school love affair ✓

BÖLÜM 13

"Ne yapıyorsun burada?"

Hoseok'un ona doğru ilerleyen adımları ile genç adam tamamen kapıdan uzaklaşmış, endişeyle ellerini önünde birleştirmişti.

"Çantamı almam gerekiyordu da." Diye yanıtladı Kihyun.

Hoseok kaşları çatık bir halde sınıf kapısına ulaştıktan sonra bir Kihyun'a bir de kapıya baktı. "E neden girmiyorsun öyleyse?"

Kapı kolunu kavrayıp Kihyun'un içeri girmesine yardımcı olacaktı ki kilitli olduğunu fark etmesi uzun sürmemişti. Bu tuhaf durum karşısında kaşları daha da çatılırken Kihyun'a baktı. "Neden kilitli bu kapı?"

"B... bilmiyorum."

Hoseok kapıya vurdu hafifçe. "İçeride birisi var mı?"

Bir süre ses gelmedi. Ardından Hoseok yedek anahtarları bulmak için öğretmenler odasına ilerlemeye başladığında Kihyun'u da yanında sürüklemişti.

Nedense bu çocuğa bir türlü güvenemiyordu ya...

❁

"Taeyong!"

Genç kız olabildiğince hızlı ve endişeli adımlarla sevgilisinin yanına ulaştığında nefes nefese kalmıştı.

"Jennie? Neler oluyor?" Diye sordu Taeyong elindeki basket topunu sektirmeyi sonlandırarak.

"Sanırım Yoongi ve Wendy'yi uygunsuz bir biçimde yakalayacak birisi var."

Taeyong'un kaşları çatıldı. "Uygunsuz bir biçimde mi? Jennie sen ne yaptın?"

"Şimdi bunları sana anlatamam. Acele et!" Diyerek genç adamı kolundan tuttuğu gibi çekiştirmeye başladı.

İkisi birlikte sınıfa hızlı adımlarla ilerlerken üzerindeki ceketin ceplerine sıkıştırdığı bir sürü anahtara daldırdı elini. Elleri heyecandan titrerken Taeyong neler döndüğünü anlamaya çalışıyordu.

"İkisi de içeride mi?" diye sordu genç adam sınıf kapısını göstererek.

"Lanet olsun evet..."

Jennie sonunda anahtarı bulduğunda deliğe soktuğu gibi çevirdi ve sınıf kapısını açtı.

Taeyong ve Jennie iri gözleriyle sınıfın içinde bir süredir birbirlerine bakan Wendy ve Yoongi'yi gördüklerinde sertçe yutkundular.

Wendy kıpkırmızı yüzünü saklamak istercesine ellerini yanaklarına götürmüş, sınıfın ortasında öylece duruyordu. Yoongi ise kara tahtaya yaslanmış, kollarını göğsünde birleştirip açılan kapıdan Jennie ve Taeyong'a bakıyordu.

"Hey..." diyerek bir elini savurdu sakince.

Jennie istemsizce açılan ağzı ile bir Yoongi'nin rahatlığına bir de Wendy'nin kıpkırmızı olan yüzüne bakıyordu.

"Ah..." gergin ortamı bozmak istercesine araya girdi Taeyong. "Sanırım kapı sıkışmış..."

Yoongi'nin gözleri Wendy'yi bulduğunda genç öğretmen vücudunu saran sıcaklık ile bakışları zemini izlerken sınıftan hızla çıktı.

Taeyong ve Jennie, kapıdan hızla geçen Wendy'ye baktılar bir süre. Ardından açık olan ağızları ile yeniden Yoongi'ye dönmüşlerdi.

"Hassiktir..." diyerek hafifçe sırıttı Taeyong.

Yoongi, sert ifadesini koruyarak arkadaşlarının yanına geldiğinde Jennie'ye olan bakışları genç kızı ürkütse de yüzünde hafif bir gülümseme belirmişti.

"Aranızdaki meseleyi halledebilmenize sevindim." Dedi Jennie.

Jennie, sadece konuştukları için Wendy'nin kızardığı düşüncesinde olsa da Yoongi'nin arsız gülümsemesi olayın pekte böyle olmadığını gösteriyordu.

"Aslında her şey daha kötü oldu. Sanırım..." dedi Yoongi bedenini kapıya yaslayarak.

"Çocuklar?"

Üçü de Hoseok'un sesiyle koridorun sonuna döndüklerinde yanında Kihyun'u görmeleri ile kaşları çatılmıştı.

"Bay Jung?" Diye karşılık verdi Jennie.

Hoseok, Kihyun'u yanında sürüklemeye devam ederken öğrencilerinin yanına ilerledi. "Sınıf kapınız kilitliydi. Yedek anahtarları bulamıyorum."

Hoseok konuşmaya devam ederken açık olduğunu gördüğü kapı ile ifadesi değişirken Jennie'nin elindeki anahtara baktı.

Genç kız, öğretmeninin eline olan bakışları ile korkuya kapıldığında tam konuşacaktı ki Hoseok sözünü kesti. "Sanırım konuşmamız gerekiyor Kim Jennie, huh?"

"Açıklayabilirim."

"Beni takip et." Diye söylenerek ilerlemeye başladı Hoseok.

Tam o sırada Kihyun'un sesi ile tüm bakışlar ona yönelip herkesin adımları olduğu yere sabitlenmişti. "Anahtarları ona ben verdim Bay Jung. Jennie'nin bir şeyden haberi yok."

Taeyong kaşları çatık bir halde Kihyun'un üzerine yürüyeceği sırada Yoongi onu durdurmuştu.

"Bu doğru mu Jennie?" Diye sordu Hoseok genç kıza dönerek.

Taeyong içinden sevgilisinin Kihyun'un yalanına ortak olmaması için yalvarırken gözlerini Jennie'ye sabitledi. Sinir katsayısı gittikçe yükseliyordu.

Jennie hafifçe başını olumlu anlamda salladığında Kihyun'a baktı. Genç adamın kalbi Jennie'nin bakışları ile hiç olmadığı kadar hızlanırken o da hafifçe gülümsemişti.

"Jennie!" Diye bağırdı Taeyong, ikisinin Hoseok'un arkasından ilerleyen adımlarına karşılık. Onu tutan tek şey Yoongi'nin kollarıydı.

"Tanrım... bu bir şaka değil mi?!" Diyerek Yoongi'ye döndü Taeyong.

"Bunu Wendy yapmış olsa muhtemelen Kihyun'u öldürürdüm ama hayır, bu bir şaka değil dostum..." diyerek istemsizce kıkırdadı Yoongi.

Artık olayın yalnızca Jennie ve Kihyun'dan ibaret olmadığını bilen Taeyong gözlerini Yoongi'ye çevirdi. Sinirliydi, fazlasıyla.

Ve aklına Joy'dan başka kimse gelmiyordu.