22. Bölüm

1.2K 35 3
                                    

Abella'yı beklerken üst üste iki kez tetiğe bastım. Omzumun sızlamasına aldırış etmeden çarpışmaya devam ediyordum. Pencerenin önünden çekildim. "Berdina, sen burada bekle." dedim ve dışarı çıktım.

Yağmur  başlamıştı. Toprak kan ve azot kokuyordu. Ağaçların arasındaki yoldan koşarak geçtim ve ajanların arkasına geçtim. Çalıların arasında sessizce yürüdüm.

Ajanlar beni fark etmeden eve kurşun yağdırıyorlardı. Yanlarındaki tanut resmen şarjör deposoydu.

Gözlerimi tabuttan ayırmadan bıçağımı çıkardım. Ajanlardan birine yaklaştım ve elimle ağzını kapattım. Bıçağımla boynuna derin bir kesik attım. Ajanı hızla geriye doğru sürükledim. Üzerlerindekimi çıkardım ve ajanın kıyafetlerini giyindim.

Uzaktan evin içerisine baktığımda Abella'nın elinde bir tane Uzi gördüm. Zafer tebessümüyle üç el ateş ettim. Kalan üç kişininde ensesinden vurarak canını aldım. Ajanlardan birinden bir dürbün aldım ve evin içerisine baktım.

Abella'nın olanları şaşkınlıkla izlediği belliydi.

Telefonuöu çıkardım ve Abella'yı aradım.

"Şaşırmış gibi duruyorsun."

Abella "hayır." dedi.

"Beyaz BMW'nin arkasındaki sensin, Biliyorum."

Gülümseyerek "haklısın, geliyorum." dedim ve telefonu kapattım. Sızlayan omzumu tutarak eve döndüm.

Abella elinde sargı beziyle koşarak bana sarıldı. Dudağıma yapıştığında öpücüklerine karşılık verdim ve elimi belinde gezdirdim.

Abella geri çekildi ve "şu omzunu halledelim." dedi.

Hafif bir gülümsemeyle "tamam." dedim. Kazağımı çıkardım ve banyoya gittim. Arkamdan diğerleri de geldi.

Aslı "yaranızı dikeyim mi?" diye sordu.

Gülümsedim ve kolumu çeşmenin altına sokarken "bekle, birazdan dikersin." dedim.

Musluğu açtım ve omzuma sular akarken ağzımdan iniltilere engel olmadım. Kafamı Abella'ya doğru çevirdim.

"Abella, onlar kimdi?"

"Bilmiyorum."

Gözlerimi ve musluğu aynı anda kapattım. Aslı'ya yaramı dikmesini işaret ettim.

Aslı "omzunuzdan hâlâ kan akıyor efendim." dedi.

Abella yanıma sokuldu. Sargı beziyle omzumu sardı.

Derin bir nefes aldım. "Yalan söyleme Abella." dedim.

"Burası senin evin. Sana saldırdılar. Neler döndüğünü bilmek istiyorum. Lütfen anlat bana."

Abella elimi tuttu. Kafasını sağa ve sola salladı. Söylememekte direniyordu.

"Gerçekten bilmiyorum. Bilsem sevgilimden sır saklar mıyım?"

Tebessüm ettim ve Abella'nın elini tutarak banyodan çıktım.

"Saklamazsın, biliyorum. Bu yüzden sana güveniyorum."

"Bana güvenmene çok sevindim."

Elimi Abella'nın elinden çektiğimde Berdina ve Aslı yanımıza geldi.

"Dışarıdaki cesetleri ve gelecek olan Polisleri ne yapacağız?"

"Onları bana bırakın ve salona geçin." dedim ve dışarıya çıktım. Cesetleri birer birer garaja sürükledim. Emelime ulaşmanın verdiği mutlulukla gülümsedim. Tam bu sırada Polis sirenleri duyulmaya başlandı.

Birden aklıma hâlâ yerde duran kanlar geldi. Derin bir nefes aldım. "Neyse ki Alman Polis Rozetim yanımda." dedim kendi kendime ve garajdan çıktım.

Havuza düşen iki cesedi unuttuğumu fark ettim ve havuza atladım. Birincisini havuzdan çıkardım.

Hava buz gibi olmasına rağmen bedenim telaştan sımsıcak olmuş, yüzüm kızarmıştı.

Havuzdaki ikinci adamı omzumun verdiği güçlüğe rağmen havuzdan çıkardım. İki cesedide çalılığın arkasına fırlattığımda Polislerin telsizlerinin sesi yakınlaştı.

Evin girişini zor bulduklarını düşündüm ve sevinerek Polislerin yanına gittim. Polis rozetimi gösterdim ve "selam beyler." dedim.

"Ben buradaki sorguyu hallettim. Sizlik bir şey kalmadı."

Polisler sözlerimi ciddiye almamış gibi bakıyordu.

Uzun boylu, siyah saçlı olan Polis "çatışma oldu mu?" diye sordu.

"Evet oldu. Neden sordun?"

"Omzundan yaralandığın belli. Onun için dordum."

"Evet, başımızdan bir talihsizlik geçti ama adamlar kaçtı."

Kısa boylu, hafif sarışın olan Polis ileriye bir adım attı. "Kaç kişilerdi?" diye sordu.

"Saymadım ama kalabalıklardı."

Siyah saçlı olan Polis "Alvaro Amott. Kartım sende dursun." diyerek araya girdi ve bana kartını uzattı.

Uzatılan kartı aldım ve "Neden kartını veriyorsun?" diye sordum.

"Durumdan haberdar olmak istiyorum."

Gülümseyerek "tamam." dedim. Bu sırada şarışın Polis'te kartını uzattı. "Adım Adler Adolf. Önemli bir şey olursa beni de arayabilirsiniz."

Gülümseyerek ikinci kartıda aldım ve cüzdanıma koydum.

"Tamam. Önemli bir şey bulursam sizi ararım. Sormak isteyeceğiniz başka bir şey var mı?"

Adler Adolf tebessüm etti ve ellerini cebine koyarak etrafa bakındı.

"Ev senin mi?"

"Hayır sevgilimin."

"Sevgilin ne iş yapar ve kimdir?"

Adler sağ elini omzuma attı ve ikinci kez gülümsedi. 

"Yanlış anlama biz meslektaşlarımızı sorguya çekmeyiz."

Gülümseyerek "biliyorum." dedim.
"Sevgilim iş kadını. Kendi şirketinin patronu."

"Hangi sektörde?"

Gülümseyerek "inşaat." dedim.

"Geçen bir ihaleye katılmış. İki kırmızı takım elbiseli adam onu ihaleden çekilmesi için tehdit etmiş. İşin peşindeyim. Sizi arayacağım."

Alvaro Amott "tamam." dedi ve elini uzattı. Sıcak bir gülümsemeyle bana uzatılan eli sıktım. Adolf ile de tokalaştık ve onları yolcu ettim.

Eve döndüğümde Abella ve Berdina salonun ortasında volta atıyordu. Kendimi koltuğa bıraktım ve "hallettim." dedim.

👽BÖLÜM SONU👽

Uçurum (+18) (Ara Verildi)Where stories live. Discover now