Bts İle Hayal Et...

Jin İle Hayal Et

LÜTFEN OKUYUN ÖNEMLİ!

Öncelikle bu gün 16k olduk. Kıtabımı okuyan ilgi gösteren herkese sonsuz teşekkür ediyorum. Yaptığınız bütün yorumların hepsini okuyorum ve iyiki varsınız sağolun hepiniz. Hikayelerim hakkında yanlış gördüğünüz şeyler varsa lütfen söyleyin ki bende düzeltebiliyim. Benim hakkımda merak ettiğiniz şeyler varsa da yoruma yazarsanız sevinirim. Hadi hikayeye geçelim.

Bölüm @@Petekjin0407 için...

Jin ile çoçukluktan beri çok yakın arkadaşsın. İlkokulu birlikte okumuştunuz ve şimdi liseyide birlikte okuyordunuz.

Geçen günlerde yeni bi erkek arkadaş edinmiştin. Sana her zaman çok yakın davrandığı için ona kanın ısınmıştı.
Yine bi gün okula gidip sırana oturdun. Zilin çalmasını beklerken yanına konuştuğun çocuk gelmişti. (Çocuğun adını karar veremedim aklınızda bi isim varsa onu koyun. Yoksa ben 'Ç' harfiyle belirticem.)
Ç- Merhaba (adın).
Sen- Merhaba. Nasılsın?
Ç- İyiyim sen?
Sen- Bende.
Dedin ve o sırada sıra arkadaşın Jin geldi yanınıza. Çocuk Jini farkedip sonra konuşuruz dedi ve sıradan kalktı.
Jin- (adın) o çocuk iyi biri değil onunla fazla yakınlaşma.
Sen- Nerden bilebilirsin ki?
Jin- Biliyorum çünkü bizim aramızı açmaya çalışıyo.
Sen - Jin öyle bişey yok lütfen böyle düşünme. Ayrıca kimse senle benim aramı açamaz.
Dedin. Jin bişey demeden önüne döndü. Ama haklıydın. Sen arkadaşını iyi seçen ve tanıyan biri olduğunu düşünüyodun. 
Teneffüs zili çaldığında Jin sana dönüp konuştu.
Jin- (adın) seni üzdüysem üzgünüm. Ben sadece dikkatli olmanı söylemek istedim. Kantine gidelim mi?
Dedi. Jin işte bu kadar iyi kalpli biriydi. Tam ağzını açıp konuşucakken yanınıza çocuk geldi.
Ç- (adın) sana bişey söylemem lazım gelir misin?
Sen- Aslında işim va-
Sözünü bitirmene izin vermeden konuştu.
Ç- Sadece çok kısa.
Jine bakıp tamam dedin. Jin in üzüldüğünü yüzünden anlayabiliyordun ama yinede çocukla gittin.
Sen- Evet?
Dedin sorarcasına.
Ç- Yarın arkadaşımın evinde bi parti var. Benimle gelir misin?
Sen- Şey emin degilim.
Çocuk sana lütfen dermişcesine baktı.
Sen- Tamam.
Ç- Harika o zaman yarın saat 8.30da burdaki parkta buluşuyoruz.
Sende tamam deyip yanından ayrıldın. Şimdi gidip Jine herşeyi anlatman lazımdı ama kızacağına adın gibi emindim. Bu yüzden cümlelerin üzerinde biraz oynayarak Jine açıkladın.
Sen- Şey yarın beni bi yere davet etti bende olur dedim.
Jin- bak (adın) her ne olursa olsun dikkatli ol o çocuğa güvenmiyorum. O çocuğun bizi ayırmasına izin verme. Eğer bişey olursa hemen beni ara tamam mı?
Sen tamam diyerek karşılık verdin. Jin belki haklı olabilirdi ama sen arkadışına güveniyordun.
Yarın akşam dolabını açtın ve fazla kısa olmayan bi elbise giyindin. Elbise dizlerinin biraz üstündeydi göğsünde fazla dekolte yoktu bu yüzden kendini rahat hissediyordun. Çocuğun dediği saatte parka doğru gittin. Çocuk seni bankta oturmuş bekliyodu. Senin geldiğini görünce ayağa kalktı ve elbisene baktı.
Ç- Meraba çok güzel olmuşsun.
Gülerek teşekkürler dedin. Beraber gideceğiniz yere doğru ilerlediniz. Sen nereye gideceğinizi bilmediğin için çocuk arabayı çalıştırırken merak edip sordun.
Sen - Şey tam olarak nereye gidicez.
Ç- Arkadaşım evinde parti veriyo oraya gidicez. Merak etme güvenli.
Sen de gülerek sırtını koltuğa yasladın. Kısa bi süre sonra büyük villa tarzı evin önünde durdunuz. Çocuğun kapını açmasını beklemeden arabadan indin. İçeri geçtiğinizde çocuk senin elini tutup köşedeki koltuğa götürdü. Birlikte oturduğunuz da çocuk sana ne içmek istediğini sordu. Sen vişne suyu aldın o ise bira aldı. Sen köşede oturduğun için çok bunalmıştın yerinde biraz dikleştin ve kendine daha rahat bi pozisyon bulmaya çalıştın. O sırada çocuk yerinde kayarak sana biraz daha yaklaştı. Bu durumdan rahatsız olduğunu belli ederek yerinde kıpırdandın. Ama çocuk bunu takmayarak sana biraz daha yaklaştı.
Sen- Biraz uzaklaşır mısın?
Ç- Neden hoşuna gitmedi mi?
Sen- Aksine rahatsız oldum.
Dedin ama çocuk yine seni takmadı ve seni öpmeye çalıştı. Hızlıca çocuğun omuzlarından iterek ayağa kalktın.
Sen- Naptığını sanıyorsun sen?!
Ç- Hadi ama o kadar da zor olmamalı senin için.
Sen- Çekil şurdan pislik!
Dedin ve yayından geçmeye yetendin. Sert bi ses duymanla sesin kimden geldiğini bulmaya çalıştın.
Jin- Bırak lan kızı!!
Dedi ve çocuğun suratına yumruğu geçirdi. Sen korktuğun için geriye gittin. Jin i durdurmayacaktın çünkü çocuk bunu fazlasıyla hak etmişti. Jin bi süre sonra etraftaki insanlar yüzünden çocuğun üstünden kalktı ve senin yanına geldi. 

Jin- Bişeyin var mı?

Sen ağlamaya başlamıştın çünkü Jin in sözünü dinlemeyerek buraya gelmiştin.

Sen- Ö-özür dilerim.

Jin- Tamam artık ağlamana gerek yok.

Dedi ve sana sarıldı.

Sen- Jin...

Jin- Efendim?

Sen- B-ben senin bana yaptığın her şey için çok teşekkür ediyorum. Gerçekten sen olmasaydın napardım bilmiyorum. 

Jin- Ben her zaman senin yanında olucam. Seni seviyorum.

Sen- Bende seni.

Kabul ediyorum çok klişe bitti ve çocuk kelimesini çok fazla kullandım. :(Telefonum bozuldu ve ben bilgisayardan yazmak zorunda kaldım bu yüzden baya bi geç geldi bölüm bunun için özür dilerim. Kendinize iyi bakın...