BÖLÜM 12

3.6K 224 158
                                    

Joy, kantin masalarından birine oturdu. Kihyun da bu sırada ikisi için kantin sırasına girmiş, bir şeyler alacaktı.

Kihyun sırada beklerken Joy'un karşı sandalyesinin çekilmesi ile bakışları telefonundan yukarı doğru kalkmıştı.

"Selam." Dedi çocuk içten gülümsemesiyle. Elindeki sıcak kahveyi masanın üzerine bıraktı.

Joy ne olduğunu anlamamışçasına karşısındaki çocuğa bakarken sertçe yutkundu. "M... merhaba."

"Bana hâlâ bir özür borçlusun. Biliyorsun değil mi?" Diyerek kahvesinden bir yudum aldı çocuk.

Joy kendine geldiğinde karşısında oturan çocuğun son birkaç gündür sürekli olarak çarptığı, yan sınıftan ya da karşı sınıftan -pek umrunda değildi- Sungjae olduğunu anlamıştı.

"Özür dilersem gidecek misin?" Diye sordu Joy. O kadar umrunda değildi ki bu masadan kalkması için istediğini yapabilirdi şu an.

Sungjae tam bir şey söyleyeceği sırada hemen arkasında beliren Lalisa, ellerini Sungjae'nin omzuna koyup genç adama doğru eğildi. "Bende seni arıyordum Sungjae. Gelmeyecek misin? Dışarıda oturuyoruz."

Gözleri arada bir Joy'a kayarken Sungjae hafifçe gülümsedi. "Belki daha sonra Lisa. Şimdi almak istediğim ufak bir özür var."

Lalisa'nın kaşları sinirden çatılırken gözlerini Joy'a dikti. "Gerçekten daha iyilerini hak ettiğini biliyorsun Sungjae."

"Lisa..." Genç kızı susturmak için uyarır bir şekilde Lalisa'ya döndü Sungjae. "Lütfen."

O sırada Lalisa hâlâ Sungjae'nin arkasında dururken sırtında hissettiği ıslak bir sıcaklık ile ağzı şaşkınlıkla açılmış, üzerine kahve döken Taehyung'a bakmak için arkasını dönmüştü.

"S... sen..."

Sinirden bir şey söyleyemezken sözü Taehyung devraldı. "Üzgünüm istemeden oldu. Temizlememi ister misin?"

Yüzünde arsız bir gülümseme belirip Lalisa'ya bakarken genç kız sinirden kıpkırmızı olup hızla tuvalete ilerlemeye başlamıştı. Sungjae ise bir süre tereddüt edip ardından Lalisa'nın peşine takıldı.

Joy'un ağzı gülümseme ile karışık şaşkınlıkla açılırken Taehyung'a bakıyordu. "Tanrım..."

"Yüz ifadesi hoşuma gitti." Diyerek kıkırdadı ve az önce Sungjae'nin oturduğu sandalyeye yerleşti Taehyung.

"Bana bulaşmayı seviyor." Diye ekledi Joy.

İkisi birlikte gülerken Kihyun sonunda kantin sırasından çıkmış, elindekileri masanın üzerine bırakarak Joy'un yanına oturmuştu.

Taehyung'u görünce hafifçe sırıttı. "Hey... nasıl gidiyor?"

"Az önce Joy'u Lalisa'dan kurtardım. Bana bir iyilik borçlu."

"Yine mi bulaştı?" Diyerek Joy'a döndü Kihyun.

Joy başını sallayarak onu onayladı. "Alıştım ama. Biliyorsun kkk."

Üçü birlikte Kihyun'un aldıklarını atıştırırken kantine bir hışımla giren Jennie'ye karşılık tüm gözler ona çevrilmişti. Bazıları önüne dönüp dedikodusuna devam ettiğinde Kihyun, Taehyung ve Joy'un gözleri hâlâ Jennie'deydi.

"Taeyong'u arıyor." Dedi Kihyun.

Taehyung'un kaşları çatılırken Kihyun'a döndü. "Nereden biliyorsun?"

"O bakışı herkes bilir dostum... Jennie'nin Taeyong'u aradığı o bakış..." diye cevapladı Joy.

Bakışları yeniden Jennie'yi bulduğunda üçü de kantinden çıkıp onun bahçeye ilerleyişini izlemişlerdi.

"Bize öğlen teneffüsünde asla sınıfta olmamamız gerektiğini söyleyen kimdi?" Diye sordu Taehyung.

Joy masadaki krakerlerden bir tane alıp ağzına attı. "Jennie'ydi."

Kihyun kaşlarını çattı. "Neden böyle bir şey söyledi? Ben bilmiyordum."

"Bilmem." Joy omuz silkti. "Herhalde Taeyong'la yiyişeceklerdir."

Joy aniden kendine geldiğinde seri bir şekilde öksürmeye başlayıp Kihyun'a özür dilercesine bakmaya başladı.

"Neden kimse ona hayır diyemiyor acaba?" Diye sordu Taehyung ardından.

"Güzelliği karşısında nutkun tutuluyor da o yüzden."

Joy'un cevabına karşılık Kihyun hafifçe sırıttı. "Onun için lezbiyen olabileceğini söylemiştin."

"Hâlâ geçerli." Diyerek bir kraker daha yedi Joy.

"Bu arada size söylediğim şeyi hatırlıyor musunuz?" Taehyung masaya doğru yaklaşıp sesini alçalttı. "Şu Wendy ve Yoongi meselesi."

"Kim unutabilir ki?" Dedi Joy.

"Yoongi'yi tehdit edebildiniz mi?" Diye sordu aynı fısıltıyla.

Joy elini havada sallayıp sinsi bir şekilde sırıttı. "O iş bende merak etme."

Kihyun'un aniden ayaklanması ile ikisinin de bakışları yukarı kalktığında soruyu soran kişi Taehyung oldu. "Nereye?"

"Çantamdan para alıp geleceğim. Canım bir şeyler daha çekti." Diye yanıtladı Kihyun.

Taehyung ceplerini yokladı. "Benim de yanımda yok. Joy, sende var mı?"

"Dostum en yanlış kişiye para soruyorsun." Diyerek güldü Kihyun. "O görebileceğin en fakir kişi."

Joy suratını asıp söylenirken Kihyun sınıfın yolunu tutmuştu bile. Aklına yatmayan bir şeyler vardı. Jennie'yi ifadesinden tanırdı o.

Yanlış bir şeyler vardı.

Kihyun sınıfın koridoruna ulaştığında garip sessizliğe karşılık adımlarını yavaşlattı. Birisi var mı diye etrafına bakındıktan sonra sınıfın kapısına geldi ve içeriden ses gelmesine karşılık durdu.

"Okuldan gitmemi istiyorsun, biliyorum."

Genç adam kapıya biraz daha yakınlaştı. Wendy'nin sesini tanımamak mümkün değildi ve karşısındakinin de Yoongi olduğu kesindi.

"Kihyun?"

Duymak için neredeyse kapıyla bütünleştiğinde koridorun sonundan isminin duyulması ile kapıdan hızla ayırılıp kendisine seslenen kişiye döndü.

"B... Bay Jung?"


Hoseok'çuğumu da getirdiğime göre SEA GUENÇLER
Nasılsınız?

school love affair ✓Where stories live. Discover now