TAMAMLANDI ✔️
Kurt adamlar, vampirler, avcılar ve cadılar dünyasının birleştiği bir dünya düşünün, tek farkı ise kurt adamlar kalkanın bir tarafında, vampirler ise öbür tarafındaydı. Avcılar, cadılar ve fani insanlar ise her yerdeydi..
Melezler ise...
Tae, yüzüne çarpıtılan soğuk su ile gözlerini açmıştı. Su gözünün içine girdiği için etrafı buğulu görüyordu. Gözlerini kırpıştırarak buğuluğunun gitmesini sağladı, bu işlemi bir kaç kere yaptıktan sonra sonunda buğulu görüntü yerini eski haline bırakmıştı. Tae, ellerinde hissettiği acı ile yüzünü buruşturdu, ellerini hareket ettiremiyordu çünkü elleri arkadan bağlanmıştı aynı şekilde ayaklarıda, ağzında ise bez gibi bir şey vardı, kafasında ise sesler dört dönüyordu.
''Onu öldürmemiz gerek''
''O bir vampir ölmek zorunda!''
''O çok genç, öldürmek ne kadar doğru olabilir?''
''Peter, ne yapacak çok merak ediyorum?''
Peter Alexandra mı acaba? Diyerek düşündü Tae ve bakışlarını bu sesin sahibine çevirip;
''Peter, Peter Alexandra mı?'' dedi zorlukla konuşarak, nedense bu odadaki bir şey onu konuşmada zorluyordu. Nefes alamıyor ve vücudunda kızarıklar oluşmaya başlıyor, Tae nefes almakta zorlanırken. Kapı gürültüyle açıldı ve içeriye bir adam girdi, Tae'nin arkasında geçip;
''Ellerinde ve ayaklarında bağlı olan ipin üzerinde 'Çikolata Dünyası' çiçeğinin yaprakları iplerin arasında bulunuyor, bildiğim kadarıyla sadece bu çiçeğin vanilya kokusu seni yani vampirleri öldürüyor hem de yavaş yavaş ve acı bir şekilde.'' dediği zaman Tae yüzünü buruşturdu, çok nadir bulunan bu çiçeği nereden bulmuşlardı? Diyerek düşünüyordu, Tae zorlukla konuşup;
-Altaki resim: 'Çikolata Dünyası' adı altında bir çiçek, çok nadir bulunuyor.. ve vanilya kokusu yayıyormuş yaz aylarında, hoş bir çiçek bende bu yüzden hikayemde kullandım.-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Buraya... sizi.. öldürmeye.. gel-.. gel-.. gelmedim.. bur-..buraya P-..P-..Peter Alexandrayı bulmaya geldim'' dedi, sona doğru kendini zorlayarak cümlesini kurabilmişti. Adam Tae'nin önünde eğilip;
''Neden beni arıyorsun?'' dedi, Tae gözlerini kocaman açıp;
''S-sen.. misin?'' dedi, adam başını olumlu anlamda salladığı zaman Tae tekrar zorlukla konuşmaya çalıştı..
''K-kızın.. kızın ile görüştüm, kalkan.. 'ın.. öbür tarafındaydı.. seni, seni bulmamı istedi!'' dediği zaman Peter ipleri kesti ve onu uzağa attığı zaman Tae, hızla yere düştü ve etrafında dört dönmeye başladı, acıdan kıvranıyordu ve canı yanıyordu hem de fazlasıyla, gözlerini kapatıp kendine gelmeye çalıştı, canı felaket derece de yanıyordu. Elinde hissettiği sıcaklık ile, acısının yavaş yavaş azaldığını hissediyordu, gözlerini açtığı zaman Peter elini tutuyordu ve onun acısını kendine doğru çekiyordu, kurt adamlara özel bir yetenekti bu..
