CESET

83 15 1
                                    

   Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerimi açtım. Normalde Fırat benden erken kalkardı ama bu sabah gözüme uyku girmemişti. Telsizin sesini biraz açıp dinlemeye başladım. Beş dakika sonra kapım açıldı ve Fırat içeri girdi. Kapıdan bana baktıktan sonra yanıma oturup;

-Ne o lan uykun mu kaçtı?

  Bu sorduğuna o da pek anlam veremedi ben ona ters ters bakarken yanıma yattı, kafasını yastığa koyup gözlerini kapattı.

- Boş ver... Benim de uykum yok zaten.

"Ne dersin yeni bir cinayet daha işlenir mi?"

- Hiçbir iz bulamadık. Ben katil olsaydım ve arkamda hiç iz bırakmasaydım yakalanana kadar devam ederdim.

"Bu ne be abi? Böyle adam mı öldürülür?"

- Adam öldürmeyi geçtim. İz abi bir tane iz ya bir tane.

"Hadi kalk bir duş alalım daha sonra gidelim yürüyüş yapalım sonra kahvaltı ardından merkez."

- İyi öyle olsun.

  Tam kalkarken kapı çaldı. Fırat ve ben birbirimize baktık sonra ben Fırat'ın omzuna vurup kalktım.

"Kim o?"

+ Benim Ulaş.

  Kapıyı açtığımda Ulaş'ın arkası dönüktü. Kapı sesini duyunca bana dönüp;

+ Kusura bakmayın haber vermeden geldim ama uyku tutmadı. Benim evde buraya yakın olunca dayanamadım geldim.

"Gel gel bizi de uyku tutmadı zaten."

+ Biraz kafam dağılsın diye dolaşayım dedim ama...

   Fırat merdivenlerden aşağı inip yanımıza geldi.

- Abi oluruna bırakın bazı şeyleri. Tamam şu an elimizde hiçbir şey olmayabilir bunu kabul ediyorum ama görünmeyeni bulmak bizim işimiz değil mi?

   Fırat'ın bu dediği bizi birazda olsa kendimize getirdi. Bugüne kadar hayatımda çok cinayet görmüştüm fakat beni hiç bu kadar etkileyen olmamıştı. Gerçekten kusursuz cinayet olabilir miydi yoksa görmediğimiz şeyler mi vardı? ...

    Cinayetler hakkında baya kafa yorduktan sonra merkeze geçtik. İlk gelen biz değildik Ali dışındaki herkes buradaydı. Yarım saat kadar sonra Ali'nin de gelmesiyle ekip toplandı. Herkes ayrı şeyleri incelerken yeni bir ceset bulunduğuyla ilgili haber geldi. Olay yerine doğru ekip arabasıyla yola çıktık. Ekip arabası iyi dizayn edilmişti. Derya çok rahat işini yapabilirdi. Zaten bizden çok bu arabaya o sevindi. Her neyse olay yerine geldiğimizde etraf şeritlerle sarılıydı. Olayı devralıp işe koyulduk. İlk başta cesedin bulunduğu çöp konteynırının yanına gittik. Dicle cesedi biraz inceledikten sonra bize döndü. Eliyle ağzını kapatıp biraz bekledikten sonra;

* Abi maktul çıplak ve yan yatar şekilde özenle yerleştirilmiş. Diğer kurbanlarla aynı şekilde öldürülmüş.

   Dicle konuşurken Ali cesede yaklaştı ve hiç bize bakmadan;

+ Yine 'H' şeklinde bir kesik var aynı zamanda kulağının biri kesik ve de ayak bileğinde bir yıldız var... Bu katil her kimse hiç acıması yok anlaşılan.

   Celal abiye doğru döndüğümde pür dikkat Ali'yi dinliyordu. Bir anda arkasını döndü ve sonra aynı hızda bize doğru döndü. Çok sinirli gözüküyordu. İşaret parmağını kaldırıp, sinirli bir ses tonuyla;

- Bu sefer bir ipucu istiyorum çocuklar. Katile çok fazla zaman verdik. Bu kadar yeter.

"Nerden başlayalım abi."

YILDIZIN SIRRIWhere stories live. Discover now