BÖLÜM 20

2.6K 176 63
                                    

Bugün gökyüzü hepsine karanlıktı.

Sanki birden gece çökmüş ve her şeyi görünmez bir şekle sokmak yerine aydınlatmıştı tüm gerçekleri.

Joy, ağlamaktan kıpkırmızı kesilmiş gözleri ile sırasında uzanıyordu. Düşündüğü şey Sungjae ve ona yaptığı ihanetti.

Aslında teknik olarak bir ihanet sayılmıyordu ancak Joy fazla narin birisiydi. Böyle şeylerde suçladığı ve suçlayacağı tek kişi kendisi olurdu.

"Kes artık ağlamayı." Dedi Kihyun, genç kızın saçlarını okşuyordu. "İstersen Sungjae ile konuşurum endişelenme."

Joy ağlamayı sürdürürken belli belirsiz yanıtladı. "Sen olsan kendini intihara sürüklerdin... bir de bana dediğin şeye bak!"

Genç adam sertçe yutkundu. Ne diyeceğini bilemiyordu çünkü şu hayatta değer verdiği iki kadın da şu an oldukça kötü durumdalardı. Özellikle Jennie... Jennie'yi düşünmeden edemiyordu.

"Joy... hadi ama."

"Jennie'yle konuşacağım." Diye ani bir şekilde yattığı yerden kalktı genç kız.

Kihyun şaşkın ifadesine büründüğünde Joy'un fazlasıyla ciddi olduğunu anlamak zor değildi.

"N... ne konuşacaksın?" Diye sordu Kihyun.

"Ona Taeyong'un tam bir piç olduğunu ve aramızda hiçbir şey olmadığını ve daha iyilerine layık olduğunu Taeyong'dan ayrılması gerektiğini ve kendisine çeki düzen verm-"

"Joy!" Kızın plağa bağlamış gibi devam eden cümlesini sert bir şekilde kesti genç adam. "Ne diyebilirsin ki? O Taeyong'u seviyor. Bunu hiçbir şey değiştiremez."

Genç kız hızla yanaklarındaki yaşları sildi. Aslında her şeye sebep olan şeyin bir an için Kihyun olduğunu düşünmüştü. Her şeye sebep olan şeyin bir an için en yakın arkadaşı olduğunu düşünmüştü...

"Yanılıyorsun." Dedi net bir ifadeyle. "Jennie yalnızca Taeyong'u alışkanlık haline getirmiş. Ve senin ilgin onun hoşuna gidiyor."

Kihyun alaycı tavrını korurken elini savurdu. "Komik davranıyorsun. Beni ümitlendirmek hoşuna mı gidiyor?"

"Ümitlendirmiyorum." Dedi genç kız. "Jennie'yle gerçekten konuşmak istiyorum Kihyun."

"Öyleyse yap!" Sinir dolu bir şekilde ayağa kalktığında sesini de yükseltmişti. "Çünkü gerçekten yoruldum Joy. Gerçekten yoruldum!"

Kihyun hızla sınıftan çıktı ve kapıyı sertçe çarptı. Bir gün ancak bu kadar olaylı olabilirdi. Ve Joy konuşup halletmeyi belki de her şeyi düzene sokmayı kafasına koymuştu.


"Tanrı'm..."

Söylenmekten ve saçlarını karıştırmaktan parmakları uyuşan Yoongi adımlarını hızlandırdı. Lalisa her şeyi bok etmeye yetmişti. En azından Yoongi böyle düşünüyordu.

Öğretmenler odasına vardığında kapıyı tıklatma gereği bile duymadan içeri girmişti. Zaten içeride yalnızca Wendy vardı.

Göz göze geldiklerinde genç kız yorgun ifadesiyle Yoongi'ye çevirdi bedenini.

"Gidiyoruz, hadi." Dedi Yoongi. Genç öğretmenin bileğini kavradığı gibi girdiği kapıdan dışarı çıkmayı hedeflemişti.

Ancak Wendy olduğu yerde kalmak için oldukça büyük bir çaba sarfettiğinde genç adam dışarı çıkma hedefini gerçekleştirememişti.

school love affair ✓Where stories live. Discover now