MELEZ | Kim Taehyung | ✔️

~27~

YAZARDAN

Tae şaşkınca uzadıkça uzayan denize baktı, denizlerin bu zamana kadar bu kadar uzun olduğunu hiç düşünmemişti, bu yüzden şaşkındı.

Etraftaki insanların acı bağırışlarına rağmen denize doğru ilerledi genç adam, yavaş adımlarla denize girdikten sonra üzerindeki tişörtü bir kenara attı ve yürümeye devam etti. Kalkan'ın kırılmış parçaları denizde yüzüyordu ve genç adam fark etmese bile camların derisini kestiğini hissedebiliyorsun ama çizikler ona pek etki etmiyordu. Kurt adamlara göre daha hızlı iyileşme gücüne sahipti artık..

Kalkan'ın olduğu yeri biliyordu, bu yüzden tam orada durdu ve elini havaya kaldırıp öne doğru uzattı. Eline değen herhangi bir şey yoktu ya da Kalkan'ın orada olduğunu belli eden bir dalgalanma yoktu.

Genç adam hızla geldiği yöne doğru ilerlemeye başladı, yere attığı tişörtünü üzerine geçirdikten Sonra hız gücünü kullanarak çocuklar ile beraber yaşadıkları eve geldi. Hızla içeri girdiği zaman herkesin gözü otomatikman genç adama dönmüştü.

"Tae, sorun ne?" dedi Hoseok, Tae dudaklarını birbirine bastırdıktan sonra;

"Kalkan, az önce kalkan yok oldu." dedi herkes ona inanmayan gözler ile bakarken, kapı tekrar açıldı bu sefer içeriye Sally ve Jungkook girmişti, ikisi dışarıda koşuya çıkmıştı.

"Kalkan yok oldu!" dediler aynı anda Tae eli ile onları gösterip:

"Onlarda görmüştü, Kalkan nasıl yok olabildi ki?" dedi Jennie bir arkadaşı Sally'e bir de Tae'ye bakarak;

"Asa olmadan yok olmayacağını söylemişti Mariana!" dedi Jungkook, Yoongi kolunu Joy'un omuzundan çektikten sonra doğrulup;

"Bu demek oluyor ki, savaş kapıda hazır bizi bekliyor." dedi, bunun doğru olduğunu herkes biliyordu. Bu yüzden sadece hepsi kafalarını sallamakla yetinmişti.

Tae, kulaklarında çınlayan Eva'nın çığlık sesi ile ellerini kulaklarına götürüp sıkı sıkı kapattı ve istemsiz bir şekilde çığlık atarak dizlerinin üstüne çökmüştü, Eva'nın çığlığı o kadar yakından geliyordu ki genç adam resmen çığlığın içinde kayboluyordu.

Dizlerinin üzerinde daha fazla duramadı ve yana doğru düştü, dizlerini kendine çekerken hala kıvranıyor ve çığlık atıyordu..

Çığlık sesi uzaklaşırken gözleri yavaş yavaş kapanıyordu genç adamın, gözleri kapanmadan önce Eva'nın uzun zamandır görmediği yüzünü görmüştü..

***

Joy, elini havaya kaldırdı ve elini hafif sallayarak Tae'yi uzandığı yerden koltuğun üzerine aldı. Genç adamın yanına gitti ve elini genç adamın nabzının üzerine koydu, kalp atışları uyuyan bir insan gibi sakin bir şekilde atıyordu. Sol elini genç adamın alnına koydu ve az önce gördüğü şeyleri görmek için bir şeyler mırıldandı, ardından görüntüleri görmeye başladı.

Eva, karşısında ona bakan Tae'ye gülümsüyordu ama bir yandan da başka bir Eva arkada çığlıklar atıyordu. Tae, gülümseyen Eva'nın yanına doğru ilerlemeye başladı. Eva'nın uzattığı elini tutmak için elini uzatıyordu ki arkada ki Eva tekrar çığlık atmıştı, bu sefer ki çığlık o kadar yüksekti ki genç adamı gülümseyen Eva'dan geriye doğru savrultmuştu. Çığlık atan Eva, hız gücünü kullanarak gülümseyen Eva'nın yanına geldi ve kurt adam, vampir karışımı ve iki sivri dişin üzerinde ki yeşilimsi ve zehirli sıvıyı gülümseyen Eva'nın boynuna geçirdi. Gülümseyen Eva hızla ölüme doğru giderken, bu sefer çığlık atam Eva ortadan yok olmuş ve güzel gülümseyen Eva ortaya çıkmıştı...

Joy elini geri çektiği zaman nefes nefese kalmıştı, gördüğü görüntülerden en ufak bir şey anlamamıştı. Gördüğü görüntüleri çocuklara anlattıktan sonra başını Yoongi'nin omuzuna koyup;

"Çok yorgunum.." dedi ve kendini huzur olacağını umut ettiği uykunun kollarına bıraktı...

***

Hepsi uykuya dalmışken genç adam aniden kalkmıştı, gördüğü rüyanın ve kısa bir anlığına geçirdiği krizin etkisinden dolayı sırıl sıklam olmuştu..

Uzandığı koltuktan kalktı ve banyoya giderek, üzerindeki kıyafetleri çıkardı ve kapıyı kilitledikten sonra küvetin içine girip, soğuk suyu açtı. Su vücudundan aşağı yavaş yavaş süzülürken, göz yaşları da suyla beraber yere düşerek kayboluyordu. Genç adam, bir kez daha genç kızı özlemişti. Daha ona sıkı sıkı sarılmamış ve doya doya öpememiş, kokusunu dahi doya doya içine çekememişti.

Yumruk yaptığı ellerini duvara geçirmeye başladı genç adam, etrafında ki insanlar onun yüzünden zarar görüyordu. Bir çok kişi, onun yüzünden ölmüştü. Bu yüzden, babası ile iletişimini kesmişti ama arkadaşları ile olan iletişimini kesememişti. En az babası kadar onlara da değer veriyordu ama aralarında ki bağ o kadar güçlüydü ki onlardan ayrılamamıştı ama her gün de onların yanında olmuyordu. İlk kez bugün, bu evde duş alıyordu. Onun dışında kendisine ait küçük evinde duş alıyor ve orada kalıyordu..

***
Max, karşısında ki kadına bakarak güldü ve bir kaç adım atarak tam kadın önünde durdu.

"Demek geldin July!" dedi adam, July güldü ve dudaklarını Max'in dudakları ile birleştirmeden önce;

"Senin sayende hayattım, o asayı kopyası ile değiştirip. Bana getirmeseydin eğer, asla Kalkan'ı yok edemeyecektim.." (BOMBA! Ben yazıyorum ama ben bile yazdıklarıma karşı şaşkınım skdkdk)

Dedi ve Max'in dudaklarını özlem ile öpmeye başladı. Ayrıldıkları zaman Max, arkasında ki iki adamına işaret verdi. İki adam anladıktan sonra evin içinde ki büyük odalara geçti ve içerde olan Peter ve Mark'ı getirdiler. İkisinin de elleri ve kolları bağlıydı, aynı şekilde ağızlarında da bant vardı. İplerde ise, Çikolata Dünyası ve Ökse Otu bulunuyordu, kısaca Max onları Kalkan yıkım aşamasındayken yakalamış ve buraya gelmişti.

July, Max'in dudaklarına bir öpücük daha kondurduktan sonra ellerini havaya kaldırdı ve bir elini Peter'a, bir elini de Mark'a doğru uzattı. Ellerini birleştirdiği anda 'kırt' sesi gelmişti, ikisi de boyunlarında ki kırık üzerine bayılmıştı. July, onlara yaklaştı ve işaret parmaklarını ikisinin alnına koydu ve çocuklarının görüntülerini gözlerinin önüne serdi. Eva, ölmüştü ama Taehyung hala hayattaydı. July, aklına gelen hain plan üzerine gülümsedi ve aynanın karşısına geçip kendisine baktı..

Ardından bakışlarını Max'e çevirip;

"Harika bir planım var Max, bu sayede Taehyung ölecek ve sen bir Melez olacaksın ve sonunda da senle ben, dünyanın tek hakimi olacağız.." dedi, Max'te ona muzip bir şekilde gülümsedi ve July'e arkasından sarılıp;

"Dört gözle bekliyor olacağım.." dedi..