.................

1 0 0
                                    

Yolun ortasında otobüs beklerken bir soru sormuştu K', siz kimsiniz? daha sonra doğal yaşam ve sivil itaatsizlik kitabından bir alıntı yaparak devam etti. " Bana aşk, inanç, şöhret veya adalet yerine gerçeği verin. Duraktaki otobüs saatleri çizelgesini gösterdi. ve en basit mantıkla gideceğiniz yolu siz seçersiniz dedi . Eve gitmek istiyorsan eve git. Ama evinin nerede olduğunu blmiyorsan evini bulana kadar göçebe olarak yaşarsın. Bir evin içinde doğmuş olman fark etmez. Nerede doğmuş olacağına karar veremezsin, ama nasıl öleceğine karar verebilirsin. 6. katın çatısından atlarken, bunun kararını çoktan vermiştim. Siz aslen ruhsunuz. Ben kimim sorusunun cevabı ben ruhum olmalıdır. Evin olsun olmasın, ister göçebe ol, ister birer sandalye zaman hepimizi aşındırır ve derilerimizin üzerinde izler bırakır. Yavaşça yere doğru eğilen insanoğlu değildir sadece, bütün ilüzyon yere doğru eğilir. Bütün nesneler rengini kaybeder ve bütün sokaklar yavaşça kararır. Anlamda yavaşça kaybolur.

"Bizler spiritüel deyneyim yaşayan insanlar değiliz, bizler insanı deniyim yaşayan spirüetel varlıklarız." der Epictetus. Ona da K'nın ölümünü anlatmak isterim.

Derine değil, daha derine inmek istiyorduk. K'nin şarkıları, zihnimiz ile bu dünya arasındaki bağı korurken. gözlerimizi kapattık. Ve şu sözleri tekrar ettik;

Dünyevi bilinçten kurtulduğumuzda geriye ruhsal bilinç kalır, ki bu doğrudan ruhun kendi bilincidir. Bu ruhsal bilince ancak meditasyon, zikir, tefekkür gibi ruhsal disiplinlerle ulaşılır. Ruhun dünyadaki varoluş amacı tekamül etmek, yani gelişmektir. Ruh geliştikçe titreşimi, tesiri artar ve tanrısallığa yaklaşır.

Mezarlığa gittiğimde P'de oradaydı.


39'uncu odanın bir köşesinde doktorla konuşuyorum. Onun ölümüne sebep olan kişi ben değilim

KWhere stories live. Discover now