Bölüm 10

3.4K 165 18
                                    

Okulun kantininde boş boş oturuyorduk. Kimse bir şey demiyordu. Kimse birbiri ile konuşmuyordu ve bu beni boğuyordu. Ares hariç diğer erkeklere sinirli olduğum için kızlara döndüm.

'Ayy içim şişti kızlar kalkın bahçeye çıkalım' Arya ve Nehir başını salladığında ayağa kalktım ve o anda Rüzgar'dan gelen ses ile ona döndüm.

'Adin kankicanım affet beni' hemen yanından bir kutu çikolatayı çıkardığında gülümsedim.

'Sen bu çikolataları bana mı veriyorsun şimdi' dediğimde dudaklarını büzdü ve başını salladı.

Gülümsedim ve sarıldım.

'Tamam affedildin' dediğimde oda bana sarılmıştı.

Kolumdan tutulup çekildiğimde çeken kişiye baktım. Ares kaşları çatık bize bakıyordu.

'Ben unuttum prova yapmamız gerek'  dediğinde kaşlarımı çattım. Ne provası yapıcaktık ki.

'Ne provası'  benim yerime soran Deniz'e baktığımda Ares'in bakışlarında Deniz'i buldu.

'İki hafta sonra olucak yarışma için işte. Daha şarkıyı bile seçmedik.'  Ares'i başımla onayladım ve bizimkilere döndüm.

'Haklı Ares kankiaşkım.  Siz gidin şarkıyı seçin. Bizi hiç o işlere katmayın biz zaten her şekilde çalarız'  gözlerimi kısıp Rüzgar'a baktım. Bizi yalnız bırakmaya çalışıyordu. 

'Tamamdır' Ares bana bakıp başı ile işaret ettiğinde başımı salladım. Ve beraber müzik odasına geçtik. 

Telefonuma gelen mesaj sesi ile ekrana baktım. Nehir mesaj atmıştı.

'Kızım seni kendi arkadaşından bile kıskanıyor.'  mesaja burukça gülümsedim ve Ares'e baktım. Kaşları çatık bana bakıyordu. 

'Aklında bir şarkı var mı?' diye sordum.

'Kimdi'

'Kimi soruyorsun?'

'Mesajlaştığın kişi kimdi Adin'  dediğinde gözlerimi kıstım ama cevapta vermiştim.

'Nehir'di.' bakışları yumuşamıştı bir an.

'Karar vermedim.'  başımı salladım ve yanına gidip söyleyebileceğimiz müzikleri dinlemeye başladık. 

'Aslında farklı bir bölgeye ait şarkı söyleyebiliriz. Karedeniz ya da Güneydoğu Anadolu gibi'  Ares'i başımla onayladım.

'O zaman Karedeniz şarkuları söyleyalum uşağum'  dediğimde gülümsedi. Gülünce kısılan gözlerine baktım. Kahverengi olmalarına rağmen o kadar güzeldiki. Hafif çıkmaya başlayan sakalları onu daha da yakışıklı gösteriyordu.

'Söyleyalum o zaman güzelum' dediğinde nefesim boğazımda takılı kalmıştı sanki. Güzelim demişti demi. Kalbim ağzımda atıyordu sanki.  Bu kadar güzel bakmamalıydı. Böyle sözler kullanmamalıydı.

'Aslında Karadeniz'liyiz. Bazen inadım tuttuğunda annem Karadeniz inadın tuttu yine der.' dediğimde gülümsedi.

'Bende Karadeniz' liyim' dediğinde heyecanla ona baktım.

'Adin sonra konuşalım mı? Bal bir şarkı buldum.'  dediğinde bulduğu şarkıyı dinlemeye başladım.

Aradan geçen bir sürede söylüyceğimiz şarkıda karar kılmıştır. Bence çok güzel olucak.  Başını sallayıp beni onayladığında ayağa kalktı.

'Hadi bundan sonraki ders edebiyat. Kaçırmayalım' dediğinde başımı salladım ve ayağa kalktım.  O önden çıkarken bende arkasından çıktım ve onu takip ettim. Fazla yakışıklıydı. 
Adımlarını yavaşlattığında yanına yaklaştım.

BANA İKİMİZİ ANLAT Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon