20. BÖLÜM "ŞAŞIRTAN SÜRPRİZ"

29.2K 1.7K 1.3K
                                    


Öncelikle iyiyim. Geçmiş olsun mesajlarınız için sağolun. Ailemle birlikte kovid vebasını çok şükür atlattık.

BÖLÜM GÖRÜNMÜYORSA KİTABI SİLİN TEKRAR KÜTÜPHANENİZE EKLEYİN.

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. ON BİN kelime uzunluğunda bir bölüm yazdım.

20. BÖLÜM "ŞAŞIRTAN SÜRPRİZ"

Her sabah gözlerimi zonklayan beynimle açmam berbat bir histi. İçmeye alışmıştım ama fena çarpmasına alışamamıştım. Hepsi onun yüzündendi. Yaman'ın yüzü, yapısı, duruşu zihnime süzüldü. Dün gece yaptıklarımı hatırladığımda inledim, çarşafı kafamın üstüne çekip kendimden yaptıklarımdan kaçtım.

Neydi o dans öyle!

Ya Yaman'a ne demeli. Yanıma erkek sinek yaklaştırmadı. Üstümde hak kuruyor, yakında boyun eğdirmeye de çalışır. Sinirden ofladım bana yardım teklifinde bulunduğu an aklıma geldi, oyun falan oynamıyordu, çıkış kapısını karşılık beklemeden gösterdi. Neden yaptığını az çok tahmin edebiliyordum beni gerçekten önemsiyor, yanında istiyor ve izin versem çokta sevecek gibi.

Güven duygusundan yoksun bırakıldığımdan erkekler söz konusu olunca temkinli davranıyordum. Yaman benden gerçekten hoşlanıyor diye kollarına atılacak değildim. Önce Serkan Sarı'nın ağzını kapatmalıyım, iş bulmalıyım, davadan beraat kararımın çıkmasını sağlamalıyım. Kalbime sızan korkunun üstesinden gelmeliyim sonra Yaman Çakırlı'ya geri dönüş yaparım, şimdilik geleceğimde yeri yok gibi tabii hayat sürprizlerle dolu yarın ne olacağını kimse bilemez.

Büyük konuşmayı hep sevmişimdir ve söylediklerimin aksi çıkması zoruma hep gitmiştir.

Şiddetlenen baş ağrısıyla beraber zihnime düşen yeni görüntüler yüzü koyun uzanmama neden oldu. Yaman'a attığım tokat, vermediği tepki, içinde kalan tepki, bugün canımı okuyacak olan tepki... Lanet olsun yanlışlarıma her geçen günü yenisini katmak zorundamıyım sanki. Tekrar inledim, bu sefer uzun solukluydu tüm pişmanlıklarımı içinde barındırıyordu.

"Aslı!" Dün gece bende kalan Eda'nın bana seslenmesiyle gözlerim açıldı, ardından telefon sesi kulağıma doldu, elimi komodin üstüne attım telefonu yokladım yoktu. Kahretsin! Çalan benim telefonumdu ve sabahın köründe kimin aradığını tahmin edebiliyordum.

Kapı çalınmadan açıldı, kafamı çarşafın altından çıkardım yüzükoyun uzandığımdan omzunun üstünden kafasını kapı pervazına dayayan Eda'nın suratına baktım, zorlukla açtığı gözlerini ovuşturuyordu. "Kimin deli gibi seni sabahın köründe aradığını biliyorsun." dedi telefonu elinde salladı. Sesimi çıkarmadım, Yaman'la konuşacak neyimiz kalmıştı ki. Bakışarak birbirimize veda etmiştik. "Ne yapmamı istersin sonuçta telefon senin."

"Arayan kişiyle birlikte yok et gitsin."

Eda yüzünü buruşturdu başını iki yana sallamaya çalışınca. "Birincisi arayan kişiyi senden başkası yok edemez. İkincisi paran yok, telefonsuz yaşayamazsın. İyi düşün bence bak bu işin geri dönüşü yok. Smeygo için yüzük neyse bizim kıymetlimiz de telefon."

Düşünmedim. "Onunla konuşmak istemiyorum. Dün geceden bahsedecek kesin."

"Öyle, Yaman seninle uğraşmayı seviyor." Eda sinsi sinsi sırıttı. "Aynı şekilde karşılık verebilirsin." Gözlerimi kıstım, ona seni öldürürüm bakışını fırlattım. Karşılık verip omuz silkti. Telefon kapandı, rahatça nefes alayım derken tekrar çaldı ve aldığım nefes ciğerlerimde tekledi. Eda açılan uykusuyla ekrana dikkatle bakınca gözleri büyüdü. "Bakanın oğlu (göbek adı Yaşlı adam arıyor." O koca gözlerini bana çevirdi.
"Yaman'ı böyle kaydettiğine inanamıyorum."

Kamu telah mencapai bab terakhir yang dipublikasikan.

⏰ Terakhir diperbarui: Jul 17, 2023 ⏰

Tambahkan cerita ini ke Perpustakaan untuk mendapatkan notifikasi saat ada bab baru!

BAKANIN OĞLUTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang