6. BÖLÜM: ''İKİ AŞIK''

5.2K 205 31
                                    

Hatırlatma: 

Arzu Hoca'nın konuşmasının ardından Burak sinirle Uygar'a bakmaya başladı ama derste olduğumuz için hiçbir şey yapamadı. Uygar yanıma oturduğunda kolundan dürtüp, ''Dersi dinleyemedim de neredeyiz?'' diye sordum.

''Sayfa 83, Pinokyo''

NE?! Pinokyo mu? 

Uygar'ın ağzından bir dua gibi çıkan Pinokyo kelimesini son zamanlarda Gizli Numara'dan duymaya alışıktım bu yüzden garipsedim biraz. Uygar'a dönüp tek kaşımı kaldırarak, ''Niye pinokyo dedin?'' diye sordum. 

''Konumuz o çünkü,'' deyip sinsice sırıttı. Sanki her şeyi biliyordu ve benimle oyun oynuyordu. 

''Ne konusu?'' dedikten sonra Uygar'ın dediği sayfaya baktım. Edebiyatta Dünya Çocuk Edebiyatını işliyorduk ve Pinokyo'dan küçük bir alıntı vardı. Başımdan aşağı kaynar sular dökülüyormuşçasına hissettim o an. Sanki bir pembe dizinin içerisindeydim ve senaristimiz konumuzu uzatmak için saçma bir final sahnesi yazmıştı. 

Boş gözlerle dersi takip etmeye çalışırken Uygar'ın elini omzumda hissettim. ''Sen iyi misin?'' diye sordu merakla. 

''Yaşamaya çalışıyorum sadece,'' diye mırıldandım ağzımı zar zor kıpırdatarak. 

 ''Fazla mı arabesk oldu?'' deyip göz kırptı ve beni gülümsetmeyi başardı. 

''Haklısın,'' dedim gülmeye devam ederken. 

Sıranın altına attığım telefonum titreşince gözlerimi Uygar'ın seksi kısık gözlerinden çektim ve telefonu elime aldım. 

Gizli Numara: Kendi hikayeni kendin okumak ister misin?

Mira: Hayır, tatlım. Sağol!!

Gizli Numara: Sütlaç mıyım kızım ben? Tatlım ne?

Mira: Peki ben senin kızın mıyım? 

Gizli Numara: Haklısın, özür dilerim. 

Mira: Niye bu kadar çabuk özür diledin? Seni süründürmem gerekiyordu.

Gizli Numara: Neredeyse kimliğimi ele veriyordum. Siz kızlar çok değişik yaratıklarsınız, gerçekten bak. Senden neredeyse 2 yıldır hoşlanıyorum ama sen benim varlığımdan bile haberdar değilsin. Çok garip. 

Mira: Hoşlandın da ne yaptın? Gelip de sohbet etmeye çalıştın sanki?

Gizli Numara: Uzaktan sevmek sevmelerin en güzeli deyip arabeske bağlayayım bende. Hadi dersini dinle.

Öğle arasında kantindeki büyük masada Ece, Koray, Burak, İdil, Defne ve ben oturuyorduk. Akşamki parti hakkında konuşmaya başladık birden. 

Koray, ''Akşam herkes geliyor değil mi?'' dedi tok sesiyle. 

Herkes Koray'ı onayladığında İdil, ''Tabii ki geliyoruz, tatlım. Bensiz parti mi olur zaten?'' dedi ve önüne düşen saçlarını tek hamlede arkaya attı. 

Ece sinirlendiğini belli etmek için, ''Yalnız tatlım  falan demezsek sevinirim,'' diye fısıldadı. 

İdil sinir bozucu bir kahkaha attı ilk önce. Ardından eliyle masaya sertçe vurdu ve, ''Ah tatlım benim, sen o olmayan özgüvenini ilk önce masaya oturt ardından ise bir bana bir de sevgiline bak. Ben ona bakar mıyım hiç?'' dedi ince bir ses tonuyla.

Ece İdil'in söyledikler karşısında sus pus kesilince olaya el atma gereksinimin de bulundum. ''Evet arkadaşlar sakin mi olsak biraz? Alt tarafı bir parti sonuçta.''

GİZLİ NUMARA - BUL BENİWhere stories live. Discover now