YILDIZIN SIRRI

TABLOLAR

Merkeze döndüğümüzde küçük bir toplantı yaptık. Olayları nasıl toparlayabiliriz diye düşündük. Mahalleden pek bir şey çıkmadı... Elimizde şu an sadece çalıntı bir araba var ki ondan da bir şey bulacağımızı sanmıyorum. Bu ceset üzerinden de yürüyemeyeceğiz anlaşılan. Bakalım evden bir şey çıkacak mı? Hasan'ın bulabildiğimiz tek evi orası. Bulmak bir hayli zamanımızı aldı. İnşallah harcadığımız vakte değer.

#Eee burada hiçbir şey yok.

+ Yanlış yoldan mı girdik acaba?

#Hayır, haritada burası gözüküyor.

Celal Amir: Ne bekliyordunuz Hasan'a ait değil mi?

۞Ali bir yardım etsene bana.

" Ne yapacaksın oğlum?"

۞Arabanın tepesine çıkacağım abi belki bir şey görürüm.

* Dikkat et.

"Dağ başına ev mi yapılır, manyak bu adam."

۞Abi şurada bir yol var galiba.

+ Nerede?

۞İlerideki çalıları görüyor musunuz? İşte orada bir yol ayrımı var.

Celal Amir: Toplanın hadi gidiyoruz.

Adam tam bir gizem yaa. Ulan benim aklıma gelmez böyle yerler. Aslında mantıklı haa. Kim nereden bilsin burada yol olduğunu. Gerçi evden geriye bir şey kalmamış ya neyse.

Arabadan inip dağıldık. Herkes bir taraflara bakmaya başladı. Ben, Ali ve Derya bir şekilde içeriye girip araştırmaya başladık. Tırsa tırsa merdivenlerden çıkıp üst kata baktım. Burada iki tane yatak odası, lavabo filan vardı birde oyun odası. Eski oyuncaklarla dolu bir yer. İçeriye girip birkaç adım attığım anda kapı yerinden çıkıp düştü. Eğer bir adım geride olsaydım kafamı kırardım herhalde. Zaten küçük bir kıpırtıda ev sallanıyor. Bir deprem olsa hiç şansımız yok yeminle. En iyisi buradan çıkayım... Koskoca katta bir tek burası dolu, Hasan'ın bilmediğimiz bir çocuğu mu var acaba. Gerçi öyle bir şey olamaz. Kayıtlarda gözükmüyor. Ne diyorsam ben. Hasan'la ilgili hiçbir şey kesin değil ki.

#Bir şey buldun mu?

"Dolu olan tek yer oyun odası. Orada da bir şey yok."

#Oyun odası mı?

"Evet, çok garip değil mi?"

#Hasan'la ilgili hiçbir şeye şaşırmıyorum artık.

+ Abi bir baksanıza.

"Ne oldu?"

+ Balkondan baksanıza. Tutunarak gidin sağlam değil orası. Ağacın yanındaki taşı görüyor musun?

#Evet.

+ Kim evinin bahçesine bu kadar büyük taş koyar.

#Dağdan yuvarlanmıştır belki.

+Dağdan yuvarlansa bile buraya kadar gelemez baksanıza evin etrafı ağaç ve çalı dolu ..

"Kazalım bakalım ne varmış. Hadi Derya."

Saçma fikirlerimiz olabilir, kabul ediyorum ama o taş dağdan yuvarlansa bile tellere takılıp kalır. Daha ileriye gitmesi mümkün değil. Bakalım ne çıkacak altından.

+ Âdem abi kazma kürek getirir misin?

Celal Amir: Bir şey mi buldunuz Ali?

+ Büyük bir taş var abi altına bakacağız.

"Bu arada abi Hasan'ın çocuğu filan var mı?"

Celal Amir: Bildiğim kadar yok aslanım, ne oldu?

"Yukarıda bir oyun odası var."

Celal Amir: Resim filan var mı?

"Yok abi."

۞Biri bize yardım edebilir mi acaba? Taş çok ağır da.

İki dakika filan taşı kaldırmaya çalıştık. Sonra ya Allah deyip kazmaya başladık. Çok değil bir on dakika boyunca kazdıktan sonra bir sandık bulduk. Sandığı buraya gömdüğüne göre içinde önemli bir şey olmalı.

* Anahtarını buraya yapıştırmışlar.

#Açalım o zaman.

* Açıyorum.

۞Bunlar ne be?

#Ünlü sanatçıların tabloları.

* Hepsi yeni gibi duruyor.

+ Sandık baya eski baksanıza.

"Niye bunları buraya gömdü ki?"

۞Vardır bir şey. Arkalarına bakalım.

+ Arkadaşlar yardım edin çıkaralım hepsini.

"Burada nerden baksan yirmi tane tablo vardır. İyi bari çabuk bitiririz."

#Bunlarda hiçbir şey yok ki.

+İşte burada.

Celal Amir: Ne yazıyor Ali?

+ Bu bir liste abi. Ölen herkesin ismi yazılı. Ekstradan iki kişi daha var. Kâğıdın son kısmı yırtılmış ama.

۞Burada da bir tane çocuk resmi var.

* Bunda da Hasan'la bir kadının resmi var. Kadın hamile galiba karnını tutuyor.

#Yani Hasan'ın bir çocuğu var öyle mi?

* Varsa da şu an nerede?

"Ölmüş."

۞Kim ölmüş?

"Bu resimde bir mezar var. Mezarın taşındaki isme bakın. Büyük ihtimal bu çocuk ölmüş."

Celal Amir: Her şey tamamsa gidelim artık çocuklar. Beklemeye gerek yok. Buradan başka bir şey çıkmayacak.

#Listede ki şu iki ismi araştıralım mı abi?

Celal Amir: Araştırmayın Derya bulun onları.