10. Bölüm

2K 50 2
                                    

Eve girince direkt salona girmiş olduk. Valizimi bir kenara bıraktım ve koltuğa oturdum. "Planımız nedir?" diye sordum.

Adriana yanıma otururken gülümseyerek "plan basit." dedi.

"Ama o kadar kolay da sayılmaz. Tek yapmamız gereken yakalanmadan duvarlara spreyle Nazi bayrağı çizmek."

Görev gerçekten basitti. Ama yakalanmamak gerekiyordu.

"Spreyleri nereden bulacağız peki?"

Adriana "bir dakika." dedi ve sağdan ilk oda'ya girdi. Bir kutuyla geri geldi.

"Bu spreyler işimizi görür."

"Güzel." valizimden silahlarımı çıkardım.

"Silaha ihtiyacımız var mı?"

"Ne olur olmaz."

"Tamam." dedim ve tabancalarımı belime taktım.

"Hemen şimdi mi başlayacağız?"

Adriana yine aynı oda'ya giderken "evet." dedi. Bir dizüstü bilgisiyar ve kulak telsizleriyle geri döndü.

"Bizi sen mi yönlendireceksin?" diye sordum.

Adriana bilgisiyarı açarken gülümsedi. Kulaklıkları bana verirken "evet." dedi.

"Dinlen miyoruz değil mi?"

"Hayır niye sordun?"

"Senin gerçek ismini merak ettim."

Adriana bir müddet durdu. Kurumuş dudağını diliyle ıslattı.

"Benim gerçek adım da Adriana. Ben bir İspanyolum."

Duyduğum sçzlerle birlikte şaşkınlığım ve evhamın bir hayli arttı. Cemal abi neden bir İspanyol'a bu kadar güvenir, neden bir Türk'e operasyon'un yönetimi vermez diye düşündüm. Sonunda gülümsemeyi başararak "anladım." dedim.

"Almanya ve Fransa üzerinde çıkarlarımız ortak galiba."

"Hayır. Orta doğudaki çıkarlarımız ortak. Bölgedeki terör örgütleri yok edilince Suriye ortak olarak bölüşeceğiz."

Öfkeyle peki bölge halkı?" diye sordum. Onların haklarının savunulmamasına öfkelenmiş, üzülmüştüm. Devletimiz böyle haksız bir paylaşmayı nasıl yapar diye düşünüyordum.

"Suriyede Suriyeliler artık azınlık durumunda. Çoğu Suriyeli  Almanya'da, Fransa'da, Türkiyede yaşıyor. Bundanda memmunlar. Kendi düzenlerini kurmuşlar."

Çaresizce "tamam." dedim. Devletime baş kaldıramazdım. Berdina'nın da bu duruma sinirlendiğini fark etmiştim.

O da yanıma oturdu ve elimi tuttu. Gülümseyerek "merak etme dostum." dedi. Bu davranışına, elimi tutmasına bir hayli şaşırmıştım. Ama yinede ses çıkarmayarak "tamam." dedim.

"Devletime karşı gelemem. Ancak ona hizmet edebilirim. Hadi yapalım şu işi."

Berdine elimdeki kulaklıklardan birini aldı ve kulağına taktı. Diğerini de ben kendi kulağıma taktım.

Adriana da bilgisiyarının kulaklığını takmadan ikimize baktı.

"Siz birbirinize yakıştınız."

Adriana'nın söyledikleriyle kıpkırmızı olduğumu fark ettim. Berdina'nın da öyle olduğunu gördüm. Kendimi toparlayarak "ben sadece Vatanıma yakışırım." dedim.

"Neden, birini sevemez misin. Ya da birisi seni sevemez mi?"

"Vatanımdan başkasını düşünürsem görevimi yapamam. Neyse çok oylandık. Hadi çıklalım."

Adriana konuyu değiştirme çabamı fark etmişti. "Üzerinizi değiştirirseniz iyi olur." dedi.

"Tamam." dedim ve valizimden yeşil bir kazak ve mavi bir kot pantolonu aldım. Şu ana kadar kullanılan tek oda'ya girdim ve soyundum.

Sonra buranında bir oturma odası olduğunu gördüm. Pantolomu giydim ve kapı açıldı. Berdina içeri girdi ve kapıyı kapattı.

Şaşkınlığım henüz geçmemişken Berdina bana yaklaştı.

"Kapıyı neden çalmadın?" diye sordum.

"Canım istemedi." dedi ve dudağıma öpcükler kondurmaya başladı.

Berdina'nın bu yaptığına karşı çıkmıyordum ama karşılıkta vermiyordum.

Berdina gözlerimin içine bakarak "seni seviyorum." dedi.

Kulaklarıma inanamıyordum. Berdina şimdiye kadar beni sevdiğini hiç belli etmemişti.

Ben de susmuş, içimdeki gizli duyguyu saklamaya çalışmıştım.
Fakat yapamıyordum. Berdina'nın tavırlarında beni kendine çeken bir şeyler vardı. Ondan hoşlanmıştım.

Berdina dudaklarımı rehin aldı.

Ben de iki elimle belinden kavradım.
Başımı boynuna gömüp o muhteşem kokusunu hissettim.

Berdina'yı kucağıma aldım ve dudaklarımla dudaklarını ezdim.
Kapı çalınca kucağımdan indirmek zorunda kaldım.

Berdina kapıyı açarken onun güzelliğini seyre daldım.

Adriana alaylı bir tavırla "hâla hazır değil misiniz?" diye sordu.

Kazağımı üzerime geçirirken "hazırım." dedim ve odadan çıktım.

Berdina'nın da "hemen hazırlanıyorum." dediğini duydum.
Koltuğa oturdum ve Berdina'nın hasırlanmasını bekledim.

🗡BÖLÜM SONU🗡

Uçurum (+18) (Ara Verildi)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt