3. Bölüm

3.7K 84 2
                                    

"Efendim?"

"Bu gün geleceksin değil mi Cengiz?"

"Tabi ki geleceğim. Senin doğum günü partini kaçırıcak değilim ya!"

Abella'nın kıkırdadğını duydum. Sevinçten havalara uçtuğunu hissedebiliyordum. Gülümseyerek
"Hatta onun için hazırlanıyordum." dedim.

"O zaman ben seni meşgul etmeyeyim."

Gömleğimin tek kolunu geçirirken "tamam." dedim.

"Tamam. Parti'de görüşürüz."

"Görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım. Kırmızı gömleği tamamen giydim ve düğmelerini ilikledim.

Sonra kıırmızı gömleğin yakışmadığını fark ettim ve beyaz bir gömlek giydim. Onun üstüne de bordo renkli bir ceket ve altıma da beyaz bir pantolon giydim.

Bu sefer denediklerim yakışmıştı. Eski kıyafetlerimi poşete koydum ve ladıklarımın ücretini ödeyip mağzadan çıktım.

Şimdi sıra Abella'ya hediye almaktaydı. Fakat ne hediye alacağımı bilemiyordum. Ben ne hediyeden ne de kızlardan anlardım.

Acil durum bu tonuna basar gibi telefonumu çıkardım ve Cemal abi'yi aradım.

"Abi yardımın gerek!"

Cemal abi "ne oldu?" diye sordu. Sesi telaşlı geliyordu.

"Abella'ya hediye almalıyım ama ne hediye alacağımı bilemiyorum."

"Ben ne anlarım kız işlerinden! Bana ne soruyorsun?"

Cemal abi'nin böyle söylemesine şaşırmıştım. Sonuçta bir çok kızın gönlüne girmişti fakat Vatanını seçmek zorunda kalmıştı.

"Konuşabileceğim sadece sensin."

Cemal abi'nin iç çektini duyabiliyordum. Sesi kesilmişti. Nefes alışını hissedebiliyordum.

"Cemal abi oradamısın?"

"Buradayım merak etme. Bir daha da ismimi söyleyecek amatörlük yapma!"

"Özür dilerim abi."

"Neyse biz konumuza dönelim. Büyük bir oyuncak ayı, çikolata dolu bir kalp şekilinde kutu ve ve kırmızı gül alsan yeter."

Gülümseyerek "sağol abi." dedim. Cemal abi sahiden işini biliyordu.

"Başka diyeceğin bir şey var mı?"

"Şey, ayının rengi ne olsun?"

"Beyaz tabi ki."

"Tekear sağol abi." dedim. "Görüşürüz." diye de ekleyip telefonu kapattım.

Karşımda duran oyuncak dükkanına girdim. Almanca olarak "oyuncak ayınız var mı?" diye sordum.

Görevli bana hemen arkamda duran beyaz, büyük oyuncak ayı'yı gösterdi. Gerçekten beğenebileceği çok tatlı bir oyuncak ayıydı.

Ne kadar olduğunu hiç düşünmeden "alıyorum." dedim ve cüzdanımı cebimden çıkardım. Ücretini ödedim ve ayı'yı da alıp dükkandan çıktım.

Beş dakika yürüdükten sonra ara sokağa girdiğimi fark ettim. Burasını biliyordum. İleriden sağa dönünce bir pastane'ye çıkıyordum. Fakat bir sorun vardı.

Karşımda üç tane serseri tipli vardı. Çete üyeleri giyim kuşamlarından belli oluyordu. Üçü de beyaz bir gömlek giymiş ve göğüslerine kadar düğmeyi açmışlardı. Bu soğukta tıpkı benim gibi gömleklerinin üzerlerine sadace bir ceket atmışlardı. Onu da tam giydikleri söylenemezdi. Omuzlarına atmış ve kabadayılık taslıyorlardı.

Üçünün ellindeki bıçak'ta dikkatimden kaçmadı.

"Ver lan paranı!"

Türkçe konuşmalarına şaşaırmıştım. Sırıtarak "gel de al!" dedim.

Uzun sakallı, kel adam üzerime doğru koştu ve bıçak salladı.

Son anda geri çekildim ve bıçak tutan sağ kolunu tuttum tek elimle. Burnuna kafayı çaktım ve yere serildi. Acı içinde burnunu tutuyordu. Muhtemelen kırmıştım burnunu.

Daha akıllı davranan diğer ikisi adım adım yürüyerek bana yaklaşmak istedi. Ben de yavaş yavaş geri çekildim. Çöp konteynırının hemen önündeydim.

Sıska, genç adam bana doğru koştu ve diğeri gibi amatörce bıçak salladı.

Sola doğru sıçradım ve ensesinden tuttum. Kafasını çöp konteynırına soktum. Sonra kendisini de soktum.

Diğer ikisine ne yaptığımı gören üçüncüsü daha akıllıydı. Bıcağı nir kenara fırlatarak kaçmaya başladı. Ben de beşinden koşmadım. Diğer ikisini iyi bir benzetip tekrar oyuncakçı dükkanına gittim. Aynısından yeni bir oyuncak ayı aldıktan sonra hızlı adımlarla pastaneye gittim.

Çikolata paketi yaptırdıktan sonra çiçekçi'ye gittim ve bir de Gül buketi yaptırdım.

Henüz vaktim vardı. Üzerimdekilerde kırışmıştı. Hemen eve gittim ve anhtarımla kapıyı açtım. Elimdekilere bir kenara koyduktan sonra üzerimdekileri çıkardım ve iki dakikada ütüledim. Diz üstü bilgisiyarımı çalıştırdım ve dinleyicimi taktım. Cemal abi için herşey hazırdı.

Gülümseyerek "oldu bu iş!" dedim ve üzerimi giyindim. Kırmızı Mazda Rx8 marka arabama bindim ve yola düştüm.

Mazda Rx8

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Mazda Rx8

🕵BÖLÜM SONU🕵
EVET. SÖYLEDİĞİM GİBİ BÖLÜMLER GİTTİKÇE UZUYOR. YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE. 🙂

Uçurum (+18) (Ara Verildi)Where stories live. Discover now