BÖLÜM 10

3.8K 282 147
                                    

"İşimiz bitti Joy! Gerçekten işimiz bitti!"

Kihyun söylenerek etrafta dolanırken Joy da tırnaklarını yemekle meşguldü. İkiside oldukça gergindi. Kantin masalarının bulunduğu yerden uzak, peteklerin olduğu bir köşeye sıkışmış ne yapacaklarını konuşuyorlardı. Ya da ne yapamayacaklarını...

"Oh..."

Aniden duydukları ses ile ikisinin de bakışları hemen yanlarındaki cama kaydı. Dışarıdan elindeki dondurma ile onlara bakan çocuğa karşılık yüzleri korkuya bürünmüştü.

"Tanrım hayır..." diyerek sessizce söylendi Kihyun.

Çocuk, dirseklerini cama yaslamış dondurmasını yalarken Joy'a döndü. "Sayfanın sahibi sensin huh?"

Joy kıpkırmızı kesilirken kuruyan boğazını ıslatmak istercesine yutkundu. "N... ne sayfası?"

Çocuk hafifçe gülümsemişti. "Hiç yalan söyleyemiyorsun Joy."

"Tanrı aşkına gidip başkasıyla uğraş Taehyung." Diyerek araya girdi Kihyun.

Joy'u da beraberinde götüreceği sırada çocuğun cümlesi ile yeniden durdular.

"Wendy'nin hangi öğrenciyle birlikte olduğunu biliyorum. Onları dün akşam gördüm."

Kihyun'un gözleri irileşirken Joy'a döndü. Daha sonra Taehyung'a dönmüştü. "Ne?"

"Duydunuz işte." Omuz silkti. "Biliyorum."

Dün Wendy için üzülse de şu an neden bunu yaptığını bilmeyen Taehyung umursamaz bir tavıra büründü.

"Bu yalan bir haberdi Taehyung. Şu an bizi kandırmaya çalışıyorsun." Diyerek küçümseyici bir bakış yolladı Joy.

"Keyfiniz bilir."

"Söyle şunu." Aniden araya giren Kihyun, genç adama istediğini vermişti.

Taehyung etrafına bakındı. Yüzündeki gülümsemeyi silemezken elini Kihyun ve Joy'a uzatıp onlara yaklaşmalarını söyledi.

"Ona ne olduğunu gerçekten anlayamıyorum Jennie. Beni anlıyorsun değil mi? Yoongi'nin değişiminin gözle görülür hâle gelmesi beni endişelendiri-"

"Anlıyorum Taeyong." Diyerek genç adamın sözünü kesti Jennie. "Ve sebebini biliyor gibiyim."

"Gerçekten mi?" Bir heyecanla sevgilisine döndü Taeyong.

Koridorun ortasında Jennie'yi omuzlarından kavramış, bir umutla çekiştirip duruyordu genç kızı.

"Tae... evet bırakırsan söyleyeceğim."

Taeyong Jennie'nin omuzlarını bıraktığı gibi kalçasını kirişe yaslayıp kollarını göğsünde birleştirdi. "Umarım çözümü olan bir şeydir."

"Evet bir çözümü var. Ama yok denecek kadar düşük bir ihtimal."

Jennie gittikçe genç adamı heyecanlandırırken etrafını kontrol etti. Onları birinin duymasını istemiyordu. Hazır Yoongi de öğretmenler odasında sorguya çekilirken Taeyong'a bilmesi gerekenleri söyleyebilirdi.

"Yoongi'nin ilgisini çeken birisi var Taeyong." Dedi Jennie, dudaklarını birbirine bastırdı.

Taeyong'un gözleri irileşip gülümsemesi artarken Jennie'nin ellerini kavramıştı. "Tanrım bu harika! Hadi kızı onun için bulup getirelim."

Genç adam oturduğu kirişten kalkıp sınıfları gezeceği sırada Jennie onu durdurdu. "Taeyong hayır..."

"Sorun ne?"

Genç kız başını eğdi. "O öylesine çekip getirebileceğin bir kız değil."

Taeyong ukala bir biçimde tek kaşını kaldırdı. "Zoru seçmiş yani bizim minik Yoongi'miz huh?"

"Aynen öyle." Dedi Jennie.

"Yinede biliyorsun. Tüm kız öğrenciler Yoongi'ye hasta. Bu yüzden onu elde etmesi uzun sürmeyecektir." Diye ekledi Taeyong.

Kirişe geri yerleştikten sonra keyifli bir şekilde etrafa bakınmaya başladı. Gerçekten mutlu gözüküyordu çünkü bu asla Yoongi'nin Taeyong'a ya da Jennie'ye söyleyeceği bir şey değildi. Kimseye söylemezdi.

"İşte sorun da bu Taeyong." Dedi Jennie sertçe yutkunarak. "O bir öğrenci değil."

Genç adam öğretmenler odasından sinirle çıktı ve sınıfa yürümeye başladı. Boş koridoru sıkıntılı ifadesiyle geçerken arkadan birinin ona seslendiğini duyması ile durmuştu.

"Hey Yoongi! Biraz dursana."

Yoongi, ona doğru özgüvenle yürüyen Joy'a karşılık kaşlarını çattı. "Canına mı susadın sen?"

Genç kız omzundaki uzun saçlarını geriye attıktan sonra gülümsemesine engel olamadan kollarını göğsünde birleştirip bakışlarını Yoongi'ye sabitledi. "Hayır ama gerçekten yazdığım şeyin doğru çıkıyor olması beni heyecanlandırıyor."

"Ne?"

Bir kolu göğsünün altındayken diğer elini Yoongi'nin yakasını düzeltmek için kullanarak devam etti. "Diyorum ki, kimin için yanıp tutuştuğunu biliyorum canım."

Genç adam sinir dolu bir gülümseme yolladıktan sonra yakasını düzelten Joy'un elini sıkıca kavradı. "Kimse için yanıp tutuştuğum yok Joy. Saçmalıklarınla uğraşacak havamda değilim."

Yoluna devam edeceği sırada Joy'un sözü yeniden adımlarını olduğu yere sabitlemişti. Ancak bu seferki nedensizce kalbinin hızlanmasına sebep olmuştu.

"Wendy. Onu ne kadar sıklıkla düşünüyorsun Yoongi?"

Genç adamdan bir cevap gelmeyince adımlarını ona doğru ilerletti Joy. "Ondan hoşlanıyorsun. Değil mi?"


Seçim günü çılgınlıklar fln.

school love affair ✓Donde viven las historias. Descúbrelo ahora