İPUÇLARININ PEŞİNDE

123 22 3
                                    

    İlk maktulün bulunduğu yere geldiğimizde pek bir şey bulamamıştık. Belediye tarafından temizlenmişti. Diğer olay yerine geldiğimizde yine aynı sonuçla karşılaştık.

Ulaş: Boşuna geziyoruz ben size söyleyeyim abi baksanıza hiçbir şey bulamadık.

"Ohoo sen şimdiden böyle karamsar olursan işimiz var demektir."

Ulaş: Her neyse şimdi nereye abi?

Celal Amir: Buranın iki sokak ilerisinde bir park var oraya gidiyoruz.

" Gidelim bakalım."

Ulaş: Ne bulacaksak artık.

  Beş dakika içinde parka gelmiştik arabadan indik ve bizi bekleyen ekibin yanına gittik.

-Amirim.

Celal Amir: Ne var ne yok Tufan? Nasıl gidiyor işler?

-Nasıl olsun amirim hep aynı belki bir işe yararız diye geldik.

Ulaş: Ceset nerede bulundu?

-Az ileride kaydırakların üstünde bulundu komiserim ama...

"Ama ne?"

-Sadece ceset bulundu.

Ulaş: Az sadede gelecen mi abi daha işimiz var daa.

-Komiserim dediğim gibi sadece ceset bulundu hiçbir iz yok.

Celal Amir: Kusursuz diyorsun öyle mi?

-Evet amirim.

" Biz yine de bir bakalım abi."

Celal Amir: Olur.

   Ulaş'la birlikte cesedin bulunduğu kaydırağın yanına geldik. Üstünden üç gün geçtiği için pek bir şey yoktu ama biz yine de bir şey bulma umuduyla her yere baktık ama kayda değer hiçbir şey bulamadık.

"Vazgeçtim sana katılıyorum."

Ulaş: hangi konuda?

"Hiçbir şey bulamamakta."

Ulaş: Belki bizimkiler bir şeyler bulmuşlardır.

"İnşallah yoksa boşa kürek çekeceğiz."

Ulaş: Gidelim mi?

"Hadi gidelim."

  Arabanın yanına geldiğimizde Celal abi bize dönüp;

Celal Amir: Ne oldu çocuklar bir şey buldunuz mu?

"Hayır abi hiçbir şey yok. Gidelim diyoruz."

Celal Amir: İyi o zaman gidelim bizimkiler bir şeyler bulmuşlar.

Ulaş: Nihayet be canım sıkılmaya başlamıştı.

"Bu sefer arabayı ben kullanıyorum."

Ulaş: Allah Allah o niyeymiş?

Celal Amir: Hakan kısaca ölmek istemiyorum diyor aslanım. Haklıda adam, çok hızlı sürüyorsun oğlum. Sen bizi öldürücen mi?

Ulaş: Öyle olsun abi ama bir defalık bir daha vermem ona göre.

" Yemedik arabanı ver şu anahtarı hadi."

Ulaş: Al bakam şu anahtarı.

Celal Amir: Ula daha bekleyecek miyiz hadi.

"Geldik abi."

***

    Merkezde bize ayrılan kata geldiğimizde Akif Müdür'le karşılaştık.

Celal Amir: Müdürüm, hayırdır?

Akif Müdür: Hayır, hayır ne yapıyorsunuz diye bakmaya geldim.

"Biz odadayız abi."

Celal abi başıyla bizi onayladı. Biz içeri geçerken onlar konuşmaya devam etti.

Fırat: Ooo kuzen hiç gelmeseydiniz.

Ulaş: Yok abi hiç gitmeseymişiz.

Ali: Niye hiç mi bir şey bulamadınız?

Ulaş: Hadi ilk iki olay yerini anlarım aradan iki hafta geçti hiç iz kalmadı. Son olay yerindeki kan izleri duruyor ama başka bir şey yok arkadaş.

Fırat: Hadi ya o kadar mı kötü?

"Maalesef kuzen adam harbiden iz bırakmıyor ya da biz hiçbir şey görmüyoruz."

Derya: Bu kadar karamsar olmayın ben bir iz yakaladım ama bizi katile ne kadar yakınlaştırır bilmiyorum.

Fırat: Bu arada Celal abi nerede?

Ulaş: Akif Müdür burada.

Dicle: Sen bir izden bahsediyordun Derya.

Derya tam bir şey söyleyecekti ki Celal abi içeri girdi.

Celal Amir: Evet çocuklar bir şey bulan var mı yoksa yerimizde mi sayıyoruz?

Ali: Bizde şu an Derya'yı dinliyorduk abi.

Derya: Telefon kayıtlarını inceledim üçü de ölmeden önce Mücahit YORULMAZ diye biriyle konuşuyor. Yaklaşık bir saat kadar konuşuyorlar.

Dicle: Peki kim bu Mücahit?

Ulaş: Son zamanların en ünlü fabrikatörü. Bu onun görünen yüzü. Tabi biz onun uyuşturucu pazarladığını biliyoruz ama elimizde hiç delil olmadığı için...

Celal Amir: Tutuklayamıyorsunuz.

Ulaş: Aynen öyle abi. Ben Mücahit'in peşinden çok koştum ama.

Celal Amir: Ulan böyle şerefsizleri var ya alacaksın kuytu bir yere götüreceksin işte o zaman bir daha bulaşıyorlar mı? Ne alıp veremedikleri varmış bunların?

Derya: Narkotik şube bir yıl önce içeri alıyor bunları. Üçü bir barda uyuşturucu satarken yakalanıyorlar.

"Tabi savcı da bırakıyordur Allah bilir."

Derya: Aynen öyle.

Ali: Eee aralarında ki mesele ne?

Derya: Tam olarak bilmiyorum ama büyük ihtimalle birlikte çalışıyorlar.

Ali: Büyük ihtimalle mi? Kızım sen bizimle dalga mı geçiyorsun? Madem emin değilsin...

Fırat: Hop hop birader yavaş gel kız bilgi veriyor sadece. Hem bunlar telefonda bir saat konuştularsa illaki bir bağlantıları vardır bunu anlamayacak kadar salak değilsindir herhalde ha?

Ali tam ağzını açıp bir şey söyleyeceği an Dicle araya girdi.

Dicle: Arkadaşlar sakin olun az bu ne sinir? Bence Derya'nın bulduğu çok önemli bir kanıt aralarında ki ilişkiyi ancak ona sorarak öğrenebiliriz.

Ulaş: Beyler sakin olun az, daha bugün tanıştık birbirimizi yeni tanıyoruz. Asabi sen de yavaş gir konuya madem bir şey merak ediyorsun aha bilgisayar orada kalk araştır.

Celal Amir: Bu kadar zevzeklik yeter. Kuralları unutuyorsunuz herhalde. Şimdi herkes evine gitsin akşam da sinirlerini aldırarak gelsin.

YILDIZIN SIRRIWhere stories live. Discover now