.........

2 0 0
                                    

6: 49 , 6: 49 , 6: 49 , 6: 49 , 6: 49 , 6: 49 , 6: 49 , 6: 49 , 6: 49... Buradan gitmişti. Nefes al, unutma... Sesimi duyuyor musun? Buradayım işte. Ne gördün? Bilmiyorum, Yanıma gelip, dizlerinin üzerine çöktü. Ne gördün? Gözlerine baktım, hiç bir şey söylemeden. Hatılıyorum. Herkesi ve herşeyi. Ormanın içinde sessizce yürüyüşlerimi... Odamın içinde sürüngenler geziyor. Tenime dokunuyorlar ve ağzımdan içeriye giriyorlar. Kulaklarım tıkanana kadar çığlık atıyor bazıları. Bunun bir rüya olması için dua ediyorum. Rüya değil, sen değişiyorsun. binaların yıkıldığını gördüğün o gündeki gibi. Evet, o an onun içindeydim ve varoluşumu bir oda dolusu ışığa borçluydum. Güneş Hariç. Odamı aydınlatan bir yer lambasının tavana vurması dışında başka bir ışık göremiyordum. Odanın kapısı gittikçe küçülmeye başlamış ve odanın arkasındaki insanların boyları uzamıştı. Sürünerek ilk basamağa kadar gelmiştim. Beşinci basamakta P'yi gördüm. Derinlere baktı. Orada nefes al, genişle. Ama beni görmedi bile, üzerime bastı, dengesini kaybetti ve dördüncü kattaki dairenin kapısının önüne kadar yuvarlandı. .Arkasından seslendim fakat duymadı. Ayağa kalktı ve aşağı katmanlara doğru koştu. Çıkış yok P', geri gel. Kendi şarkımızı söyleyelim. Koşarak en alt kata indi, Kapı kapalıydı, orada sıkışıp kalacaktı. Haziranın başlarındaydı ve yapraklar dökülüyordu. " Onunla gitmeliydin." dedi. Yolu biliyorsun. Kapı kapandı. Yumrugumu sıktım ve vurmaya başladım. " Açın kapıyı, " Çatıya açılan kapının dibinde oturmuş ellerimle başıma vuruyordum. Yağmur hızlanmış, ben ise duyduğum acıdan dolayı yavaşlamıştım. 

KWhere stories live. Discover now