Bts İle Hayal Et...

Suga İle Hayal Et (Devam)

Tam dudaklarını sana değdircekken kendini yatağın diğer tarafına attı ve hunharca gülmeye başladı. (Pek sizin yarattığınız fikirler gibi görevli veya anneanneniz içeri dalmadı ama olsun. 😅) Seni çok kötü fakelemişti. Uzandığın yerden kalktın ve Suganın neresine gelirse yumruk savurmaya başladın.
Sen- Sen nasıl bi pisliksin ya!
Suga- T-tam dur v-vurma
Hala gülüyodu ve bu senin daha çok sinirlenmene neden olmuştu.
Sen- HALA GÜLÜYOSUN!
Dedin ve atar yaparak odadan çıkmak için ayaklandın.
Suga- Hey hey dur.
Dedi ve seni bileğinden tuttu.
Sen - Ya bıraksana!
Suga- Aşkım sen istedin de ben mi seni öpmedim?
Sen- O an öpseydin bişey demezdim ama şansını kaybettin.
Suga- Ya valla şakaydı.
Sen- Suga şu an sana çok sinirliyim konuşma benle.
Suga- Gülüp geçeriz sanmıştım. Ama çok güzel heyecanlandın.
Dedi ve çok tatlı bi şekilde güldü. Kızsan bile kızamıyodun bu adama her türlü affettiriyodu kendini.
Sen- Çok sinir bozucusun ve pisliğin tekisin.
Suga- İltifat olarak kabul ediyorum.
Söylene söylene yataktan kalktın ve banyoya ilerledin. Sıcak bi duş alıp bornozuna sarıldın. Kapının iki kere tıklatılmasıyla irkildin.
Suga- (Adın) Napıyosun iki saattir tuvaletim geldi.
Tamam biraz fazla oyalanmış olabilirdin.
Sen- Çıktıım.
Dedin ve banyonun kapısını açtın. Kapıyı açar açmaz Suga nın gözleri direk bacağına kaydı.
Suga- Ooooo.
Ensesini kaşıdı.
Suga - Şey..Eee...
Ne demek istediğini sorarcasına baktın.
Suga - Ben... tuvalete gitmesem de olur sanırım.
Dedi tek nefeste Suga yı ilk defa böyle ne diyeceğini bilmez bi halde gördüğün için ağzından ufak kahkaha çıktı.
Sen- Yaaa çok tatlısın.
Dedin ve yanaklarını sıkmaya başladın.
Suga- Hey bırak! Sanki her gün gördüğüm görüntü heyacanlandım biraz sadece.
Sen- Biraz mı?
Suga - Çekil tuvalete gidicem.
Dedi ve seni omzundan ittirdi. Senin yüzünde hala ufak bi gülümseme vardı.
Yatağa uzandığında yatağın üzerinde Suga nın telefonu olduğunu farkettin. Biraz karıştırsam bişey olmaz diyerek telefonu eline aldın ve ekranını açtın ama tabikide şifreliydi. Ne olabilir diye düşünmeye başladın. Suga gibi odun birinden senin doğum tarihinin yapmasını beklemezdin ama yine de denedin. Sonuç: tabikide yanlış şifre.
Biraz uğraştıktan sonra pes edip ufladın ve telefonu yatağa sinirlice attın.
Suga- Gülüm deseydin söylerdim niye yordun o küçük beynini.
Yanından gelen sesle irkildin. Telefonla uğraşırken geldiğini farketmemiştin.
Sen- Yok ya gerek yok. Ben öylesine şey ettim zaten.
Suga- Sen bilirsin.
Dedi ve yanına uzandı.
Sen- Suga araya yastık falan koymamıza gerek yok heralde o kadar hayvan değilsin umarım.
Gözleri kısılana kadar güldü ve beline sarıldı.
Sen- Böyle mi uyuyicaz?
Suga - Evet beğenmedin mi?
Sen- Umarım uyuyabilirim.
Suga bu kadar yakınındayken biraz zor olucaktı ama...

Sabah uyandığında Suga senin beline daha sıkı sarılmıştı ve sen arada tost olmuştun. Suga yı yavaş yavaş dürterek kaldırmaya çalıştın. Ama kendisi hayvan gibi uyuduğu için bu pek mümkün olmadı. Beline sarılı olan kolu sertçe ittirdin.
Suga- Kızım ne tepiniyosun sabah sabah yatakta!
Sersem haliyle söylemeye çalıştığı cümle ağzından yarım yamalak çıkmıştı. Ama yine de şu uykulu haliyle bile seni son derece sinirlendirmişti.
Sen- Bekle sen görürsün şimdi.
Dedin ve hızlıca yataktan kalktın. Küçük buzdolabının kapağını içinde su olmasını umarak açtın. Şişeyi görünce sevinçten çocuk gibi el çırptın ve sevinçle suyu aldın. Kapağını açıp Suga nın biraz kafasına biraz da üstüne soğuk suyu döktün. Suga ani refleksle kalktı ve bağırmaya başladı.
Suga- LAN BU NE!
Sen- Birazcık su dökmüş olabilirim.
Suga- Birazcık?
Dedi üstünü gösterirken.
Suga- (adın) Bittin sen. Öldün.
Sen- Şakadan hiç anlamıyo musun? Dün sen de bana yapmıştın. Ödeştik.
Suga- Seni ıslatmadan içim rahat etmez.
Sen-Ya Suga lütfen. Islanmayı sevmem gerçekten.
Suga- Allah Allah ben hastayım sanki ıslanmaya.
Suga nın üstüne baktın. Suyu kafasından daha çok tişörtüne dökmüştün. Islandığı için üstüne yapışmış tişörtünden karın kasları (!) belli oluyodu.
Suga- Beni kesecek vaktin çok olucak merak etme.
Dedi ve göz kırptı. Ah şu haraketi...
Suga- Banyoya.
Sen- Yok artık.
Suga- Su savaşı falan yapacağımızı mı sanıyodun?
Sen- UFF!
Suga- Hadi hadi bekleme yapma.
Dedi gülerek.
İstemeyerekte olsa banyonun kapısını açtın. Resmen şu an ölüme kendi ayaklarınla gidiyodun. Kabinin önüne geldiğinde durdun.
Suga- Noldu?
Sen - Keşke yapmasaydım şaka.
Diye mırıldandın. Suga duymuş olacak ki sana biraz daha yaklaştı.
Suga - Bunu başka türlü yollarla da telafi edebilirsin.
Dedi sırıtırken.
Sen- Sapık düşüncelerin üzgünüm ama gerçekleşemicek.
Suga- Hadi ya kötü oldu. O zaman seni kabine alalım.
Sen - Hımm alalım tabi.
Duşakabinin içine girdin. Suga suyu ayarladı ama hangi tarafta sıcak ya da soğuk olduğunu göstermiyodu.
Sen- Soğuk değil dimi?
Suga- Deneyip görcez bende bilmiyorum.
Sen- Hayatımı riske atamam olmaz kapat şunu.
Suga- Onu beni ıslatmadan önce düşüncektin canımın içi.
Dedi ve suyu açtı. Bi an bedenine çarpan su yüzünden irkildin. Sonra sıcak mı soğuk mu olduğunu anlamaya çalıştın. Ama ne soğuktu ne sıcaktı. Ayarlama yerine bakınca Suga nın son anda döndürecek şeyi (Ne olduğunu bilmiyorum. 😶) ortaya aldığını farkettin. Yüzünde istemsiz bi şekilde tebessüm oluştu. Ama bu tebessüm de yarıda kaldı. Çünkü Suga sağolsun suyu vücudun yerine yüzüne tutmuştu. Şu an gözlerini kapatmış Suga yi durdurmak için ona vurmaya çalışıyodun. Nefes almakta zorlamaya başlamıştın. Suga zorlandığını farkettiğinde suyu kapattı ve havlu verdi yüzünü silmen için. Bornoza sarıldıktan sonra banyodan çıktınız. Yatağa oturdun ve Suga ya bakmaya başladın.
Sen- Neden suyu soğuk ayarlamadın?
Suga - Kıyamadım.
Gülümsedin ve utanıp başını eğdin. Suga çenenden tutup kafanı kaldırdı.
Suga - Bu kadar mükemmel olmak zorunda mısın?
Sen- İyi misin?
Suga- Neden? Hiç mi iltifat etmiyorum sana bu kadar şaşırdın?
Sen- Yani hiç değilde pek sayılmaz.
Tatlı bi şekilde güldü.
Sen- Suga bu işten bi çıkarın yok dimi?
Ensesine kaşıdı.
Suga- Tabikide hayır. Hadi yemeğe inelim. Acıktım. (İnanlar inandı.)
Tamam dedin ve üstünüzü değiştirip aşağı indiniz. Yemeklerinizi alıp masaya oturdunuz. Suga telefonunu masaya koydu. Dünden beridir şifresini çok merak ediyodun. Yani güvenmediğinden değil ama merak işte.
Suga yı takmayarak telefonu eline aldın ve ekranını açtın. Suga nın gülme sesini duydun. Ama şu an umurunda değildi.
Suga- Hayatım, sınırlarını telefon şifresinde değilde başka şeylerde zorla. Olur mu?
Sen - Ya merak ediyorum ne var bunda!
Suga - Söylemediğim sürece bulamazsın.
Sen- Söyle o zaman.

Şifreleri tahmin edin bakalım 😊 Normalde böyle sorular sormam ama cevaplarınızı merak ediyorum yazmayı unutmayın.

Bölüm pek içime sinmedi. Çok klişe oldu ve Suga yı nedense çok kro yaptım. Bu yüzden pek hoşuma gitmedi ama bu bölümü 3. düzenleyişim. Bu yüzden bölüme tekrar bakamadım yazım veya mantık hataları varsa affedin.