12. BÖLÜM: ''SEN KORAY ONAT'SIN KENDİNE GEL''

4.1K 169 25
                                    

Sevginin anlamını kavradığımı sandığım zaman Burak ile ilk öpüştüğümüz gündü. Kalbim öyle hızlı çarpmıştı ki tüm hayatımı Burak ile geçireceğimi sanmıştım. 2 çocuk, belki bahçeli bir ev, tabii ki pembe panjurları olan, ve bir köpek. Tabii ki hepsini hayallerimin tozlu raflarında imkansızlar bölümüne kaldırmıştım. 

Şimdi ise hayatım çok farklıydı. Tuna ile yaşadığım saçma rastlantılar ona karşı bir şeyler hissettiğimi uyandırmıştı kalbimde. Ama kalbimde adını koymakta zorlandığım farklı duygularda vardı. Uygar gibi. Onunla birlikte olduğum dakikalar sanki anlam kazanıyordu. Beni güldürmeyi başarabilen nadir kişilerdendi şu sıralar. Ayrıca bir de kim olduğunu bilmediğim Gizli Numara vardı. Onunla mesajlaşırken ise kendimi flört döneminde hissediyordum. 

Gece çalışma masamda ders çalışırken telefonuma mesaj geldi. Dersten kendimi sıyırıp mesajı açtım. 

Gizli Numara: Konuşamadık kaç zamandır. 

Mira: Galiba öyle oldu. 

Gizli Numara: Sanırım aklına gelmedim.

Aklımdan çıkmadın ki geri zekalı! Keşke bunu korkusuzca yazabilseydim.

Mira: Hayır, hayır... Sadece okul ve müzik grubuyla ilgileniyordum.

Mira: Tabii sen biliyorsundur bunları.

Gizli Numara: Güldürdün güzelim. 

Mira: İlk defa bana Pinokyo yerine güzelim dedin, farkında mısın?

Gizli Numara: Öyle mi? İçimden geldi böyle söylemek. 

Mira: Sevindim galiba. 

Gizli Numara: Seni sevindirdim yani. Sanırım artık kola içebilirim.

Mira: Kola mı? Ne alaka?

Gizli Numara: Al sana benim hakkımda bir bilgi. Kola içemiyorum. 

Mira: Bir insan nasıl kola içemez ya? İnsan mısın sen?

Gizli Numara: Seni sevip, kola içemeyen küçücük bir çocuğum galiba. 

Mira: Küçücük çocukmuş, küçül de cebime gir.

Gizli Numara: Yatağına girmeyi tercih ederim sanırım.

Mira: Terbiyesiz. 

Mesajı attıktan sonra telefonu masaya geri bıraktım ve ağzımın neredeyse kulaklarıma geldiğini fark ettim. Kalbim fazlasıyla hızlı atıyordu ve duygularım karmakarışıktı. 

Sabah babam erkenden evden ayrıldığında annemle kahvaltı yapmaya başladık. Annem koyu demlediği çayını ses çıkartarak ve bana sinsi sinsi bakışlar atarak içerken ben utancımdan onun yüzüne bile bakamıyordum neredeyse. ''Dün Merve ve annesiyle yolda karşılaştım,'' dediğinde içime düşen korku zar zor nefes almamı sağladı. Öksürerek ağzımdaki zeytinin çekirdeğini çıkarttım ve, ''Öyle mi?'' dedim. ''Selam söyleseydin,'' diye de ekledim. 

''Söyledim söyledim,'' dedi imalı bir şekilde. ''Bu akşam bize gelecekler zaten merak etme.''

''Niye?'' diye sordum birden. ''Niye geliyorlar ki?''

''İkiniz barıştığınıza göre eskisi gibi görüşebiliriz, değil mi canım kızım,'' dedi canım kızım kısmını bastırarak. Annemin artık yalan söylediğimi anladığına emindim ama yine de direk itiraf edemezdim. 

''Tabii gelsinler,'' dedim gülerek. ''Eğleniriz.''

Evden ayrıldığımda akşam Merve ile ne yapacağımı düşünüyordum fakat Tuna'yı görmemle Merve aklımdan uçup gitti. ''Selam,'' dedi karşı apartmanın merdivenlerinde dururken.

GİZLİ NUMARA - BUL BENİTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon