Bölüm 33

1.5K 108 141
                                    

Multi:Barış

Bölüm şarkısı:  Çağan Şengül Kırlangıç



Sevdiğim bir adam vardı benim... İçi yaralarla dolu bir adam. Duygularını kimseye belli etmeyen bir adam. Bana  gökyüzü kadar uzak bir adam.  Sanki bir çocuğun gökyüzüne eline uzattığında yıldıza ya da buluta  dokunmasını hayal eder gibi. Ama fazla büyüktüm ve bazı şeylerib farkındaydım gökyüzü bana fazla uzaktı...

Aren Ateş

Koskocaman ormanın ortasında kalmıştım. Duygularım beni bir harabeye çevirirken etrafıma baktım. Nerden geldiğimi unutmuştum ve nasıl döneceğimi bilmiyordum. Daha fazla kaybolmadan bir ağacın altına geçtim ve oturdum.  Zaten ağladığım için bir de kaybolmama ağladım.  Abim bulurdu beni demi. Bırakmazdı ki o beni. Hiç bırakmamıştı.

Olduğum yerde hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığımda dizilerimi kendime çektim ve kollarımı doladım.  
Duyduğum şeyler aklıma dolarken halime daha çok ağladım.

'Barış sevdin mi onu'   Adin'in sorduğu sorunun cevabını deli gibi merak ediyordum. Aslında sanki biliyordum ama kalbime bir türlü açıklayamamıştım işte.  Yeşil gözleri burdan bile belli olurken başını kaldırdı ve yutkundu.  O an ki anla bende yutkundum ve kalbimin paramparça olmasını sağlayacak o sözleri dinledim.

'Bilmiyorum Adin.  Her gün onu görmek istiyordum doğru.  Yakın olmak istiyordum.  Tamam güzeldi kalbi güzel değilmiş orası ayrı ama sanki böyle yaralı bir kuş gibiydi.'   elim ağzıma giderken ağlamam durdurmak isterdim. Sesim çıkmasın diye deli gibi bastırdım elimi dudaklarıma yavaşça uzaklaşmaya başladığımda çıkan sesle arkama bile bakmadan koştum.  Kalbime aldığım yarayla birlikte deli gibi koştum. Acım belki diner diye karlara bata çıka ilerledim.

Başımı duvara yasladım ve gözlerimi kapattım. 

'Abi yalvarırım bul beni. Çok korkuyorum ve üşüdüm.'    fısıltımla birlikte ağlamam daha çok artmıştı. Geldiğim ilk gün başımı belaya sokmam da neyin nesiydi böyle. Abimin yanından ayrılmamam gerekirdi. Cevabını bildiğim sorunun peşinden koşmam gerekti. Kalbime kendim açıklamam gerekti. En azından bu kadar acı çekmezdim. Çekmezdim demi...

Üşümem artarken kollarımı kendime doladım. Korkuyordum  hava kararmak üzereydi.  Başımı dizlerimin üstüne koydum ve gözlerimi kapattım. 

'Abi gel artık lütfen.'  

'Ben olsam olmaz mı?'  diyen sesle başımı kaldırıp baktığımda göz göze geldiğim yeşil harelere baktım. Ayağa kalktığımda hızla yanıma gelip sarıldı.

'Bir şey olucak diye o kadar çok korktum ki.'  saçlarıma öpücük bırakıp uzaklaştığın da yüzümü elleri arasına aldı.

'Kızım öldüm meraktan be. Tek başına burada ne bok arıyorsun. Ya daha erken bulamasaydım seni.'  Benim için endişelenmiş miydi?  Şaşkın bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde elimi tuttu.

'Buz gibi olmuş ellerin.'   cebinden çıkardığı eldivenleri ellerime takarken şaşkınca ona baktım ağzımı açıp bir şey diyecek gücü kendimde bulamıyordum ki.

'Abine haber vereyim ben her yerde seni arıyordu.'  başımı salladım. Cebinden telefonu çıkarttığında bana baktı.

'Senin telefonun nerde.'  

'Sarjım bitmiş.'   başını salladığında telefonda bir şey yaptı ve kulağına götürdü. Üzerimdeki şaşkınlığı hala atamamış olduğum için ona bakmaya devam ettim. 

BANA İKİMİZİ ANLAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin