GİZLİ NUMARA - BUL BENİ

9.BÖLÜM: ''SARHOŞ GİZLİ NUMARA''

Arkadaşlar vize haftam üstüne verilen ödevlerle birleşince bölüm yazmaya vaktim kalmadı elimde kalan son parçayı paylaşıyorum maalesef.  Salı günü vizelerim bitiyor amaaaa sonra 2 günde bir yeni bölüm gelecek. Hadi okuyup yorum yapınnnn :)))

***

Aradan geçen 3 hafta fazlasıyla normaldi. Müzik grubuyla çalışmalarımız başladı ve okul sınavlarım gayet iyi geçti. Kısacası hayatım yeni heyecanlarla beraber eski haline geri döndü. Tabii ki Burak'sız haline.

Duyduğuma kadarıyla İdil'in bloğunda paylaştığı şeyler yüzünden Ece okulunu değiştirmişti. Burak'sa babasının adını kullanarak uzun bir rapor almıştı. Sonuç olarak o 2 iğrenç insanın yüzünü uzun süre görmeyecektim.

Geçen 3 hafta Burak girdabından tamamen kurtulmama yardımcı olmakla kalmayıp Uygar'dan etkilenmeme neden olmuştu çünkü sürekli benimle birlikte olmaya çalışıp yanımdan ayrılmıyordu. Öğrendiğim kadarıyla babasının işi sebebiyle buraya taşınmışlar ve daha öncesinde sevgilisi olmamış –yerseniz-.

Gizli Numara'ya gelecek olursak... Evet Uygar'dan etkilenmiştim ama Gizli Numara ile konuşurken hissettiğim şeyler çok farklıydı. Bana hissettirdiği güven duygusunu şu ana kadar babamdan bile hissedememiştim. Ve bu daha onu görmeden olmuştu. Anlayacağınız durumum fazlasıyla garipti.

Odamda Tuna ile ortak karar verdiğimiz Güntaç Özdemir'den Benimle Yan şarkısına çalışırken annem eli belinde bir şekilde içeri girdi. ''Kız bana bak!'' diye yüksek sesten konuşmaya başladı.

''Buyur kraliçem, ne arzu etmiştiniz?''

İşaret parmağını sallayarak yanıma geldi ve, ''Bana bak bilmemezlikten gelme, 3 haftadır seni motorla bırakan o çocuk kim?'' diye söylendi her zamanki gibi.

3 haftadır müzik çalışmalarından sonra Tuna ile aynı yere geleceğimiz için beni motoruyla bırakmıştı. Nasıl kibar çocuk ama değil mi?

''Müzik grubundan bir çocuk anne kaç kere söyleyeyim daha ya?'' dedim bıkkınlık verici bir ses tonuyla çünkü artık sıkılmıştım bu durumdan. ''Karşı apartmanda oturuyor.''

''Diyorsun,'' deyip gözlerini tavana dikti ve tek kaşını kaldırarak, ''Sevgili misiniz kız doğru söyle?'' dedi.

''Ne sevgilisi anne ya? Burak ile olanları biliyorsun zaten.''

''Şimdilik bu konuyu rafa kaldırıyorum canım kızım,'' dedi ve çıkmaya doğru yöneldi. Kapıya geldiğinde sağ ayağını kaldırıp arkasını döndü ve, ''Ama hiçbir şey bitmedi,'' dedi.

Annemin odamdan çıkmasının ardından cam kenarına geçip sokağı izlemeye başladım. Hava güzeldi ama gecenin karanlığı insanı ürpertecek derecede korkunç görünüyordu. Sokaklar boş, gece lambaları anlık yanıp sönüyordu. Ansızın gözüm karşı apartmana takıldı. Tuna'dan öğrendiğim kadarıyla bizimle aynı katta oturuyorlardı yani evlerimiz karşı karşıyaydı. Gözlerim Tuna'yı aradığında onu farklı bir biçimde gördüm. Odasının ışığı maviden kırmızıya ardından beyaz ve sarıya dönüyordu. O ise bilgisayar masasında oturmuş, üstü çıplak bir şekilde gitar çalıyordu. Sanırım fazlasıyla seksi görünüyordu gözüme şu an. Ayağa kalktığında vücudunun ne kadar yapılı olduğunu fark ettim. Müzik odasından çıkmamasına rağmen bu kasları nasıl yaptığını merak ediyordum şu an.

Beni fark etmemesi için perdeyi çekip telefonumu elime aldım.

Mira: Hey, iyi akşamlar.

Gizli Numara: İyi akşamlar? Şaşırtıcı.

Mira: Şaşırtıcı olan neymiş bakayım?