17. BÖLÜM: ''ÖZÜR DİLERİM''

3.4K 170 38
                                    

Dışarıda yağan yağmur gecenin 4'ünde kendini iyice belli ettiğinde karanlık uykularımdan uyandım. İki büklüm yattığım koltukta düzelip bağdaş kurdum ve Tuna'yı izledim. Fazlasıyla masumca uyuyordu. Kalbi atıyordu ve canlıydı. Benimleydi. Benimle olmaya devam edecekti. 

Koltuğun yanındaki masanın üzerine duran su bardağına uzanmaya çalıştığımda bardak yere düşüp seslice kırıldı. Tuna çıkardığım ses yüzünden inlemelerle uyandı ve kıkırdayıp, ''Sakar,'' dedi. 

''Hayır ya,'' deyip kollarımı birleştirdim. ''Sakar değilim ben bir kere.''

''Sakarsın kızım işte,'' dedi ve ardından acıyla inledi.

''Allah biliyor işte doğruyu,'' dedikten sonra ayağa kalkmaya çalıştım ama iki ayağım birbirine dolandı ve yere kapaklandım. ''Offff...''

Soğukkanlılıkla güldü. ''Sakar olduğunu söylemiştim,'' dedi ardından.

''Peki peki anladım. O zaman ben gideyim de yerime sakar olmayan biri gelsin.''

Bir anda ciddileşti. ''Kim gibi?'' diye sordu ardından.

''İdil gibi mesela,'' deyip öne düşen saçlarımı arkaya attım. 

''İdil ne alaka?''

''Sevgilisiniz ya hani, ondan.''

Kahkaha atıyormuş gibi oldu ama ardından elini karnına koyup acısını dindirmeye çalıştı. ''İdil benim sevgilim değil ki.''

''Emin misin, Pinokyo?'' diye sordum Pinokyo kelimesini bastırarak söylerken. Gözlerinin büyüdüğünü gördüğümde konuşmasına izin vermeyip devam ettim. ''Her şeyi biliyorum Tuna. Gizli Numara'nın sen olduğunu öğrendim.''

''Ama...'' dedi ve yutkundu birkaç defa. ''Nasıl bilebilirsin?'' 

''Telefonunu gördüm.''

''Ha karıştırdın yani telefonumu?''

''Aa saçmalama be!'' dedim hiddetle. Ardından, ''Bana ne senin telefonundan sanki sevgiliyiz,'' diye de ekledim. 

''Ee nasıl gördün o zaman?''

''Hemşire verdi tatlım, koridorda ağlarken getirdi.''

''Ağlarken mi?'' deyip gülümsedi.

Utanıp cevap veremedim ve Tuna'nın yatağına gidip yanına oturdum. Zaten ağzımdan kaçırmıştım bu yüzden daha da inkar edemezdim. ''Evet,'' dedim utanarak. 

''Anladım,'' diye fısıldadı elini elimin üstüne koymaya çalışırken. ''Sanırım sana tüm olan biteni anlatmak zorundayım.''

''Bunu hak ediyorum,'' dedim imalı bir ses tonuyla. 

''Her şey 2 yıl önce annemin hastalığının ortaya çıktığı gün başladı. Kalbim daha fazlasını kaldıramaz diye düşünürken babam o gün sırf annem hasta diye bizi terk etti. Yağmurlu bir geceydi ve ben pencereden babamın valiziyle gidişini izliyordum. O sırada karşı pencerede o zamana kadar fark etmediğim bir güzellik fark ettim. Kumandayı mikrofon yapmış şarkı söylemeye çalışıyordu.'' 

 Gözlerinin dolduğunu görebiliyordum. 

''İstersen devam etme. Sonra konuşabiliriz bu konuyu,'' dedim gülümseyip onu rahatlatmaya çalışarak. 

''Devam etmeliyim,'' dedi tok bir ses tonuyla. ''Şarkı söylerken büründüğü hareketler, doğal refleksleri ve umarsızca kendini oradan oraya atması bu kıza bir şeyler hissetmeme neden oldu. O günden sonra her gün onun izleyip onunla ilgili şeyler yazmaya çalıştım. Kavgaların kansız bitmediği gibi benim aşkım da mutlu sonla bitmeyecekti. 2 yılın sonunda artık dayanamayıp konuşmak istedim. Kendime Gizli Numara diye bir hesap oluşturup kıza mesaj attım.''

GİZLİ NUMARA - BUL BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin