Bölüm 18

2.5K 129 43
                                    

Gözlerimi açtığımda karşılaştığım yüzle gülümsedim. Kumral saçlarından bir kaç tutam yüzüne düşmüştü. Ellerimi o saç tutamlarına götürüp yüzünden çektim. Yüzünde takılı kalan ellerim yeni çıkmaya başlayan sakalları üzerinde gezdirmeye başladım. Bir anda hayatımda öyle bir yere taht kurmuştu ki. Giderse ne yapardım bilmiyordum.

Gözlerim dudaklarında takılı kalırken gülümsedim. Beni ilk öptüğü gün aklıma gelmişti.

'Beklediğim öpücük hala gelmedi.' bir anda duyduğum sesiyle uzaklaşmaya çalıştığımda belimde duran ellerini daha da sıkılaştırdı.

'Sen uyanık mıydın?'

'Sabahtan belli seni izliyorum. Salyalarını hep koluma akıttın biraz da tişörtüme tabii' dediğinde göz devirdim.

'Ben salya akıtmam falan demiyeceğim çünkü uyurken naptığımı bilmiyorum. Salyamı akıtmış olabilirim. ' kollarının arasından hızla çıktım ve yataktan kalktığım gibi banyoya girdim. İnsan azcık güzel bir şey söylerdi. Salya akıtıyormuşum.' banyodaki aynaya baktığımda saçlarımın dağınıklığına ofladım. Millet sevgilisinin yanına makyaj yapıp, süslenerek gider. Ares benim sümüklü halimden tut ağlarken oluyor buu. Salyalarıma kadar gördü. Yakında terk edileceğim bence.' bu düşünceyle gözlerim dolarken soğuk suyu açıp elimi yüzümü yıkadım. Yan tarafta bulunan havluyla yüzümü sildikten sonra dağılan saçımı yeniden topladım ve banyodan çıktım. Kapının önünde bekleyen Ares beni kolları arasına aldığında sırtımı duvarla birleştirip alnını başıma dayadı.

'Ares napıyorsun?' gözleri dudaklarımda takılı kalırken bakışlarını yavaş yavaş gözlerime çıkardı.

'İnsan güzel bulduğu için sevmez. Sevdiği için güzel bulur. Ne halin olursa olsun güzelim. Uyurken salyalarının aktığı sen mi kabülüm. O halin bile güzel. Ağlarken burnunun tıkanması bir taraftan burnunı çekmen mi o halinde kabulüm. Ama sadece benim göğsümde ağla. Bilmem ben senin çirkin halini sevgilim. Sen her halinle güzelsin bana.' yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamamıştım. Kollarımı beline doladım ve başımı göğsüne koydum.

'Hıhh Ares ben Nehir'i unuttum.' kollarının arasından çıkacakken kollarını sıkılaştırdı.

'onlara biraz daha zaman ver. Deniz hatasını anladı zaten barışır onlar. ' kararsızlar gözlerle baktım.

'Bir de bana öküz dersin. O romantik anımıza Deniz ve Nehir'i soktu yaa. ' gülümsedim.

'Peki kendimi affettirmek için bir kahvaltı hazırlasam kabul eder misiniz?' kaşları hayretle yukarı kalktığında omzuna vurdum.

'Yemek yapabiliyorum ben. En azından kahvaltılıkları masaya koyabilirim.' alay eder gibi gülümsedi ve banyoya girdi. Gözlerimi kısıp arkasından bakmaya devam etmedim tabi ki. Gidip kahvaltı hazırlamam gerekti.

Mutfağa girip buzdolabını açtım. Kahvaltılıkları dolaptan çıkarıp melemen yapmak malzemeleri çıkarttım. Önce domatesleri yıkayıp kabuklarını soyduktan sonra ocağa yaktım ve malzemeleri bir tavaya koydum.

'Seni böyle göreceğimi düşünmezdim hiç' arkamdan gelen sesle birlikte yerimde sıçrarken sinirle Ares'e döndüm.

'Sessiz sessiz niye geliyorsun yaa.'

'bu kadar korkacağını düşünmedim.' yanıma gelip tavaya baktığında bende onun tavırlarını izliyordum. Aklıma gelen melemenle tahta kaşığı alıp karıştırdım. Ares'in bakışlarını üzerimde hissederken ona döndüm.

'Ben biri beni bu kadar yakından izlediği zaman bir şey yapamıyorum ama.' kaşları çatılıp bana baktı.

'Kim izledi lan seni bu kadar yakından.' gülmemek için dudaklarımı bastırdım kıskanmış mıydı ne.

BANA İKİMİZİ ANLAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin