdiden binlerce fersah girmişti. O beni tek sözüyle öldürdü, ben onu tek bakışımla öldürdüm.

BAKANIN OĞLUWhere stories live. Discover now