4. Bölüm

3.2K 72 2
                                    

Multimedya:Abella

Arabayı bir hayli hızlı sürmüştüm. Zaten Abella'nın villası da pek uzak sayılmazdı.

Arabayla içeri girdim ve park ettim. Tabancamı belimden çıkardım ve torpidonun gözüne koydum.

Abella'nın evi büyük bir villaydı. Mervidenlerden çıktım ve kapıdan içeriye girdim. Kendimi resmen bir şato'da Kraliyet balosunda hissetmiştim.

Abella'yı merdivenden inerken gördüm. Büyük bir ihtimalle odasından inmişti. Dışarıda da misafirler vardı. Asıl parti dışarıda, havuz başındaydı.

Abella'yı gördüğümde Vatanım'ın düşmanına hayatta aşık olamayacağımı bilsem aşık oldum sanırdım. Çünkü çok güzel olmuştu. Resmen göz kamaştırıyordu.

Beyaz, kısa ve hafif dar bir elbise giymişti. Göğüs dekoltesinden ötürü sütyen takmadığı belliydi. Sade bir makyaj yapmıştı ve saçını açık bırakmıştı. Ne çok kısa ne de çok uzun olan burnu ona ayrı bir güzellik
katıyordu.

Getirdiğim gül hariç hediyeleri bir kenara bıraktım ve yanına gittim. Benim geldiğimi fark etmiş ve misafirlerle ilgilendiği için yanıma gelememişti.
Gülümseyerek "hoşgeldin." dedi.

"Hoşbulduk." diyerek gülümsedim ve önünde eğildim. Neden eğildiğimi anlamıştı ki elini uzattı. Elimedeki gül buketini verdim ve elini öptüm.

Abella'nın elini öptüm ve Fransızca konuşmaya başladım. Çünkü Anella Fransızdı.

"Yine göz kamaştırıyorsunuz Madam!"

Abella tebessüm etti. Bu arada Cemal abi'nin "iyi gidiyorsun." dediğini kulağıma taktığım gizli kulaklıktan duymuştum. "Doğum günü prensesi hediyesini ne zaman ister?" diye sordum.

"Sadece ikimiz kaldığımızda versen daha iyi olur sanırım."

"Tamam." dedim ve hizmetçiye köşeye bıraktığım hediyeyi özel bir yere koymasını istedim. Çikolatayı da buz dolabına koymasını istediim.

Hizmeçi "emredersiniz." dedi ve köşeye bıraktığım hediyeleri aldı. Merdivenlerden çıktı ve gözden kayboldu.

Gülümseyerek Abella'yı baştan aşağıya süzdüm. Güzel fiziği ve esmerleşmiş teni dikkatimi çekmişti.

Abella "sen keyfine bak." dedi.

"Ben birazdan yanına gelirim."

"Tamam." dedim ve hizmetçiden hafif bir içki aldım. Sonra dışarıya havuz başına çıktım.

Doğum günü pastasının bir hayli büyük olması pek dikkatimi çekmedi. Zenginlerin böyle âdetleri vardı zaten.
Bu yüzden pek önemsemedim ve boş masalardan birine oturdum.

Cemal abi'nin "Birazdan diğer ajanımız gelecek." dediğini duydum.

"Tamam." dedim ve bu sırada Abella yanında bir arkadaşıyla masama oturdu.

Arkadaşının bizim ajanımız olduğunu fartk ettim ve "merhaba." dedim. Elimi de uzatmayı ihmal etmemiştim.

"Adım Adalwolf Müller."

Abella'nın arkadaşı tebessüm etti. Elimi sıkarak "Merhaba."

"Benim adım da Berdina Bess!"

Berdina güzel bir kızdı. Daha doğrusu sahte ismi Berdina olan kız güzel bir kızdı. Kırmızı bir pantolon, kırmızı birceket giymişti. Güzel bir gülümseyişi vardı. Siyah saçlarını düzgün bir şekilde taramıştı. Saçlarını arkasına savurdu ve içkisinden bir yudum aldı.

Sonra ben de bir yudum içtim ve Cemal abi'nin "çok içmeyin!" dediğini duydum.

Bu sırada havuz başında romantik bir müzik çalmaya başlamıştı. İçkimi masanın üzerine bıraktım. Tebessüm ettim ve Abella'nın elini tuttum.

"Bu dansı bana lütfeder misiniz Madam?"

Abella gülümseyerek "tabi ki." dedi ve dansa kalktık.

Havuz başında dans ederken Abella'nın nefesini hissedebiliyordum. Kalbi hızlı hızlı atıyordu.

İşte tam sırası diye düşündüm. Şimdi onu sevdiğimi söylemenin tam sırasıydı. Ne kadar yalan söyleyecek de olsam onu sevdiğimi söylemeliydim. Vatanım için bunu yapmalıydım.

Abella'nın kulağına "seni seviyorum!"  diye fısıldadım.

Sonrasında duyduğum ilk söz "ben de seni seviyorum." oldu.

Elimin sımsıkı sıkıldığını hissettim.

İkimizde aynı anda geri çekildik ve gözlerimiz buluştu. Ardından ise dudaklarımız buluştu. Kollarımı belime sardı ve bende ellerimi bacaklarında gezdirdim. Teni gerçekten çok pürüzsüzdü.

Abella bir alkış tufanının koptuğunu duyunca dudağını geri çekti. "Pastayı keselim mi?" diye sordu.

Ben de "olur." dedim ve pastanın yanına gittik.

Abella üçe kadar saymamızla gülümsedi. Pastanın üzerindeki mumları üfleyerek söndürdü. Pasta'yı kesecek bıçağı aldı ve ben de arkasına geçtim. Tenlerimiz birbirine değiyor ve parfümlerimiz birbirine karışıyordu.

Abella'nın narin ellerini tuttum ve pasta'yı beraber kestik.

hizmetçiler pastayı eşit parçalara böldü ve misafirlere dağıttı.

Partinin ilerleyen saatlerinden hediyeler dağıtıldı. Saat gece iki'ye gelirken partide kimse kalmamıştı. Sadece Abella, ben, Berdina bir kaç hizmetçi kalmıştı.

İçeriye, salona geçtik ve Abella'nın hediyesini verdim.

Abella sevinçle boynuma atladı. Yamağıma ve boynuma öpücükler kondurdu. Yanağımda ve boynumda Ruj izleri oluşmuştu.

Berdina gülümseyerek "ben sizi yalnız bırakıyım." dedi ve ayağa kalktı.

Abella'nın Berdina'ya sitemkar tavırlarını hissetmiştim.

İki dost birbirine sarıldı.

Berdina benim de elimi sıktı. İyi geceler dileyerek evden ayrıldı.

Abella ile başbaşa kalmıştık. Oyuncak ayısına sarılıyordu ve gülümseyerek bana bakıyordu.

👾BÖLÜM SONU👾

Uçurum (+18) (Ara Verildi)Where stories live. Discover now