16 • 'Şutgirl'

133K 9.9K 4.4K
                                    

Multimedya : Ariana Grande ft. Future | Everyday

Keyifli Okumalar...


Akın Korutürk

Onun öfkeyle sorduğu bu soru karşısında bir an ne söyleyeceğimi bilemedim. Nerden öğrenmişti? Gül'den mi? Nasıl? Bunu bilen sadece Burak, ben ve o ibne herif vardı. Gül'e anlatan ben olmadığıma göre Gencer şerefsizimi söylemişti acaba? Belki de Gül'den sonra o şerefsiz herif arayıp söylemişti. Bu canımı daha da sıktı ama Asi'ye belli etmedim.

"Önemli bir şey olduğunu düşünmedim," dedim umursamaz görünmeye çalışarak. "Sen nasıl öğrendin?"

Sorumu duymamış gibi "Ne söyledi o pislik?" diye sordu. Gözlerinde yoğun bir öfke dolanırken yine titremeye başlamıştı. Sinirleri alt üst olmuş gibiydi. Her an ağlamaya başlayacak gibi görünüyordu artık.

"Sakin ol biraz. Aşırı tepki veriyorsun."

"Aşırı tepki, öyle mi?" diye patladı. "Sen ne yaşadığım hakkında ne biliyorsun da beni yargılıyorsun?"

Kendimi tutamayıp "Ne yaşadın?" diye sordum, sanki karşımda öfkeden deliye dönmüş bir kız yokmuş gibi sakin bir sesle ama birimizin sakin olması gerekiyordu. Yoksa durum daha da içinden çıkılmayacak bir hal alacak gibiydi.

Dişlerini sıktı ve burnundan öfkeli bir soluk aldı. "Git buradan!"

Bir an şaşkına uğradım. "Ne?"

"Evimi terk et Akın."

"Esra gerçekten iyi görünmüyorsun," dedim ve yanına yürüdüm. Kolunu tutup onu sandalyeye oturtmaya çalışsam da hızla kendini geri çekti. Şimdi de birden tedirgin olmuş gibiydi. Dokunmayacağımı belirtir gibi ellerimi kaldırıp hafifçe geriledim. "Sadece otur ve sakinleş."

Sırtını balkonun kapısına yaslayıp gözlerini yumdu ve derin bir nefes aldı. Hala gözleri kapalıyken "O şerefsizi en sonunda öldüreceğim," dedi.

"Esra!" dedim aramızdaki mesafeyi yine kapatırken. "Neler oluyor?"

Gözlerini açıp bir süre öylece bana baktı. Ardından daha sakin bir sesle "Sadece git," dedi. "Beni biraz yalnız bırak yeter."

Öylece çekip gidecek değildim. Burada neler dönüyor öğrenecektim. Bu Gencer, Deniz ve Esra üçgeninde bir şeyler dönüyordu ve ben bugün bu evden eli boş çıkmayacaktım. Dahası onu bu halde bırakamazdım. Bir şeyler öğrenmek bir yana buradan gideceksem eğer en azından iyi olduğuna emin olup öyle gidecektim.

Sesli bir nefes verip geriledim ve gidip sandalyeye oturdum. "Açım ben."

"Ne?" dedi kaşlarını çatarak.

"Beni yemeğe davet ettin. Yemek yemeden şuradan şuraya gitmem."

"Akın..." diye itiraz etmeye çalıştı. İsmimi ne güzel de söylüyordu.

Konuya odaklan!

"Ah! Gözüm kararıyor Asi. Açlıktan sanırım."

"Kötüye bir şey olmaz," dedi hala çatık kaşlarıyla. "Hadi naş naş!"

"Borborigmus!"

"Ne?"

"Mide guruldamasını tıptaki adı."

"Bana ne lan bundan?"

"Midem gurulduyor. Açım ben. Hem tıp bile sevgili midemin sesine bir isim vermişken senin bu yaptığın hiç hoş değil." Bıkkın bir nefes alıp pes etti ve yaslandığı kapıdan ayrılıp buzdolabına yöneldi.

KÜFÜR YOK! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin