BÖLÜM 4

4.5K 338 221
                                    

"Özür dile."

"Onu uyarmıştım."

"Kapa çeneni ve özür dile Min Yoongi!"

Müdür'ün sinir dolu sözleri ile gözlerini deviren Yoongi, hemen bitişiğindeki koltukta oturan genç öğretmene çevirdi bakışlarını.

Yoongi, özür dilemekten nefret ederdi.

"Üzgünüm." Dedi kaşlarını kaldırarak. "Oldu mu?"

Wendy, önünde birleştirdiği ellerini koltuğun kollarına dayadı ve yardım alarak ayağa kalktı. Ondan korkmadığını söyleyemezdi.

"Aslında gerek yoktu." Diyerek Müdür'e döndü Wendy. "Eminim isteyerek yapmamıştır ki bir şey yapmadı zaten."

Yoongi ukala bir biçimde güldüğünde yan tarafına dizili olan öğrenciler ona baktılar. Müdür'ün odasında Platonlar, Kihyun ve Joy vardı.

Joy'un yüzü korkudan bembeyaz kesilmişken Kihyun'un dudağından akan kanlar kurumuştu. Taeyong ise arada Joy olmasa Kihyun'a dalmak için saniyeler sayıyor gibiydi. Yoongi ise bu kavgadan çok şu yeni öğretmenle ilgileniyordu.

"Uzaklaştırma almanız için elimden geleni yapacağım." Diyerek masasındaki kağıtları karıştırdı Müdür. "Bu sefer sizi Hoseok bile kurtaramayacak."

"Onu bu yüzden mi odaya almadınız?" Diye sordu Yoongi. "Kapıda tırnaklarını yiyerek bizi bekliyor olmalı."

Müdür'ün yüzü bu ukala gencin karşısında sinirden şekilden şekile girerken sözü devralan kişi Wendy olmuştu. "Aslında onu da içeri alsanız iyi olmaz mıydı Bay Im? Sonuçta Bay Jung da kavgayı ayıran öğretmenlerden birisiydi."

"Kusura bakma lütfen." Diyerek yumuşadı Müdür. "Haklısın. Seni de ilk gününde bu şekilde karşılamak hiç iyi olmadı."

"Hiç sorun değil."

Beş öğrenci gözlerini irileştirerek bir Müdür'e bir Wendy'ye bakarken onu nasıl ikna ettiğine anlam vermeye çalışıyorlardı. Çünkü Müdür onlardan nefret ederdi.

Hoseok'un içeri çağırılmasıyla yüzleri gülen öğrenciler Müdür'ün saniyeler içerisinde onları affetmesi ile bu konu da kapanmıştı. Zaten hep böyle olurdu.

Koridoru hep birlikte yürümeye başladıklarında Hoseok ayrılmalarına izin vermeden onlarla konuşmaya karar verdi.

"Neler oldu böyle?"

Hiçbirinden çıt çıkmazken Wendy de Hoseok'un yanında duruyordu.

"Size soruyorum."

Jennie utana sıkıla öne doğru bir adım attı. Sesinin titremesine engel olamadan konuşmuştu. "Hepsi benim suçum Bay Jung. Gerçekten çok üzgünüm."

Taeyong sert bir şekilde Jennie'nin kolunu kavrayıp onu geri ittirdi. "Aptalcaydı. Ben özür dilerim."

Kihyun istemsizce güldüğünde Hoseok'un bakışları bu sefer onu buldu. "Sanırım özür dilemeyip olayı anlatmak isteyen birileri var."

Joy endişeyle Kihyun'un gömleğini sıktığında Hoseok ikisinin yanına gelmişti. "Seni dinliyorum Kihyun."

"Jennie'ye ağlama sebebini sormak için yanına gittim. Taeyong da bana vurdu. Hepsi bu." Dedi ve dudağının kenarını sildi.

Hoseok'un bakışları Taeyong'u bulduğunda kaşlarını çatmıştı. "Neden vurdun ona? Tanrı aşkına çocuk gibisiniz!"

"Sevgilime âşık bir pisliğin onunla konuşmasına izin vereceğimi mi sanıyorsun Hoseok?!" Diyerek çıkıştı Taeyong. "Hiç sanmıyorum."

Hoseok sıkıntıyla alnına vurduğunda bu sefer Jennie'ye dönmüştü. "Neden ağlıyordun Jennie?"

Jennie duruşunu dikleştirdi ve yüzündeki o korku dolu ifadeyi silip Wendy'ye döndü. "Taeyong'un ona ilgisi olduğunu düşündüm."

Wendy irileşen bakışlarını ve şaşkın ifadesini gizleyemeden Jennie'ye döndüğünde bu saçma suçlamayla istemsizce gülmüştü. "Okula daha yeni geldim Jennie."

"Olabilir. Bu, onun sana olan ilgisini değiştirmiyor."

"Ona bir ilgim yok Jennie." Diyerek araya girdi Taeyong. "Fazla kıskançsın."

"Pekala. Taeyong, Jennie ve Kihyun sınıfınıza gidin." Hoseok kollarını göğsünde birleştirip diğerlerine döndü. "Bu olayın Joy ve Yoongi ile ne alakası olduğunu bilmek istiyorum."

Wendy kızaran yüzünü bir süredir ona bakan Jennie'ye çevirdiğinde gözlerini devirdi. Şimdiden bir düşman edinmişti huh? Hemde bir öğrenci!

"Onlar bizden nefret ediyor. Biz de onlardan. Ben yalnızca Kihyun için oradaydım." Diyerek söze başladı Joy.

Yoongi ellerini okul pantolonunun cebine soktuktan sonra bir süre Wendy'yi inceledi. Uzun dalgalı saçları omzundan aşağı dökülüyor ve rengi, pürüzsüz teni ile uyum sağlıyordu. Gözlerine uzanan kâkülleri ise nedensizce çekiciydi.

"Ben de Taeyong için." Dedi Yoongi, gözleri hâlâ Wendy'deyken. "Ancak bir sorun var Hoseok."

Kendilerinden birkaç yaş büyük olmasına rağmen ona ismiyle hitap etmelerinde bir sakınca görmeyen Hoseok tek kaşını kaldırdı. "Neymiş?"

"Bu kavganın burada bittiğini ve konunun kapandığını düşünüyorsun. Değil mi?"

Hoseok, Yoongi'nin Wendy'yi inceleyen bakışları üzerine sertçe yutkundu. "Evet, öyle olacak. Diğerlerinde de olduğu gibi."

"Hayır."

Bu kesin ve net cevabın üzerine Joy, okulun dedikodu sayfası için bir şeyler kapabileceğini düşünerek kulaklarını açtı.

Yoongi sözüne devam ederken işaret ettiği kişi Wendy olmuştu. "Çünkü onu rahat bırakacağımızı hiç sanmıyorum."

school love affair ✓Where stories live. Discover now